TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GIDAMO) Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, Türkiye’nin süt tüketiminde gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde kaldığını söyledi.

‘Sokak sütü’ olarak tanımlanan, tamamen denetim dışı olan süt ürünlerinin önemli bir gıda güvenliği sorunu olduğunu belirten Alparslan, kalite ve verimlilik açısından daha faydalı olduğu bilinen pastörize süt tüketiminin yaygınlaşması için çaba gösterilmesini istedi. Okul sütü projesinin iki dönemde uygulanması gerektiğini ifade eden Alparslan, tüketiciler üzerinde ciddi yanılgılara neden olan bilgi kirliliğinin önlenmesi için, süt ve ürünleri alanında uzmanlaşmış meslek grupları ile işbirliğine gidilerek toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesini gündeme getirdi.

21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sütün içerdiği besin öğeleriyle insanlar için mükemmel bir gıda maddesi olduğunu hatırlatan Şehmus Alparslan, yeterli ve dengeli beslenme için gerekli olan temel besin maddelerinin önemli bir kısmının sütte tek başına bulunduğunu vurguladı. Uluslararası Sütçülük Federasyonu’nun 1956 yılında aldığı kararla 21 Mayıs’ın ‘Dünya Süt Günü’ olarak kutlanılmasının kararlaştırıldığını dile getiren Alparslan, bu günün 1991 yılından itibaren kutlanmaya başlandığı Türkiye’nin süt tüketiminde gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldığını aktardı. Ülkede çiğ süt üretimi arttığı halde üretilen çiğ sütün kalitesi açısından önemli sorunlar yaşandığına dikkat çeken Alparslan, süt üreticilerinin çiğ sütteki fiyat dalgalanmalarından önemli ölçüde etkilendiğine değindi.

'SOKAK SÜTÜ GIDA GÜVENLİĞİ SORUNU'

Üretimdeki dalgalanmalardan kaynaklı fiyat değişimlerini düzenlemek adına yapılan özellikle süt tozu teşviklerinin büyük süt işletmeleri için kısmen yararlı olduğunu ancak küçük işletmelerle süt üreticilerinin bu imkandan yeterince yararlanamadığını bildiren Alparslan, "Bunun bir diğer sonucu ise karşımıza sokak sütü olarak çıkmaktadır. ‘Sokak sütü’ tamamen kayıt dışı ve halen piyasada önemli bir hacme sahiptir. Bu ise önemli bir gıda güvenliği sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Hem kalite hem de verimlilik açısından daha faydalı olduğu bilinen pastörize süt tüketiminin yaygınlaşması için çaba gösterilmesi zorunludur." dedi.

GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN ÖNERİLERİ

Süt ve ürünlerinin aleyhine, bilimsel hiçbir kaynağa dayanmayan iddiaların toplumda süt ve ürünlerine karşı kuşkuların oluşmasına neden olduğunu ifade eden Alparslan, Gıda Mühendisleri Odası’nın süt konusundaki önerilerini şöyle sıraladı: "Kaliteli süt üretimi için süt hayvancılığı ile uğraşan çiftçi ve köylü desteklenmeli. Kırsal kalkınmaya önem verilmelidir. Okul sütü projesi eğitim öğretim yılının sadece bir yarısında değil her iki dönem için uygulanmalıdır. Okul sütü uygulamasına yerel işletmelerin dahil edilmesi sağlanmalıdır. Süt üreticilerinin bir araya gelmesini sağlayacak teşvikler oluşturulmalı, kooperatifler desteklenmelidir. Pastörize süt üretiminin yaygınlaşması teşvik edilmelidir. Yerel yönetimler süt ile ilgili süreçlere dahil olmalı. Pastörize sütün tüketiciye ulaştırılmasında etkili ve sonuca odaklı organizasyonlar planlamalıdır. Sütün çiftlikten sofraya olan sürecinin tamamının izlenebilirliği sağlanmalı, üreticilerin bu konudaki çalışmaları desteklenmelidir. Süt ve ürünlerindeki denetim artırılmalı, sokak sütü ve kayıt dışı üretime izin verilmemelidir. Gıda mühendislerinin teknik bilgisinden; üretiminden denetime her aşamada yararlanılmalıdır. Bu anlamda Gıda Mühendisleri Odası tarafından bakanlığa önerilen ‘Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanı’ sistemi uygulamaya konulmalıdır. Tüketiciler üzerinde ciddi yanılgılara neden olan bilgi kirliliğinin önlenmesi konusunda, süt ve ürünleri alanında uzmanlaşmış meslek grupları ile işbirliğine gidilmeli, toplumu doğru şekilde bilgilendirme konusunda çaba sarf edilmelidir."