GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyyüp Kılcı, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), dershanelerin dönüştürülmesine ilişkin kanunun iptaline ilişkin gerekçeli kararını açıklamasının ardından yaptığı değerlendirmede, bu karara göre dershane ruhsatlarının iptal edilmeyeceğini söyledi.

Anayasa Mahkemesi, dershanelerin dönüştürülmesiyle ilgili kanunun iptaline ilişkin gerekçeli kararını yayımladı. GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyyüp Kılcı, gerekçeli kararı, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendirdi. AYM'nin gerekçeli kararında, 1 Eylül’den itibaren dershanelerin kapatılmasını öngören yasanın Anayasa'ya aykırı olduğunu vurguladığını belirten Kılcı, "Velilerimiz bundan sonra rahat olsunlar. Takviye amaçlı kurslar dahil bütün kurs faaliyetlerinin bu süreçten sonra yapılabileceği ile ilgili hükümler vurgulanmış. Dershaneler faaliyetlerine devam edecekler. Ruhsatları iptal edilmiş olmuyor bu haliyle. Faaliyetlerine devam edecek. Dershanelerle ilgili düzenleme yetkisi Milli Eğitim Bakanlığı’na ait. Bakanlık isterse yeni düzenlemelerle dershanelerin karşısına çıkabilir. Ama düzenlemeler Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararda belirttiği çerçevenin dışında olamaz." dedi.

MEB: Gerekçeli karar inceledikten sonra açıklama yapılacak


Koncuk: Anayasa Mahkemesi beklenen dershane kararını vermiştir

AYM: Eğitim hakkı ve teşebbüs hürriyeti ölçüsüzce sınırlandırılamaz

"Anayasa Mahkemesi, eğitim hakkını sınırlandıran tüm düzenlemeleri ortadan kaldırdı"

Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının, 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan 'dershanelerin kapatılmasıyla ilgili kanunun' ortadan kaldırıldığı anlamına geldiğini belirten Kılcı, “Dershaneler bundan sonra faaliyetlerine devam edecekler. Özellikle dershanelerin eğitim-öğretim hakkının ortadan kaldırılamayacağı hükümleri Anayasa'ya dayanmış." ifadesini kullandı.

Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında temel hak ve özgürlüklerde serbestliğin esas olduğunu ve bunlarda sınırlandırmanın istisnai uygulamalar olduğunu ifade ettiğini kaydeden Kılcı, “Dolayısıyla sınırlandırmayı makul bulmadığını ifade ediyor. Teşebbüs hürriyetini ekonomik bir hak olarak görüyor, bunun sınırlandırılmasının doğru olmadığını ifade ediyor. Kanun koyucu yetkisini 'temel hakları sınırlandırmak amacıyla kullanamaz' diyor. Bu konuda da kanun koyucuya temel hakları sınırlandırma içeren ifadeler kullanıldığını anlatıyor." diye konuştu.

"DERSHANE FAALİYETLERİ OKUL MÜFREDATI ÇERÇEVESİNDE YÜRÜYOR"

Kamu yararı gerekçesiyle getirilen sınırlandırmalarda temel hakların özüne aykırı olamayacağını, kanunun bu haliyle temel hakların özüne de dokunduğunun gerekçeli kararda vurgulandığını hatırlatan Kılcı, şu hususlara dikkat çekti: “Okul dışı eğitimler kişilerin kendilerini geliştirdikleri alanlardır, bu alana devlet müdahale etmemelidir, diyor. Dershaneleri kanundan çıkarırken alternatif öngörülmemiştir dolayısıyla eğitim hakkının kullanımı, öğrenme hakkının kullanımı tümüyle engellenmiştir, diyor. Dershane kapatmak eğitim sisteminden çıkarmak, eğitim-öğrenim hakkı yönünden ölçüsüz bir sınırlamadır, bu sınırlama aslında temel hakları aşmadır, diyor. Bir üst okul sınavlarına hazırlık ihtiyacını karşılamadan kapatma, öğrenme hakkını ölçüsüz bir şekilde engellemedir, diyor. Yasal statüdeki dershanelerin kapatılması, sınavlara hazırlık kapsamındaki okul dışı kurumları kapatma öğrenim hakkını ihlaldir, diyor.”

