Türk Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Musa Bilal, 14 Mart Tıp Bayramı'nı geride bıraktıklarını belirterek, "Yalancıların patır patır döküldüğünü, umut tacirlerinin foyalarının ortaya çıktığını, çamur atmakta mahir olanların aslında yalan çukurunun içine gömülü olduğunu tüm sağlık çalışanları gördü. Kimin çalışandan yana ve hak mücadelesinde yer aldığı, kimin de çalışanı kandırmaktan başka hiçbir şey yapmadığı bir kez daha ortaya çıktı." dedi.

Bilal, bütün yurtta toplanan, döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması ve yıpranma payı verilmesi için çalışanların imzaladığı on binlerce dilekçenin, genel merkez tarafından TBMM Dilekçe Komisyonu'na teslim edildiğini bildirdi. 13 Mart 2015 tarihinde iş bırakarak çalışanların taleplerinin yerine getirilmesini ve sıkıntılarına çözüm bulunmasını bütün Türkiye'de dile getirdiklerini hatırlatarak, "Yani kısacası, çalışanlar için hem alanlara çıktık hem de çalışmalar yaptık. Bu bir haftada malum sen'in yaptıkları ise sendikacılık tarihinde ibret vesikası olarak yer almıştır. Önce bizim döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması ve yıpranma payı verilmesi için başlattığımız dilekçe kampanyasını karaladılar." dedi. Emek hırsızlığıyla suçladıklarına dikkat çeken Bilal, "Bunları kazandıklarını, 14 Mart'ta da açıklanacağını ilan ettiler, tüm çalışanların cep telefonlarına 'hayırlı olsun' mesajı gönderdiler. Antalya'da Sağlık Bakanı'nı ve bürokratlarını ağırladılar. Poz vermek için birbirleriyle yarıştılar. Güya toplantılarında bakan müjdeler açıklayacak, bunlar da 'Biz kazandık' diye ortalıkta çığırtkanlık yapacaklardı ama bakandan sadece, 'Bize oy toplayın' talimatını aldılar. Sayın Bakan orada, sağlık çalışanlarına duanın yeterli olacağını söyledi. Ne eleştirdiler ne de tepki gösterdiler, elleri patlayana kadar alkışladılar." diye konuştu. "Bunca kandırmaya, çalışanın hakkının istismarına ve umut tacirliğine sendikal tarih boyunca hiç rastlanılmadı." diyen Musa Bilal, şöyle devam etti: "Bırakın çalışanların yanını, bu kadar yapılandan sonra utançlarından bunların sokağa bile çıkmaması lazım. Yalanları çalışanlar tarafından yüzlerine vurulduğunda, atılan mesajlar kulaklarına okunduğunda ne cevap verecekler? Yüzleri kızaracak mı? Çıkıp, 'Özür dileriz' diyebilecekler mi? Tüm söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıkanlar, dağıttıkları broşürleri geri toplayacaklar mı? Sağlık çalışanlarına, 'Sizi kandırdık' diyebilecekler mi? Çalışanlardan özür dileyecekler mi? Peygamber Efendimiz, bir hadis–i şerîflerinde, 'Utanmıyorsan dilediğin gibi yap.' buyurmuşlardır. Yoksa bunlar da hiçbir şey olmamış gibi kurumlarda gezmeye, çalışanların karşısına çıkmaya devam mı edecekler? Yoksa yine idarecilerle kolkola girip malum işlerine devam mı edecekler? Ne yapacaklar, hep birlikte göreceğiz."

Tıp Bayramı sürecinde neler olduğunu, kimin ne yaptığını, ne söylediğini çalışanların net biçimde gördüğünü ifade eden Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Bilal, "Görünen köy kılavuz istemez. Sarı sendikacılıkta sınırları aşarak fezaya çıkanlara kırmızı kart göstermenin vakti gelmiştir. Eğri cetvelden, doğru çizgi asla çıkmayacaktır. Bunlar çalışanın değil, idarecinin sendikasıdır. Bunlardan çalışana bir fayda gelmeyeceği gibi tahammül edildikçe daha da çok çalışana zarar vereceklerdir." dedi.