DSP Genel Başkanı Masum Türker, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaseti yönlendirme tutumunu devam ettirmesi halinde AYM’ye başvuracaklarını söyledi. Türker, Türkiye’nin tarafsız bir Cumhurbaşkanı istediğini, tarafsız bir Cumhurbaşkanı’nın olmadığı bir ülkede ötekileştiren, kutuplaştıran bir yapının Türkiye’nin yatay bölünmesine neden olacağını belirtti.

Türker, Afyonkarahisar’da partisinin milletvekili adaylarının tanıtım toplantısına katıldı. Türker, Erdoğan’ın miting gezilerini değerlendirdi ve devlet imkânlarını kullanarak düzenlediği mitinglerle siyasi yönlendirme yaptığını, tarafsızlık ilkesini çiğnediğini kaydetti. Türker, "Cumhurbaşkanıyla ilgili olarak başka bir şekilde yargı nezdinde bir şikayetimiz olabilir. Şu anda hukukçularımız Anayasa Mahkemesine Cumhurbaşkanın tarafsızlığını yitirdiği nedeniyle şikayet edip bu konuda bir karar ihsası ve gerekirse bu kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne(AIHM) götürmeyi düşünüyoruz. Bir süreç var o süreç geldiğinde Cumhurbaşkanı aynı tutumu sergilerse bu sadece şimdiki Cumhurbaşkanı için değil bundan sonra gelecek Cumhurbaşkanlığı için taraf tutan, Türkiye’yi ayrıştıran, kutuplaştıran, bölen bir Cumhurbaşkanlığı olacak. Çünkü bizim şimdiki Cumhurbaşkanlığı mevzuatında, gerek Anayasa’da, gerek Cumhurbaşkanlığı Kanunun ‘da Partili Cumhurbaşkanı uygulaması yoktur." dedi

Türker, Partili Cumhurbaşkanlığı olmadığına göre bir Cumhurbaşkanı kendisinin yönetiminden sorumlu olduğu milli iradeyi oluşturan siyasi partilerin arasındaki rekabete girmemesi gerektiğini dile getirdi. Türker, "Taraf olmaması gerekir, adil davranması gerekir. Bu konu şu anda dünyada Türkiye’nin aleyhine geliştirilmekte olan bütün senaryolarda en başta oturtulan düşünce olarak gelmektedir. Ve böylesi bir yapı korkarım ki yarın öbür gün Türkiye için başta Cumhurbaşkanımızın için, iktidar için Suriye’ye yöneltilen meşruiyet tartışmaları bu yöneticiler tarafından Türkiye’ye yönetilmek istenecektir. Biz Cumhurbaşkanı böyle davranmakta ısrar ederse Anayasa Mahkemesine şikayet ettikten sonra dünya kamuoyuna bu işten şikayetçi olduğumuzu ve onun bu tutumunu tasvip etmediğimizi belirten şikayetlerimizi AIHM nezdinde de yapacağız.” diye konuştu.

Türker, Erdoğan’ın devletin imkanlarını kullanarak siyasi yönlendirmede bulunduğunu ifade etti. Türker, şunları söyledi: "Şu ana kadar yaptığı bütün gezilerin masrafları ister kendisine tahsis edilen ödeneklerden olsun ister son torba yasasıyla kendisine verilen Başbakanlığın örtülü ödeneğinden olsun bunları yaparak siyasi yönlendirme yapmaya hakkı yoktur. Ve yarın öbür gün Türkiye’nin bazı konularda bütün siyasi partileri bir araya getirmesi gerekirse ötekileştirdiği kişileri de davet etmemesi söz konusu olabilir. Ya da o kişiler ona kırgın olduğu için gelmeyiz diyebilirler. Türkiye’de ulusal çıkarı korumak için her kurumun, her müessesinin Anayasamızda tarif edilmiş konumunu muhafaza etmemiz gerekiyor. Bakın bunun zararlarını görmeye başlıyoruz. Cumhurbaşkanını valilerin yanında belediye başkanları da karşılamaktadır. Ancak bazı illerde karşılamadıkları gibi onun faaliyetlerinde bulunmadılar bile Bu ayrıştırmaya neden olan tutumdan Cumhurbaşkanının da vazgeçmesi gerekiyor."