Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun Ege Üniversitesinde öldürülmesi sonrasında yaşanan süreçle alakalı, “Bir ilim merkezi olması gereken üniversitelerimiz, insanlıkla hiçbir ilgisi bulunmayan aşağılık katil sürülerinin rahatça propaganda yapabildiği terör üsleri haline dönüşmüştür. Çakıroğlu’nun vebaline girenlerin peşini dünyada ve ahirette asla bırakmayacağız.” dedi.

Hükümetin ‘açılım’ adı altında başlattığı süreci ‘ihanet süreci’ olarak niteleyen Olcay Kılavuz yaptığı yazılı açıklamada bu durumun; üniversiteler başta olmak üzere; memleketin birçok noktasında bölücü örgüt üyelerinin serbestçe yuvalanıp, kanlı eylemler yapmasına zemin hazırladığını ifade etti. Fırat Çakıroğlu isimli ülküdaşlarının öldürülmesinin sadece kendilerini değil, insanlık bilincine ve vicdana sahip her görüşten vatandaşlar tarafından büyük bir üzüntü ve öfkeyle karşılandığına işaret eden Kılavuz, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın gerek yaptığı basın açıklamalarıyla, gerekse yetkililerle gerçekleştirilen görüşmelerde; üniversitelerde yuvalanan şebekelerine dikkat çektiğini, gerekli önlemlerin alınması hususunda defalarca ikazda bulunulduğunu kaydetti.

"KATİL SÜRÜLERİ, CANİ GÜRUHU..."

Kılavuz sözlerine, “Bir ilim merkezi olması gereken üniversitelerimiz, insanlıkla hiçbir ilgisi bulunmayan aşağılık katil sürülerinin rahatça propaganda yapabildiği terör üsleri haline dönüşmüştür. Bu caniler güruhu, milliyetçi öğrenciler başta olmak üzere, üniversitede kendilerinden olmayan tüm öğrencilere karşı; tam bir terörist zihniyetiyle her türlü baskı ve yıldırma taktiğini kullanarak, öğrencilerin en temel hakkı olan okuma hakkını gasp etmektedirler. Bu soysuzlaşmanın en büyük sorumlusu, elbette ki bu yapılanmalara müsaade eden ve teröristlere çanak tutan AKP iktidarıdır. ‘Kardeşlik’, ‘Barış’ ve ‘Analar ağlamasın’ gibi masallarıyla taviz üstüne taviz vererek bölücüleri cesaretlendiren siyasi iktidar, içine düştüğümüz bu ihanet çukurunun başlıca müsebbibidir. Ancak ‘düşünce özgürlüğü’ adı altında terörist faaliyetleri meşrulaştıran üniversite yönetimleri ve bölücü zihniyetin üniversite kadrolarına girmiş sözde öğretim elemanları ve üniversite yöneticileri de, gelinen bu noktada hükümetten daha az suçlu değildir.” diye devam etti.

İZMİR’İ YÖNETENLERİN İSTİFASINI İSTEDİ

Fırat Çakıroğlu'nun kanının, siyasi iktidar başta olmak üzere; İzmir Valisinin, Ege Üniversitesi Rektörünün, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanının, İzmir Emniyet Müdürünün, üniversite güvenliğinin ve okula çok yakın olmasına rağmen zamanında olay yerine varıp, müdahale etmeyen sağlık görevlilerinin eline bulaştığını vurgulayan Olcay Kılavuz, bu hadiseyi engelleyemeyenlerin, yapılan onca ihbar ve şikâyete rağmen görevlerini yerine getirmekten imtina edenlerin, vazife şerefine ve bilincine sahip iseler, üzerlerine yapışan bu lekeden kurtulmak için derhal istifa etmelerini istedi.

“İnsanlık vicdanı, vazife ahlakı da bunu gerektirmektedir.” diyen Kılavuz, İzmir Valisi Mustafa Toprak ve İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Ege Üniversitesi Rektörü Candeğer Yılmaz, Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Ersin Doğer’e olayın hakkında cevaplamaları için sorular yöneltti.

Ülkü Ocakları olarak gerek bölgedeki arkadaşları, gerekse avukatları aracılığıyla olayı yakından takip ettiklerini belirten Olcay Kılavuz açıklamasında, “Yasal sürecin sonuçlanmasını, soysuz katillerin cezalandırılmasının yanı sıra bu eylemleri gerçekleştiren suç örgütünün de çökertilerek üniversitelerden çıkartılmasını sabırla bekleyecek ve adalet yerini bulmadıkça da susmayacağız! Gerek meydanlarda, gerek üniversitelerde, gerekse adliye koridorlarında mücadele etmeye, milletimizi ve vatanımızı bu soysuzlardan ve sapık zihniyetlerinden muhafaza etmeye devam edeceğiz.” dedi.