Türk Deniz Kuvvetlerinin deniz alanlarına erişim ve kontrol mücadelesinin sürdürülmesini sağlayan unsurlarının bel kemiğini oluşturan denizaltı filosunda 12 denizaltı bulunuyor.

Mevcut denizaltılar havadan bağımsız tahrik sistemlerine sahip olmadıklarından uzun süre su altında kalamıyor.

Yeni Tip Denizaltı Projesi ile havadan bağımsız tahrik sistemli dalmış durumda ve gizlilik içinde uzun süre harekat icra edebilme yeteneği, yüksek süratli gelişmiş torpidoları, satıh hedeflerine (kara dahil) atılabilen güdümlü mermi kabiliyeti olan denizaltıların tedariki gerçekleştirilecek. Uzun vadede de deniz kontrolü, kuvvet koruma ve güç aktarımı platformlarının sayısı artırılacak.

Proje tam gaz sürüyor

Projenin ilk gemisi Pirireis’in ilk kaynağı 8 Ekim 2015'te yapıldı. Geçen sürede Pirireis denizaltısının tüm çelik blokları inşa edildi, ilk 2 bloğun donatım faaliyetleri sürdürülüyor. Diğer bloklar da kaynaklı parça montajlarının tamamlanmasının ardından raspa/boya işlemine tabi tutulacak, izolasyon, kablo yolu montajlarının devamında da cihaz donatım sürecine başlanacak.

Projenin ikinci gemisi Hızırreis'e ait çelik blokların kaynaklı parça montajları da devam ediyor. Geminin tüm blokları tamamlanırken, küçük kaynaklı parça montajları sürüyor.

Denizaltıların 2021 yılından itibaren yıllara sari olarak filoda kullanılmaya başlanması planlanıyor.

Türkiye için ilk

Denizaltıların inşa edildiği Gölcük Askeri Tersanesi 1926 yılında kuruldu.

Cumhuriyet döneminin ilk gemisi olan Gölcük Tankeri’nin inşası da dahil, birçok kilometre taşı önemli projede yer alan tersane, hibe edilen denizaltıların onarım ve bakımları ve ardından da inşasında sorumluluk üstlendi.

Türkiye'de denizaltı inşa edilmiş tek tersane olan Gölcük Tersanesi Komutanlığının altyapısı, Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında dikey inşa kabiliyetini de içerecek şekilde modernize edildi. Bu yöntemle alt blok kaynak kalitesi artarken üretim sürelerinde de ciddi şekilde kısalma sağlandı.

Proje sonunda denizaltıların filosuna teslim edilmesiyle Türkiye'nin denizaltıcılık tarihinde ilk defa yakıt hücresi sistemiyle havadan bağımsız tahrik özelliği kazanılacak, bu sayede daha uzun menzilde su altı görevleri icra edilebilecek.