Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 2014-2015 eğitim-öğretim yılının ilk yarıyılına damgasını vuran konuların başında okul yönetici görevlendirmelerinin geldiğini söyledi. İlk kez ve yeniden görevlendirilecek müdürlerde yapılan değerlendirmelerin büyük kısmında bilgisi, birikimi, tecrübesi, ödülleri ile fark oluşturanların getirilmediğini belirten Koncuk, “İktidara bağlılıklarını bildirenler, bir yerlerden gelen talimatları harfiyen uygulayanlar, kısacası yandaşlar görevlendirildi. Mülakatlarda ise özellikle bir sendikanın üyeleri korundu, kollandı; yandaş olmayanlar, biat kültürünü reddedenler, bir yerlerden gelen emirler yerine doğruları uygulamaya çalışanlar dışlandı, ötekileştirildi.” diye görüş bildirdi.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılının ilk yarıyılının sona ermesi dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yaptı.

2014-2015 Eğitim-Öğretim yılının ilk yarıyılının sona erdiğini ve bu döneme damgasını vuran konuların başında okul yönetici görevlendirmelerinin geldiğini belirten Koncuk, “Bilindiği gibi görev süresi uzatılacak müdürler ile ilk kez ve yeniden görevlendirilecek müdürlerde yapılan değerlendirmelerin büyük kısmında bilgisi, birikimi, tecrübesi, ödülleri ile fark yaratanlar değil, iktidara bağlılıklarını bildirenler, bir yerlerden gelen talimatları harfiyen uygulayanlar, kısacası yandaşlar görevlendirildi. Mülakatlarda ise özellikle bir sendikanın üyeleri korundu, kollandı; yandaş olmayanlar, biat kültürünü reddedenler, bir yerlerden gelen emirler yerine doğruları uygulamaya çalışanlar dışlandı, ötekileştirildi. Okul müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığı görevlendirmelerinde de okul müdürünün teklifinin dikkate alınması gerekirken, okul müdürlerine kimlerle çalışacaklarına dair talimatlar verildi.” şeklinde ifade etti.

Türkiye genelinde yaşanan ‘rezaletle’ ilgili sendika olarak kendilerine gelen bilgileri an be an kamuoyuyla paylaştıklarını ifade eden Koncuk, “Bu süreçte öyle şeyler yaşandı ki, örneğin Muğla’da torpili, adam kayırmayı, kul hakkı yemeyi içine sindiremeyen bir değerlendirme komisyon üyesi zorla istifa ettirildi. Bunun üzerine Türk Eğitim-Sen olarak Muğla İl Milli Eğitim Müdürü ve Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunduk. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde Eğitim-Bir-Sen ilk defa ve yeniden müdür olarak görevlendirilecekler için yapılacak mülakata katılacak kişileri fişledi. Elimize ulaşan belgede sözlü sınava girecek 64 kişinin isimlerinin karşısında görev yeri, alanı, sendikal bilgileri, siyasi görüşleri, karakter özellikleri yer alıyor. Fişlemenin en çarpıcı kısmında ise sınavda kimlerin başarılı olması gerektiğine yer verilmesi dikkat çekti.” diye kaydetti.

Sendika olarak haksız okul yönetici görevlendirmelerinde hukuk mücadelesini sürdürdüklerini kaydeden Koncuk, “Bu süreçte okul müdürlerinin değerlendirilmesi sonucu görevden alınmasına ilişkin açılan davalarda yürütmeyi durdurma kararları gelmektedir. Ancak yargı kararları uygulanırken, bazı Valilikler söz konusu kişileri görev yaptıkları kurumlara iade etmeden değerlendirmeye tabi tutmuş, değerlendirme yaparken de yargı kararlarının gerekçelerini yok sayarak okul müdürlerinin büyük kısmına yeniden düşük puan verilmiştir. Sendikamız, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmaktadır.İlk defa ve yeniden müdür olarak görevlendirilmek isteyenlere yönetmelikte getirilen mülakat şartı da sendikamız tarafından Danıştay’a götürüldü. Bu dava hala devam etmektedir. Danıştay ne yazık ki yönetici görevlendirme yönetmeliğine açtığımız davada ise yürütmeyi durdurma talebimizi reddetti. Üst kurula itiraz edildi halen bir sonuç gelmedi.” açıklamasında bulundu.

