Kütahya’nın Simav ilçesine bağlı Beyce köyünde bir zamanların en gözde mesleği olan urgancılık, değişen hayat şartları sonucunda eskisi gibi rağbet görmüyor. Urgancılığı devam etitrecek kimse yetişmediğinden yakınan ustalar, mesleğin unutulacağını söylüyor.

Eskiden Beyce'de herkesin bu mesleği öğrendiğini belirten ustalar, geçimlerini urgancılıktan sağlardıklarını ifade etti. Urgancı Mehmet Sarı, “Aylık 1 tondan fazla urganı dışarıya gönderirdik. Şimdi başka şeyler çıktığı ve çok ucuz olduğu için herkes onlara yöneliyor. Bu nedenle yeni eleman yetişmiyor. İleride bu mesleği yapacak kimse kalmayacak. Bu nedenle urgancılık mesleği kaybolmaya ve bitmeye başlamıştır. Kendirden yapılan urganlar, fabrika urganlarına göre en sağlam olanıdır.” şeklinde konuştu. Mesleğe 8 yaşında başladığını, halen de geçimini bu işten sağladığını belirten Emine Erdemir ise artık köyde hemen hemen hiç kimsenin urgancılık yapmadığını söyledi. Urgancılığın son ustaları olduklarını belirten Mehmet Sarı da, “Zamanında Beyce köyünün urganları çok meşhurdu. Çok eskiden biz bu urganları, Türkiye’nin çeşitli bölgelerine satmaya giderdik. Bunlardan başka o zamanlar urgan yoktu. Şimdi değişik urganlar çıktı, makineler çıktı, bizim bu meslek bitti. Köyde iki veya üç tane yapan kaldı bu mesleği. Eskiden köyümüzde herkes bu işi yapardı. Şimdi naylon çıktı, polyester çıktı ama hiçbiri bu urganlar kadar sağlam değildir.” dedi. İlkbahar gelince kamyonlarla tonlarca urgan gönderdiğini anlatan Sarı, “Köyün geçim kaynağı urgancılıktı. Köy olarak da o zamanlar Kütahya bölgesinin en zengin köyü olarak bilinirdik.” dedi. Urganın, kendir denen bitkiden yapıldığını belirterek, “Kendiri tarlaya ekerdik, biçerdik, suya basardık. Kendir, bir hafta suda dururdu. Sudan çıkarır, işlerdik. Çok zor şartlarda yapardık ama iyi de para kazandırdık. Şimdi kendiri bile piyasa bulamıyoruz. Bu bulduklarımız da eski kendirler.” şeklinde konuştu.