Kazım Karabekir Mahallesi'nde ikamet eden ve kahvehanelerde çaycılık yapan Mehmet Üçer (40), 11 Haziran'da bir bankadan kredi kartı aldı. Uyuşturucu bağımlısı olduğu iddia edilen Üçer, yeni çıkarttığı kredi kartından 950 YTL çekerek, bu paranın hepsine uyuşturucu aldı. Ancak Mehmet Üçer, uyuşturucuyla polise yakalanınca çıkarıldığı mahkemece 5 yıl hapse mahkum edilerek, cezaevine konuldu. Mehmet Üçer'in 9 aylıkken yanlış iğneden dolayı belden aşağısı felç olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayan eşi Yıldız Üçer (31) ile çocukları Kübra (10) ve Murat (8), babalarının hapse girmesiyle daha da zor günler yaşamaya başladı. Yıldız Üçer, 11 yıl önce evlendiği eşinin kendisine bir gün olsun rahat yüzü göstermediğini, günlük 10 YTL'ye çaycılık yapmasına rağmen kredi kartı çıkartarak, bununla uyuşturucu alıp, kendilerini aç bıraktığını söyledi. Üçer, Haziran ayında kendisini bankadan aradıklarını ve kocasının kredi kartı talebi olduğunu söylediklerini ifade ederek, "Ben bankacılara, kocama kredi kartı vermeyin, onun işi yok dedim. Ancak kocama yine de kredi kartı vermişler. Benim kocam esrar bağımlısı. Sürekli uyuşturucu kullanır. Çaycılık yapar, 10 YTL kazanır, uyuşturucu alırdı" dedi. Eşinin son olarak kredi kartından 950 YTL nakit para çekerek, bu parayla da uyuşturucu aldığını belirten Üçer, şunları söyledi: "Kocam uyuşturucu satıcısı değil içici, ama bu kez yüklü miktarda uyuşturucu almış. Aldığı uyuşturucu ile birlikte polise yakalanmış. Polis beni aradı, 'Kocan uyuşturucu ile yakalandı, mahkemesi var' dedi. Ben de duruşma için adliyeye gittim. Bana kredi kartını fırlattı. 'Al bu kredi kartını, 950 YTL para çektim' dedi. Bu parayı biz hiç görmedik. Paranın hepsine uyuşturucu almış. Biz çocuklarla birlikte evde aç yatarken, adam çektiği parayla uyuşturucu almış. Mahkeme sonunda 5 yıl hapse mahkum oldu. Şimdi o cezaevinde, biz de evde açlıktan kıvranıyoruz." Kendisinin 3 aydan 3 aya 490 YTL engelli maaşı aldığını, ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Yıldız Üçer, kayınvalidesinin evinde oturduklarını, bu evin de su ve elektrik borçlarını ödeyemediklerini ifade ederek, "Uzun zamandır elektrik ve su borcunu ödeyemiyoruz. Elektrik borcu 12 bin YTL, su borcu ise 2 bin 500 YTL oldu. Yetkililer gelip kesiyor, ben geri açıyorum. Suç, ama mecburum. Yapacak bir şeyim yok" dedi. Günlerdir aç olduklarını belirten Kazım Karabekir İlköğretim Okulu öğrencisi Kübra Üçer ise "Komşularımız olmasa biz acımızdan ölürdük. Babam uyuşturucu aldığı için hapse girdi. Mahalledeki çocuklar bizimle dalga geçiyorlar, 'Sizin babanız yok mu?' diyorlar. Ben çok utanıyorum. Babam kötü bir şey yaptı, ama yine de onu özlüyorum. Çok zor durumdayız. Mahallede bizi herkes hor görüyor. Herkesin babası var, bizim babamız yok" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Annesinin belden aşağısı tutmadığı için evde bütün işleri kendisinin yaptığını söyleyen Kübra Üçer, 10 yaşında hayatın bütün yükünü omuzlarında hissettiğini, yaşamaktan bıktığını söyledi