Adana’da durdurulan MİT TIR’larıyla ilgili İstanbul’da tutuklanan Binbaşı Mehmet Fırat, TIR’ları durdurdukları bölgenin karşı tarafında Türkmenlerin bulunmadığını söyledi. TIR’ların durdurulmasından sonra başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere yetkililer Türkmenlere insani yardım götürüldüğünü ileri sürmüştü.

Tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkemede savunmasını yapan Fırat, Hatay’da istihbarat şube müdürü olduğunu belirtti. Olay günü ihbar geldiğini, 3 plaka verildiğini ve Reyhanlı’dan kalkacak araçlarda silah olabileceğinin bildirildiğini anlattı. Haber merkezinin kendisini bilgilendirmesi üzerine kendisinin de olay yerine en yakın Kırıkhan Jandarma Komutanlığını görevlendirdiğini aktaran Fırat, durumu alay komutanına da haber ettiğini belirtti.
Olay yerine doğru hareket ettiğini ifade eden Fırat, vardığında TIR’ın durdurulmuş olduğunu, MİT personelinin ile jandarma arasında müzakere halinde olduğunu söyledi. Olay yerinde Deniz ve Semih olarak bildiği MİT’çileri gördüğünü aktaran Fırat, “Onlar bana ‘bu TIR ağzına kadar silah dolu eğer açılırsa yarın hükümet düşer, yer yerinden oynar, dünya ayağa kalkar’ dediler. Sınır ötesine bırakıp gelmek için süre istediler.” diye konuştu.

Kendilerinin süre veremeyeceğini, konuyu savcılarla halletmeleri gerektiğini söylediklerini ifade eden Fırat, daha sonra olay yerine Kırıkhan başsavcısı ve savcısının geldiğini söyledi. Karşılıklı konuşmalar devam ediyorken valilikten bir yazı geldiğini belirten Fırat, bu yazı ile birlikte bazı MİT’çilerin TIR’la birlikte savcı ve kolluk kuvvetlerinin izni olmadan oradan ayrıldığını ifade etti.

Bunun üzerine yanlarında kalan Tuncay olarak hatırladığı MİT’çiye TIR’ın dönmesi için arattırıldığını kaydeden Fırat, ilçe jandarma komutanının da savcının talimatıyla TIR’ın arkasından devriye gönderdiğini belirtti. TIR kendilerine doğru gelirken yanlarında durmayıp hızla devam ettiğini aktaran Fırat, bunun üzerine bazı asker ve polislerin TIR ile birlikte hareketlendiğini söyledi. Fırat bu sırada savcı ile MİT görevlileri arasında münakaşa yaşandığını belirtti.

TIR’ın yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta durduğunu ve oraya gittiklerini anlatan Fırat, bir süre sonra polislerin görevden alındıklarını söylediklerini kaydetti. Savcının polislere gidemeyeceklerini, bunun adli bir vaka olduğunu ve TIR’ı orada bırakamayacaklarını söylediğini aktaran Fırat, MİT görevlilerinin aranma yapılmasını engellemek için kol kola girdiklerini söyledi. Polis ile MİT’çiler arasında kısa süreli arbede yaşandığını ifade eden Fırat, bu sırada emniyet müdürünün görevden alındığını, ayrılmaları gerektiğini söyleyerek ayrıldıklarını anlattı.

Kırıkhan başsavcısı ve savcının ‘biz levye bulalım’ diyerek ayrıldığını belirten Fırat, olay yerinde Savcı Özcan Şişman, kendileri ve MİT görevlilerinin kaldığını ifade etti. Bu sırada MİT’çilerin TIR’a binerek hareket ettiklerini, savcının arkalarından ‘gidemezsiniz’ diye bağırdığını aktaran Fırat, ardından kendilerinin de ayrıldığını söyledi.

Bölgede MİT’in silah deposu olduğunu bildiğini anlatan Fırat, daha sonra ikinci bir depo açıldığını da bildiğini kaydetti. Bu bilgileri ikili ilişkiler çerçevesinde Deniz Ateş ve Semih isimli MİT’çilerden duyduğunu aktaran Fırat, “Buralardan Suriyeli muhaliflere silah sevkiyatı yapıldığını bize anlatırlardı. Hatta çok ağır silahlar gönderdiklerini ve Esat rejiminin düşmek üzere olduğunu da bize söylemişlerdi. Bu faaliyetin devletin ve hükümetin politikası olarak yapıldığını söylemişlerdi. Sonradan duyduğum kadarıyla bu silah yardımının başka bir MİT görevlisini rahatsız etmesi nedeniyle Burak isminde istifa ettiğini duydum. Bunları burada açıklamak istemezdim ancak kendimi savunmak için söylemek durumunda kaldım.” diye konuştu.

MİT’çilerin kendisine küçük bir bayrak gösterdiğini ve bu bayrak altında yeni bir devlet kurulacağını söylediklerini ifade eden Fırat, bulundukları bölgenin karşı tarafında Türkmenlerin bulunmadığını vurguladı. Türkmenlerin Yayladağ tarafında olduğunu belirten Fırat, Yayladağ ile Bükülmez arasında 100-150’den fazla muhalif grubun olduğunu kaydetti. Fırat, “Türkmenlere ulaşmak için oradan geçmek gerekir.” dedi.