EĞİTİMCİLER MEB’DE ADAM KAYIRMACILIĞIN HAD SAFHADA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORLAR

Her yıl 24 Kasım dolayısıyla Öğretmenler Günü anketi yaptıklarını hatırlatan Koncuk, “Ankette öğretmenlere ‘Size göre Türkiye için en büyük tehdit nedir?’ sorusunu yöneltiyoruz. Bu yıl anket sonuçlarında farklı bir husus ortaya çıktı. Bu soruya ankete katılanların yüzde 42.8’i adam kayırmacılık ve kadrolaşma cevabını verdi. Demek ki, eğitimciler MEB’de adam kayırmacılığın had safhada olduğunu düşünüyorlar ve bundan o kadar rahatsızlar ki bu durum anket sonuçlarına bile yansımış. Türkiye kadrolaşma ile nereye koşar adım gidiyor bilmiyoruz. Hukuku takmayan, Anayasayı elinin tersiyle iten, başkalarının hakkını gasp ederek beslenip, büyüyen anlayışlardan kökünden kurtulmamız bir zorunluluktur.” diye ifade etti.

2015 YILINDA 100 BİN ÖĞRETMEN ALIMI YAPMASINI İSTİYORUZ

Milli Eğitim Bakanlığı 2014 yılında 50 bin öğretmen ataması gerçekleştirdiğini belirten Koncuk şunları söyledi: “Biz bu süreçte 100 bin atama yapılması için kanun teklifi hazırlayarak, muhalefet partilerine gönderdik. Ancak bu talebimiz gerçekleşmedi. Bakanlık Şubat ayında da 15 bin ek öğretmen ataması yapacağını açıklamıştır. Bu atama ne ülkemizin öğretmen ihtiyacına ne de atama bekleyen öğretmenlerin beklentilerine uygun olacaktır. Türk Eğitim-Sen 100 bin öğretmen atama talebinde ısrarcıdır ve bu talebin gerekçeleri de çok makuldür.”

Hükümetin dershanelerin kapısına kilit vurduğunu, 2015 yılı itibariyle dershaneler tamamen kapatılacağını vurgulayan Koncuk, “Dershanelerin üstlendiği görevi okullar yerine getirecektir. Okullarda kurslar açılmakta olup, bu kurslarda görev yapacak öğretmenler mevcut öğretmenler arasından belirlenmektedir. Oysaki ataması yapılmayan öğretmenlerimize bu kurslarda görev verilebilir.” dedi.

Koncuk’un dile getirdiği diğer talepleri ise şöyle:

-Şubat ayında 15 bin öğretmen ataması yapılacaktır. Bu atamaların ikinci yarıyıla yetişmesi gereklidir. -15 bin ek atamaya ilaveten Haziran ayında 40 bin, Ağustos ayında da 45 bin olmak üzere 2015 yılı için 100 bin öğretmen atamasını istiyoruz.
-Öğretmenlere rotasyon bu eğitim-öğretim dönemine damgasını vuran konulardan birisidir.
-MEB’e verildiğinde rotasyon önümüzdeki yıllarda iller arasında da olabilir, rotasyonun süresi 3-5 yıla da inebilir.
-Özür grubu tayinlerinde çerçeve yönetmelikte yer alan 3 yıl şartı bir an önce düzeltilmelidir.
-Türk Eğitim-Sen olarak tercihlerine atanamayanlara il-ilçe emri uygulamasının da getirilmesini istiyoruz.
-Öğrenim özrünün yeniden özür grubu tayinleri arasına alınması talebimizde de ısrarcıyız.