Küçükali, Türk Kızılay'ı tarafından Kahramanmaraş'ta düzenlenen bölge toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Küçükali, Libya'daki tahliyelerle ilgili çalışmaların yoğun bir şekilde sürdüğünü belirtti. Burada kendilerini işin insani boyutunun ilgilendirdiğini, acının ve gözyaşının olduğu her yerde, insani duruşlarını gösterdiklerini belirten Küçükali, şöyle konuştu: ''Buralarla bizim kültürel bağlarımız var. İnanç birlikteliğimiz var. Biz o insanların acısını dindirebilmek adına yardım taşıdık. Mısır'a, büyükelçiliğimize temel ihtiyaç maddeleri gönderdik. Libya'da durum daha farklı. Çünkü Mısır'da karşınızda bir devlet vardı, bir takım şeyleri konuşabiliyordunuz. Ama Libya'da durum daha farklı orada aşiretler var. Her aşiret, kendisine bağlı olan yerlerde faaliyetlerini gösteriyor ve egemenliklerini orada sürdürüyor. Bir aşiretle anlaşıp öteki aşiretle anlaşamadığınız zaman, yapacağınız operasyonlar bir şekilde askıda kalıyor.'' Küçükali, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Libya'daki tahliyelerle ilgili çok ciddi bir diplomasi sürdürdüğünü dile getiren Küçükali, ''Burada insanlarımızın burnu kanamadan bu operasyonu gerçekleştiriyoruz. Bu, tarihin en büyük operasyonudur. Bu gece de saat 00.00'da, gemiyle bin 500'ü aşkın insanımız gelecek. Saat 02.30'da ise ikinci gemimiz gelmiş olacak. Toplamda 3 bin 35 insanımız Marmaris'e inmiş olacak'' diye konuştu. Tahliyelerle ilgili Kızılay olarak bütün tedbirleri aldıklarını ifade eden Küçükali, şöyle devam etti: ''İnsanlarımız inşallah burnu bile kanamadan evlerine dönecek. Biz Marmaris'e çadırlarımızı kurduk, oraya insanlarımızı alacağız. Yeme içme dahil, orada hastane tipi revirimizi kurduk. Psikologlarımız oraya gelen insanlarla görüşecek ve o insanlara ülkemize 'hoş geldiniz' denilecek. Dışişleri Bakanlığı çok ciddi bir operasyon gerçekleştiriyor. Belki de dünyanın en büyük tahliye operasyonu budur.'' -''LOJİSTİKTE DÜNYANIN BİR NUMARASI OLACAĞIZ''- Küçükali, Türk Kızılay'ının son yıllarda büyük hamle içerisinde olduğunu belirtti. Kızılay'ın, etkin ve kabiliyetli insanların, atıl durumdaki kapasitelerini öne çekmeye çalıştığını ifade eden Küçükali, şöyle devam etti: ''Arkadaşlarımız halkla birleşmeyi sağladı. Bu sağlamanın ardından, arkada duran büyük bir kitle Kızılay'ı sahiplendi. Dolayısıyla, Kızılay bu milletin ortak malı oldu. Ortak değer oldu. Hükümetimize hangi konuyu götürdüysek hele de Başbakanımız, hiç bir zaman 'hayır' demedi. Dolayısıyla, sizin önünüzde engeller olmayınca yaptığınız işlerde daha rahat oluyorsunuz ve rahat çalışma yapıyorsunuz. Ben 2010 yılında arkadaşlarıma bir baraj koymuştum. Dünyanın lojistikte bir numarası olacağız. Ama daha 2010 yılının sonunda haberleşmede dünyanın bir numarası olduk. Neden? Çünkü Ulaştırma Bakanımız Binali bey iyi bir Kızılay dostudur. Haberleşmeyle ilgili kendisine bir takım arzlar yaptığımda 'Kızılay'a vermeyelim de kime verelim' dedi. Bize haberleşmede öylesine büyük bir teknoloji verdi ki, şu anda dünyada bir numarayız.'' Küçükali, Türk Kızılay'ında çalışan insanların gönüllülük esasına göre hizmet ettiğini belirterek, ''İnsanımız, karşısında çok çalışan, koşuşturan bir grup görürse muhakkak sahip çıkar. Biz gönüllü insanlarız. Böylesine bir organizasyonda, arkadaşlarımız tabana yayıldı ve halk bu harekete sahip çıktı. Şimdi bize inanılmaz güzel bağışlar geliyor ama biliniz ki, o gelen bağışlar bizim namusumuz kadar önemlidir'' diye konuştu.