MHP Uşak Milletvekili Durmuş Yılmaz, MHP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Seher Kayıhan’ın, bir toplu açılış töreni için şehre gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a "bozkurt" işareti yapması sebebiyle gözaltına alınması sürecini haberleştiren gazeteci hakkında açılan soruşturmayı gülünç ve komik olarak değerlendirdi. Bunu siyaseten herkesi susturma operasyonu olarak değerlendiren Yılmaz, “Gazeteci bunu haber değeri görmüş ve haber yapmış. Bunun için söylenecek tek şey, gülünç ve komik. Türkiye’de hukukun ne dereceye geldiği demiyorum, ne derekeye düştüğünün işareti bu. Bu hukuk filan değil, bu siyaseten herkesi susturma operasyonu. Susturma politikası, stratejisi. Biz susarsak, böylece derinleşerek devam edecek. Toplum sessiz bir hale getirilmeye çalışılıyor, olan biten bu.” dedi.

Gazeteci Mevlüt Öztaş’a destek veren Milletvekili Yılmaz, “Kurt, kuzuya diyor ki, 'Ben seni yiyeceğim. Suyumu bulandırma.' Halbuki kuzunun suyu bulandırması mümkün değil. Kurt, kuzudan 500 metre aşağıda, suyu bulandırması mümkün değil. Türkiye’de hukuk ayaklar altına alınmış, maalesef durum budur. İfade özgürlüğü, demokratik haklar, mümkün olduğu kadarıyla insanlar susturulmak isteniyor. Yapılan işler hukuksuz, komik ve gülünç. Ülkem adına üzülüyorum, evrensel hukuk normları açısından da bu durumdan utanıyorum.” dedi.

Öztaş'a destek veren CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım da yaptığı açıklamada, "Soruşturma, gazetecilik görevinizi yaptığınız için yapılmıştır. Cihan Haber Ajansı'na, 'haber yapma' diyorlar. Hiçbir gazetecinin haber yapma özgürlüğü elinden alınamaz. Hiç kimse bunu yapamaz, yapmamalı. Bu tür davranışı tasvip etmiyorum. Konunun takipçisi olacağım." dedi.

MHP'li Seher Kayıhan’a destek vermek için olay günü adliyeye giden CHP eski milletvekillerinden Av. Dilek Akagün Yılmaz ise şaşkınlığını gizleyemediğini söyledi: “Dosyanızı inceleyeceğim. Haber yapmak nedeniyle hiç kimseye soruşturma açılmaz. Öyle bir şey olmaz, bu basın özgürlüğüne aykırı bir yaklaşım biçimidir. Üstelik çifte standart uygulayarak yapılan bu uygulama doğru değildir. Basın ve demokratik kitle örgütleri, bu duruma demokratik olarak tavır almalılar. İşine geldiği şekilde, 'ben bunun için soruşturma açacağım, bunun için açmayacağım' olmaz. Bu çok yanlış bir şey, Türkiye’deki basın özgürlüğü açısından da sorun yaratacak bir durum diye düşünüyorum. Muhtemelen sizin hakkınızda şikayet olmuş olabilir." Geçmiş olsun dileklerini ileten Av. Yılmaz, “Gizlilik kararı alınmayan adli bir olay nedeniyle gazetecilerin aleyhine bir soruşturma açılması, basın özgürlüğüne aykırıdır.” dedi.