Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde teröristler tarafından şehit edilen Yüzbaşı Ali Alkan'ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan'ın cenaze törenindeki tepkisine soruşturma açıldığı iddiası, şehit derneklerini ayağa kaldırdı. Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Denizli Şubesi Başkanı Mehmet Emin Öztürk, bu tür durumlarda evlat ve kardeş acısını ancak yaşayan kişinin anlayabileceğini söyledi.

Şehit Pilot Teğmen İbrahim Öztürk'ün babası olan Öztürk, o anda insanın ne dediğini bilmediğinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, "O yarbayımız kardeşini kaybetmiştir. Evlat ve kardeş kaybetmenin ne demek olduğunu biliyoruz. Hele 30 yaşında olan bir kardeşse biliyoruz, evladın ne demek olduğunu biliyoruz. İstemeyerek onlar ağzından çıkmıştır. Aslında yemin eden bir subay öyle şey söylemezmiş ama istemeyerek ağzından çıktığı için kaale alınmaması lazım. Hiç değerlendirmeye girmemesi lazım sözlerinin. Kötü niyetli olup da kötü rapor edilmemesi lazım diye düşünüyorum. Sayın yarbayı kınamıyorum. Öyle kabul ediyoruz." dedi.

'SORUŞTURMA AÇILMASI YANLIŞ'

Görevden alınması için linç kampanyası başlatıldığını söyleyen Dernek Başkanı Öztürk, "Neden alınsın ki ya? Bu kadar hizmet etmiş, yarbay rütbesine gelmiş, en az 16 senelik. Buraya kadar hizmet etmişken görevden almaya gerek var mı? Evlat acısının ne olduğunu biliyor mu? Gören bunların ne olduğunu biliyor. Evlat acısı, kardeş acısı; istemeyerek söylemiştir. Ben o yönde yorumluyorum. Başka art niyetle söyleyeceğini hiç sanmıyorum, sanmam da. Eğer ki arkasından soruşturma açıyorlarsa yanlış." şeklinde konuştu.

'ÇÖZÜM SÜRECİNDE PKK GÜÇLENDİ, ŞEHRE İNDİ'

Mehmet Emin Öztürk, şöyle devam etti: "Çözüm süreci olmasın, karşıyız dedik hepimiz, Türkiye'deki bütün şube başkanları dahil. Bunların çözüm süreci içinde dağdaki yapılanmaları şehre indireceğini tahmin edebiliyorduk ki öyle de oldu, şehre indiler. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik kuvvetleri kışlasına çekildi. Onlara hiçbir şey yapılmadı. Yapılmadığı için de affedildi, hapse de girmedi çoğunluğu. Öyle olunca bunlar şehir yapılanması yaptılar. Şehir yapılanması yaparak kendilerini güçlendirdiler. Şimdi de bu güçlerden istifade ederek, güvenlik güçlerine karşı seferberlik ilan eder gibi TSK ile savaş yapmaya karar vermişler. Maalesef hükümet, çözüm sürecinde acz içinde kaldı. Bunların güçlenmesine, bunların yapılanmasına zemin hazırlamış oldu. Onların söz tutmayacağı belliydi, zaten öyle oldu. Maalesef iki buçuk üç seneden bu yana bunlar yapılanıp güçlendiler. Düşünün, helikoptere silah atıp içindeki insanı vurabiliyor. Denizlimiz'e gelen şehidimizin bir tanesi helikopterde vuruldu."

'BALDIRAN ZEHİRİNİ SİYASİLER DEĞİL, HER GÜN ÜÇ BEŞ ŞEHİT AİLESİ İÇİYOR'

Hükümetin çözüm sürecinde çok kabahati ve ihmali olduğunu söyleyen Öztürk, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, baldıran zehiri içeceğini söylediğini hatırlattı: "Vaktiyle çok söylendi, 'Bırakın çözümü, uğraşmayın bunlarla.' diye ama maalesef, 'Ya olacak, ya olacak.' dediler. 'Baldıran şerbeti içeceğiz.' dediler, maalesef o baldıran şerbetini içemiyorlardır. Mevcut şehit ailelerinin üzerine her gün üçer beşer ilave edildiğine göre o baldıran zehirini maalesef hiç günahsız, hiçbir şeyi olmayan şehit aileleri içmiş oluyor."

'BİZ MUTLU DEĞİLİZ, KİM SÖYLÜYORSA YANLIŞ SÖYLÜYOR'

Mutlu olmalarını isteyenlere de tepki gösteren Öztürk, her dernek üyelerinin artmasını isterken kendilerinin tam tersini istediğini vurguladı: "Bizim üyemiz bir eksik olsun, ilave şehit gelmesin. Bizim üyemiz de olmasın diyoruz, gerek yok diyoruz. Can yanmasın, analar ağlamasın dediler ama analar ağlamaya devam ediyor. Bizim mutlu olmamız mümkün değil. Onu her kim söylüyorsa yanlış söylüyor."