Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde ’da 14 Mart’ta başlayan “Gazeteci Eğitim Çalıştayı” kapsamında Aydın’daki yerel gazeteler ve internet siteleri stant kurup hem gazetelerini hem de gazeteciliği tanıttı. Meslekte 40 yılını dolduran Yeni Kıroba Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Recep Başkar, kurduğu stant ile meslektaşlarına nostalji yaşattı.

Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar kullanılan daktilo, dijital olmayan fotoğraf makineleri, araç telefonu ve eski dinleme cihazlarını sergileyen Gazeteci Recep Başkar, diğer sektörlerde olduğu gibi gazeteciliğin de ekipman anlamında baş döndürücü bir hızla geliştiğini belirtirken bilgi ve mesleki tecrübenin ise bugün istenilen düzeyde olmadığını ifade etti.

Bugün dijital makineler ve hızlı internet ile bilgiye ulaşma ve elde edilen bilgiyi paylaşmanın çok daha kolay hale geldiğini belirten Gazeteci Recep Başkar, “Eskiden bilgiye ulaşmak kolay olmazdı. Bugün ise doğru bilgiye ulaşmak, diğer bir deyişle bilgi kirliliğinden kurtulmak zor hale geldi. Yıllar önce gazetecinin ciddi bir kaynak ve kütüphane bulundurması gerekirken bugün internet erişimi sayesinde istediği bilgiye bir tıkla ulaşma imkanına sahip. Ancak bunca kolaylığa rağmen eski zor dönemlerdeki haberler bugünkü kolay dönemlerdeki tadı vermiyor” diye konuştu.

Gazeteciliğe 01 Ekim 1975 tarihinde Yeni Asır Gazetesi’nde başladığını belirten Recep Başkar, “1992 yılına kadar Yeni Asır Gazetesi’nde çalıştım. Emekliliğim yaklaşmıştı. 1993 yılında Hasan Ağababoğlu’nun Yenik Kıroba Gazetesi’ni alıp bu gazeteyi çıkarmaya başladım. Kuşadası’nda 1999 yılında şube açtım. 2005 yılında Kuşadası’nda Gözlem Gazetesi’ni kurup 2015 yılı sonuna kadar bu gazeteyi günlük olarak çıkardık. Şu anda haftalık olarak devam edeceğiz. Geride kalan 40 yıla dönüp baktığımızda pek çok sektörde olduğu gibi gazetecilik sektöründe de ciddi değişiklikler oldu. Ancak haber ve habercilik cazibesini hiç kaybetmedi” dedi.

“POSTANEDE SIRA BEKLERDİK”

Bir gazetecinin en elzem ihtiyaçları arasında yer alan telefon ve faksın bundan 30 yıl öncesine kadar lüks olduğunu belirten Recep Başkar, “Haber aslında en hızlı bayatlayan bir üründür. Ancak duyulmamış bir haber de her zaman tazeliğini korur. Şimdi her şey çok hızlı yayılıp duyulduğu için haberler erken bayatlıyor. Bugünün gençlerine garip gelebilir ama bizler bir haberi merkezlerimize iletmek için postanede telefon sırası beklerdik. Acil ve öncelikli hakkımız olmasına rağmen bir haberi merkeze iletmek için saatlerce beklediğimiz günler olurdu. Bugün herkesin elinde bulunan akıllı cep telefonlarının sunduğu iletişim kolaylığı imkanı çeyrek asır önce hiçbir gazetecide yoktu. Bazı haber ve fotoğrafları otobüslerle gönderirdik. Zor ama güzel ve heyecanlı günlerdi” dedi.
Kendisi ile yaşıt eski dönemlerde kullandığı telsiz, daktilo ve fotoğraf makinelerini halen saklayan Başkar, dijital alem ile haberciliğin de boyut değiştirdiğini ancak tarihi belge niteliğinde olan gazetelerin önemini hiçbir zaman yitirmeyeceğine inandığını söyledi.