Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı operasyon sonrası savcılık ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilen 18 emniyet mensubu mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Savcının itirazının ardından 18 emniyet mensubu hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Hakkında yakalama çıkarılan emniyet mensupları teslim olmaya başladı. Emniyet mensubu avukatlarından Melik Bayat, Ankara Adliyesi’nde yaşananları anlattı. Emniyet mensupları ile ilgili tutuklama taleplerini reddeden hakimlerin görevden alındığını belirten Bayat, "Yerine nokta atışı hakimler tayin ediliyor. İtirazlarımız bir türlü değerlendirilmiyor. Sürelere itirazlarımız halen atanmayan mahkemenin kaleminde duruyor. Biz her şeye rağmen yargının bağımsızlığına inanıyoruz. Yaşanan tüm hukuksuzluklarla ilgili olarak tutanak tutmaktan yorulduk." dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, usulsüz dinleme iddiaları ile ilgili olarak 3’ü TİB çalışan, 51’i emniyet mensubu, toplam 54 kişi hakkında gözaltı kararı vermişti. Gözaltına alınanlardan 20’si, emniyetteki sorgularının ardından serbest bırakıldı. Adliyeye sevk edilen 33 kişiden 9’u ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken 24’ü tutuklama istemi ile mahkemeye sevk edildi. Mahkeme sonrası kararını açıklayan nöbetçi sulh ceza hakimliği, 24 kişinin serbest kalmasına karar vermişti. 24 kişinin serbest bırakılmasına itiraz etmesi üzerine 18 emniyet mensubu hakkında yakalama kararı verilmişti. Hakkında yakalama kararı verilen emniyet mensupları ise teslim olamaya devam ediyor.

"İTİRAZLARIMIZI DEĞERLENDİRECEK HAKİM YOK"

Yaşanan süreç ile ilgili olarak emniyet mensubu avukatlarından Melik Bayat, Ankara Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu. Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde 54 personelle ilgili başlatılan operasyonda 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 15 saat süren sorgusu sonrasında müvekkillerin tamamı serbest bırakıldığını hatırlatan Bayat, “Bu karar üzerinde Erdoğan ‘bu kararın şaşırtıcı olduğunu, takipçisi olacağım’ şeklinde beyanlarda bulunmuştu. 17-25 Aralık sürecinde yargıya yapılan yargıya yapılan müdahaleler tarzı müdahaleler göremeye başladık. Emniyet mensuplarının serbest bırakılmasına savcı itiraz etti. Dosyaya bakmakla yükümlü 2. Sulh Hâkimliği’nin yerine 8. Sulh Ceza Hakimi dosyaya atandı. 15 saat süren sorgu neticesinde serbest bırakılan müvekkiller 1 saat süren usulü inceleme sonrası tutuklama kararı verildi. Cuma günü itibarı ile 1 müvekkilimizi hakim karşısına çıktı. 3. Sulh Ceza Hakimi daha önce verilen kararın hukuki olduğunu belirterek savcılığın tutuklama talebini reddetmişti. Akabinde 3. Sulh Ceza Hakimi ile birlikte 1 ve 2. Sulh Ceza hakimleri görevden alındı. 1 ve 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne hakim atandı. 3 Sulh Ceza Hakimliği’ne ise hala hakim atanmandı. İtirazlarımız şuan 3. Sulh Ceza Hakimliği kaleminde duruyor. Değerlendirilmesine bekliyoruz ama hakim yok.” ifadelerini kullandı.

Süreç ile ilgili olarak siyasilerin yaptıkları açıklamaları eleştiren Bayat, "Bu açıklamalardan, yönlendirmelerden, talimatlardan sonra hakimin özgür iradesi ile bağımsız bir karar verdiğini düşünmemizi kimse beklemesin. Maalesef 17-25 Aralık sürecini andıran bir süreç yaşıyoruz. Hâkimlere müdahale ediliyor. Tutuklama vermeyen hâkimler görevden alınıyor. Yerine nokta atışı hâkimler tayin ediliyor. İtirazlarımız bir türlü değerlendirilmiyor. Süreleri itirazlarımız halen atanmayan mahkemenin kaleminde duruyor. Biz her şeye rağmen yargının bağımsızlığına inanıyoruz. Yaşanan tüm hukuksuzluklarla ilgili olarak tutanak tutmaktan yorulduk. Ankara Barosu Avukat Hakları ile beraber bütün hukuksuzlukları kayda geçtik. Tüm yasal haklarımız kullanacağız." şeklinde konuştu.

"YAPILAN ÖNLEME DİNLEMELERİNİN HİÇBİRİSİ YARGI KARARI OLMAKSIZIN YAPILMAMIŞTIR"

Hukuka olan inançlarını koruduklarını aktaran Bayat şöyle devam etti: "Müvekkillerimizle ilgili savunmalarımız yapacağız. Müvekkillerimizin yaptığı bütün işlemler mahkeme karalarına dayanmaktadır. Yapılan önleme dinlemelerinin hiçbirisi yargı kararı olmaksızın yapılmamıştır. Müvekkillerimizin soruşturulmasına, yargılanmasına mesnet müfettiş raporlarını hazırlayan müfettişlerden çoğu tele-kulak kulak skandalı sanığı polis müfettişleridir."