Bursa Valisi Münir Karaloğlu, İbn-i Sina Özel Bakım Merkezi’nin üç eski hasta bakıcısının, engelli, yaşlı ve çocuk hastalara işkence yapıldığı dövüldüğü ve aç bırakıldığını iddiasıyla ilgili başlatılan soruşturmayı değerlendirdi. Karaloğlu, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan şubat ayında iki müfettiş geldi, konuyu uzunca inceledi, ama teftiş raporları henüz ulaşmadı. Yani olayı öğrendiğimizden beri ciddiyetle üzerine gittiğimiz bir olay. Olay yeni değil ama bugün neden tekrar ısıtıldı onu tam anlamış değiliz." dedi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanın bir projenin tanıtım toplantısına katılan Bursa Valisi Münir Karaloğlu, olayla ilgili iki ayrı soruşturmanın sürdüğüne dikkat çekti. Olayın yeni olmamasına rağmen bugün neden ısıtıldığına anlam veremediğinin altını çizen Vali Karaloğlu, şöyle devam etti: "Konuyla ilgili işten çıkartılan hanımefendi, hem kendisine hem de oradaki bakım altındaki insanlara kötü muamele yapıldığıyla ilgili bize müracaatı olmuş. Bunun üzerine inceleme başlatmışız, iddiayı ciddiye almışız valilik olarak, incelemeden sonra savcılığı suç duyurusunda bulunmuşuz. Sonra da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na ‘bu iddialar ciddi iddialar’ diyerek bakanlıktan müfettiş istemişiz. Şubat ayında iki müfettişimiz geldi, uzun süre inceleme yaptılar. Mart ayında incelemelerini tamamladılar; ama teftiş raporları henüz ulaşmadı. Yani olayı öğrendiğimizden beri ciddiyetle üzerine gittiğimiz bir olay. Olay yeni değil ama bugün neden tekrar ısıtıldı onu tam anlamış değiliz."

Olayların iddia aşamasında olduğunu belirten Karaloğlu, "Ne savcılık ne de bakanlık açısından somutlaşmış bir olay yoktur, iddiadır. Hanımefendinin kendisiyle ilgili kötü muameleye iddiasına yönelik savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar var. Olay iki boyutlu. Çalışanın kendisine kötü muamele yapıldığı konusunu savcılık araştırmış, ‘iddialar doğru değil’ diyerek kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar vermiş. Hastalarla ilgili soruşturma hem savcılık boyutu hem de bakanlık boyutuyla devam ediyor. Olayın üzerinde ciddiyetle duruyoruz, sonucu hakkında da basını bilgilendireceğiz." dedi.

İFADELERİ OKUYUNCA DEHŞETE DÜŞTÜK

Hasta bakıcıların ilk olarak müracaat ettiği Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Özgür Kemal Yetkin ise, "İfadeleri okuduk, görünce dehşete düştük, inanamadık." diye konuştu. Merkezde çalışan üç eski hasta bakıcının kendilerine müracaat ettiklerini belirten Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Özgür Kemal Yetkin, şunları kaydetti: "Biz de konuyu incelemeye aldık. Fotoğraflarını gördük, farklı dönemlerde aynı bakımevinde çalışan üç hasta bakıcının benzer bir takım insan hakları ihlalleri olduğu, kelepçeleme olduğu, aç bırakıldığı, ölüme terk edildiği gibi çok vahim iddialar vardı. Komisyon olarak suç ihbarında bulurduk. Yargı süreci devam ediyor. Özellikle özel bakım merkezleriyle ilgili çok fazla şikayet var. Otistik ve zihinsel çocuklar kötü muameleye maruz kalıyorlar, haklarını arayamıyorlar. Suç ihbarımızdan sonra kamu görevlileri hakkında gerekli denetim yapıp yapmadıkları, ruhsat verilmesi, görevi kötüye kullanılması iddiasıyla soruşturma açıldı."

KELEPÇE TAKIYORLARMIŞ, FOTOĞRAFLARI GÖRÜNCE DEHŞETE DÜŞTÜK

Bakım merkezine dışarıdan bakıldığında apartmandan bozulduğunun ve fiziki şartların yetersiz olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Avukat Yetkin, "Çocuklar, kadınlar farklı hastalıklı insanlar aynı ortamda bulunuyor. Hijyen koşullara dikkat edilmediği ileri sürülüyor. Sağlam girenlerin Hepatit hastası olduğu iddia ediliyor. Çocukların aç bırakıldığı, kelepçelenerek darp edildiği iddiası var. Otistik çocuklara söz dinlemeyip gürültü yaptıkları için onlara ceza amacıyla kelepçe takıyorlarmış. Hasta bakıcıların üçü de ifade verdi. Kötü muamele olduğunu, darp edildiklerini söylediler. Komisyon olarak mağdurların yanındayız. Gerekli her türlü hukuki yardımda bulunacağız. Hasta yakınlarını da savcılığa yardımda bulunmaya çağırıyoruz. İfadeleri okuduk, görünce dehşete düştük, inanamadık, Bursa’nın göbeğinde iki bakanlığın sorumlu ihmali sonucu böyle bir durumun olacağına olasılık vermedik. Fotoğrafları görünce dehşete düştük." şeklinde konuştu.