AYM’nin kanun koyucunun hak ihlali yaptığını, özellikle öğrenme özgürlüğü, teşebbüs hürriyetini engellediğine vurgu yaptığını anlatan Kılcı, “Kanuni çerçevede faaliyet sürdüren özel teşebbüsü 'bir gerekçe olmadan kapatma teşebbüs hürriyetine aykırıdır' diyor. Bireyin özgür iradesi ile arz talep dengesi içinde gittiği bir kurumu hiçbir sebep ortaya koymadan kapatma teşebbüs hürriyetine aykırıdır, diyor. Sınırlandırmalarda hakkın kullanımını tümüyle engelleyecek düzenleme yapılmaz, bu hakkın özünü dokunma olur, bu haliyle hakkın kullanımı tümüyle engellenmiştir ve ölçüsüzlük ilkesine, Anayasa'ya aykırıdır, diyor. Dershanelerin faaliyetlerinin okul müfredatı çerçevesinde yürüdüğü dolayısıyla bunun engellenemeyeceğini söylüyor. Üst öğrenime hazırlık kurslarından yararlanma bir öğrenme hakkıdır, bu hakkı engelleyemezsiniz, diyor. Devletin görevi herkesin eğitim hakkından yararlanmasını sağlamaktır. Devlet okul dışı kurumlardan yararlanmak isteyenler için hizmet sunanları ortadan kaldırarak, kaldıracak düzenleme yapamaz, diyor.” açıklamasında bulundu.

"AYM, DERSHANELERİN ÖĞRENCİ KAYDETMESİNİ ENGELLEMEYİ ÖĞRENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ENGELLEME OLARAK VURGULADI"

Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, 1 Eylül’den itibaren dershanelerin kapatılmasını öngören yasanın Anayasa'ya aykırı olduğunu belirttiğini ifade eden Kılcı şunları söyledi: “1 Eylül 2015 tarihine kadar verilen sürenin sadece dönüşen kurumların dönüşüme başvurma süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Velilerimiz bundan sonra rahat olsunlar. Takviye amaçlı kurslar dahil bütün kurs faaliyetlerinin bu süreçten sonra yapılabileceği ile ilgili hükümler vurgulanmış. Dershaneler faaliyetlerine devam edecekler. Ruhsatları iptal edilmiş olmuyor bu haliyle. Faaliyetlerine devam edecek dershanelerle ilgili düzenleme yetkisi Milli Eğitim Bakanlığı’na ait. Bakanlık isterse yeni düzenlemelerle dershanelerin karşısına çıkabilir. Ama düzenlemeler Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararda belirttiği çerçevenin dışında olamaz.”

ÖĞRETMENLERİN DURUMU

Dershane birliklerinin bu kararın ardından kendi aralarında görüşmeler yapacaklarını anlatan Kılcı, “Dershane derneklerinden de bu konuda gelecek görüşler olacak. Ama gerekçeli kararda da ifade edildiği gibi 'dershanelerin öğrenci kaydetmesini engellemeyi öğrenme özgürlüğünü engelleme' olarak vurgulamış Anayasa Mahkemesi. Öğretmenlerin dershanelerin kapanacak olmasından dolayı devlete alınması söz konusuydu. Bu maddeyi iptal etmiş mahkeme. Maddeyi iptal ederken gerekçe olarak öne sürdüğü şey şu: Dershaneler kapatılmıyor, dershaneler kapatılmadığına göre öğretmenlerin mağduriyeti söz konusu değil. Dolayısıyla dershanelerden öğretmenlerin devlete alınması için bir gerekçe kalmadı diyor.” ifadelerinde bulundu.

ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI

Dershanelere ilişkin düzenleme yapılırken, bireylerin tercihleri doğrultusunda okul dışı eğitim alma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik farklı çözüm yollarının öngörülmesi gerektiği vurgulanan gerekçede, “Belirtilen nitelikte bir düzenleme getirilmeksizin ve demokratik toplum düzeni yönünden zorlayıcı bir neden ortaya konulmaksızın, sınırlama amacını gerçekleştirecek, daha az sınırlayıcı araçlara da başvurulmadan tamamen yasaklayıcı bir yöntemle dershanelerin kapatılması, teşebbüs özgürlüğüne demokratik toplum düzeninde gerekli olmayan ölçüsüz bir sınırlama niteliğindedir” denildi. Gerekçede, söz konusu nedenlerle, dava konusu kuralların, Anayasa'nın 13, 42. ve 48. maddelerine aykırı olduğu ve iptalinin gerektiği vurgulandı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Başkanvekilleri Alparslan Altan, Burhan Üstün, üyeler Serdar Özgüldür, Serruh Kaleli, Osman Alifeyyaz Paksüt, Recep Kömürcü, Engin Yıldırım, Celal Mümtaz Akıncı, Erdal Tercan, Emin Kuz, Hasan Tahsin Gökcan'ın bu görüşüne, üyeler Nuri Necipoğlu, Hicabi Dursun, Muammer Topal, Kadir Özkaya ile Rıdvan Güleç katılmadı.