Çin Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin füze savunma sistemini Çinli bir firmadan almak istemesinin, ABD ve diğer ülkeler tarafından gereksiz yere siyasallaştırıldığını ve endişe edilecek bir durum olmadığını açıkladı. ABD ve NATO ise füze alımı konusunda kaygılı olduklarını yineledi.

Bakanlık sözcüsü Hua Çunying, bölgesel ya da küresel barışın etkilenmemesi için Çin'in silah ihracatında çok katı kurallara sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Çunying, "Çinli firma ile Türkiye arasındaki işbirliği iki ülke arasındaki normal askeri işbirliğidir. Umuyoruz ki ilgili tüm taraflar bu işbirliğini objektif ve rasyonel olarak değerlendirir ve siyasallaştırmaz" dedi.

NATO GENEL SEKRETERİ VE ABD DIŞİŞLERİ: ÇİN FÜZELERİ KONUSUNDA KAYGILIYIZ

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Türkiye'nin füze savunma sistemini Çin'den alma planlarıyla ilgili kaygılı olduklarını belirterek, Ankara'nın diğer müttefiklerle uyumlu bir sistemi seçeceğini ümit ettiğini belirtti.

Kopenhag'da düzenlenen bir toplantının ardından Reuters'a özel açıklamalar yapan Rasmussen, hangi savunma sisteminin seçileceğinin ulusal bir karar olduğunu belirterek, "Bizim için önemli olan her ülkenin sahip olduğu sistemlerin diğer ülkelerdeki sistemlerle bir arada işleyebilir olması. Umuyorum Türkiye de bu beklentiye uyacaktır" dedi.

Rasmussen, "Elbette her müttefik ülkenin bu koşulu sağlamasını bekliyorum. Bu bir NATO üyesi olmanın şartıdır" diye konuştu.

Genel Sekreter, Türkiye'nin henüz son kararını vermediğinin ve görüşmelerin devam ettiğinin farkında olduğunu da söyledi.

ABD'DEN DE BENZER BİR AÇIKLAMA GELDİ

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf da günlük basın toplantısında gelen bir soru üzerine, "Türk hükümetinin, NATO sistemleriyle veya kolektif savunma kabiliyetleriyle birlikte çalışmayacak bir füze savunma sistemi için ABD'nin yaptırım uyguladığı bir şirketle sözleşme görüşmeleri hakkında ciddi kaygılarımızı ilettik" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile New York'taki BM Genel Kurulu sırasında, ABD'nin bu konudaki kaygılarını konuştuğunu ifade eden Harf, ayrıca bakanlığın Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu bakan yardımcısının da konuyu Türk yetkililerle görüştüğünü kaydetti.

Harf, bu konudaki görüşmelerinin devam edeceğini bildirdi.