Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Ereğli Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği 3. sınıf öğrencilerinin Topluma Hizmet Uygulamaları dersi kapsamında "Madde Bağımlılığı ve Mücadele" konulu panel düzenlendi.

Proje Grubu Sözcüsü Derviş Beyhan, Atatürk Kültür Merkezi Nikah Salonu'nda "Bağımlı Olma Hayatta Kal" sloganıyla gerçekleştirilen ve yoğun bir katılımın olduğu gözlenen panelin sunum konuşmasında, an itibariyle uyuşturucuya karşı Ereğli'de seferberlik başlattıklarını söyledi.

Panel Koordinatörü Ramazan Şükrü Parmaksız da yaptığı konuşmada, "'Hayatta kal bağımlı olma' sloganıyla başladık. Aramızda çok değerli hocalar var. Madde bağımlılığı ve onun mücadele konusunda değerli bilgiler sunacaklar. Panelimizde son yıllarda sinsice yayılan bir hastalık üzerinde konuşacağız." şeklinde konuştu.

BEÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç.Dr Levent Atik, genel anlamıyla bağımlılığın nasıl başladığı ve nasıl seyrettiği üzerinde durdu. Atik konuşmasında "Bu hastalık belki sinsice belki de çok açık yayılabiliyor ama bir hastalık olarak algılamak ve ele almak gerekir. Her hastalık gibi bağımlılık hakkında da bilgilenmek şart. Bir diğer husus da korunmak şart. Nasıl korunuruz. Belki de en iyi korunma yöntemi hiç başlamamak. Çünkü başlandığı zaman maalesef arkası geliyor ve bir takım sonuçlara yol açıyor." Bağımlılık yapan maddelerin kullanımının kısa veya uzun vadede bir takım sonuçlara yol açtığını kaydeden Atik Belirli bir süre zararlı madde kullanıldığında bazı belirtiler veya karşı karşıya kalınan sorunlar var. Uzun vadeli kullanım sonucunda tolerans (direnç), alınmadığı takdirde direnç yaşanması ve kişinin hem fiziki sağlığını hem de sosyal etkileşimini bozduğunu biliyoruz. Kullanıma başladıktan sonra başvurulan bırakma girişimleri çoğu zaman sonuçsuz kalarak geriye dönüşlerle sonuçlanabiliyor. Bağımlı bir kişi gün boyunca maddenin etkisindedir, azaltamaz ve kesemez. Mevcut bir fiziksel rahatsızlığa rağmen alım azaltılamaz ve kesilemez. İstenmeyen kalıcı veya tekrarlayıcı toplumsal veya kişiler arası sorunlara rağmen kişi madde almaya devam eder. Evlilikle ilgili sorunlar, boşanmalar, arkadaşlarla ilişkilerin bozulması, iş veya okula devamsızlık sık görülen sonuçlardır.

Bağımlılık yaratan maddelerin azaltıldığı veya kesildiğinde ortaya çıkan duruma yoksunluk denildiğini ifade eden Atik yoksunlukta ortaya çıkan durumları da şöyle özetledi. "Özellikle sabahları el ve parmak titremeleri, kramplar, kol ve bacaklarda duyu kaybı, terleme, bulantı, kusma, iştahsızlık, kaygı, huzursuzluk, sinirlilik, karabasanlı uykusuzluk, olmayan şeyler hissetme, görme ve duyma yani halüsinasyon ve bayılma bu süreçlerde rastlanan sonuçlardır." Daha ağır durumlarda ise yaygın ve yoğun halüsinasyon, gerçeklik duygusunun yitimi, yoksunluğa bağlı epilepsi krizi, yoğun bilinç kaybı, sanrı ve bedensel bozukluklar ortaya çıkar." Panelde konuşmacı olarak Yardımcı Doç. Dr. Sezai Kalafat, Yard. Doç. Dr Sultan Kurt da söz alarak açıklamalarda bulundu.

Türkçe Öğretmenliği 3. sınıf öğrencileri Derviş Beyhan, Elif Yılmaz, Merve Ardıç, Merve Mazak, Tuğba Topal ve Seda Aydın tarafından hazırlanan panele, Ereğli Belediye Başkan Vekili Reşat Latif, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Albay Tamer Günebakan, Eğitim Fakültesi Dekanı Ali Azar, Emniyet Müdürü Timur Özgen ve çok sayıda öğrenci katıldı.