Ya sev, ya terk et! Geçtiğimiz günlerde başbakanın yaptığı bazı açıklamalar gazetelerde “Ya sev, ya terk et!” manşetleriyle yer aldı. Başbakan'ın “ya sev ya terk et” sözünün patentinin MHP'ye ait olduğu iddialarına Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başbakanı Devlet Bahçeli çok sert tepki gösterdi. Bu sloganı müteaddit defalar çeşitli zaman ve zeminlerde tekrarlamış biri olarak suçluluk duygusuna kapıldım. Bu yurdun ekmeğini yiyip sonra da ekmek yediği ele ihanet edenlere söylediğimiz bu sözün ne kadar büyük bir suç olduğunu öğrenmenin acısını duydum yüreğimde. Meğer ne büyük halt etmişiz. Meğer, çorba içtiği kaba pisleyenlere, ekmeğini yediği ele ihanet edenlere, bu ülkenin askerine, polisine kurşun sıkanlara, katilleri, hainleri alkışlayanlara “aramızda güle güle oturun” demeliymişiz. Düşmanlarımızla birlik olup Türkiye'nin kuyusunu kazanlar da ülkemizi, yurdumuzu, milletimizi sevmek zorunda olmadığı gibi bu ülkede daha imtiyazlı bir yaşam sürme hakkına sahipmiş meğer. Ermenilerle birlik olanlar”¦ Yunanlılarla birlik olanlar”¦ PKK ile el sıkışanlar. Kol kola resim çektirenler. Bu ülkenin kaynaklarını sömürenler, hırsızlar, arsızlar, namussuzlar, haysiyetsizler bu ülkede yaşama, hem de daha ayrıcalıklı yaşama hakkına sahipmiş. Biz hata yapmışız. Biz birilerinin peşinden giderken halt etmişiz. ”¦”¦”¦. Gazeteler büyük puntolarla yazıyor; “YA SEV, YA TERK ET SÖZÜ HAVADA KALDI” Kimse sahip çıkmıyor şimdi bu söze. Günlerce bekledim”¦ Birileri çıksın ve vatan düşmanlarına, millet düşmanlarına, PKK işbirlikçilerine, hainlere, hırsızlara, soygunculara, namussuzlara en yüksek perdeden haykırsın diye: “YA SEV, YA TERK ET” Ne Kasımpaşalı Başbakanımız, ne miliyetçi abimiz Devlet Bahçeli, ne Muhsin Yazıcıoğlu bu sözü sahiplenme cesareti gösteremedi. Çok şey değişti son yıllarda. Milliyetçilik de havada kaldı, vatanseverlik de”¦ Bir şeyler oldu güzel ülkeme. Öyle şeyler oldu ki, PKK'ya açıktan destek verenleri, Türkiye Cumhuriyeti'ne meydan okuyanları, ülkemizin başbakanına karşı densizlik yapanları, haddini bilmeyenleri, kanla beslenenleri, çoluk-çocuk sokağa dökenleri, otobüs yakanları, güvenlik güçlerine kurşun sıkanları, halkı isyana teşvik edenleri imtiyazla ödüllendirdik. Sonuç mu? Sonuç : “İSTER SEV, İSTER SÖV”¦”