Gediz Üniversitesi Kira Hukuku Sempozyumu’nda, pek bilinmeyen yargı kararları açıklandı. Yargıtay, komşusunun gürültüsünden, kötü davranışından, yemek kokusundan rahatsız olan kiracının açtığı davalarda kiraya vereni de sorumlu tutuyor. Manevi ayıp kabul edilen bu hallerde kiracılara kira indirimi, tazminat ve fesih hakkı doğuyor.

Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin düzenlediği bilimsel toplantılar, “Kira Hukuku Sempozyumu” ile devam etti. Yedi üniversiteden kira hukuku üzerine kitapları ve akademik çalışmaları bulunan, Türkiye'nin bu alandaki önde gelen akademisyenlerinin katıldığı etkinlikte, kiracı ile kiraya veren ihtilaflarına ilişkin yargı kararlarına da dikkat çekildi. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat İnceoğlu, yüksek yargının manevi ayıba dönük kiracı lehine kararları bulunduğunu, bunların kamuoyunda pek bilinmediğini ifade etti. İnceoğlu, Yargıtay’ın kiraya vereni sadece konuttaki kusurlardan sorumlu tutmadığını, üçüncü kişilerin davranışlarını da manevi ayıp kapsamına alarak mülk sahibini sorumlu kabul ettiğini dile getirdi. Doç. Dr. İnceoğlu, “Evi kiraladınız, komşunuz gürültü yapıyor ya da size hakaret ediyor, kötü davranıyor. Apartmana Çin restoranı açıldı, kötü kokular geliyor. Binanın yakınından otoyol geçti, gürültü gelmeye başladı. Rahatsızlığa neden olan bu gibi durumlarda da kiraya veren sorumlu. Tüm bunlar manevi ayıp olarak değerlendirilip kiracı lehine kararlar çıkıyor.” dedi.

Murat İnceoğlu, manevi ayıp olması halinde kiracılara kira indirimi, tazminat talebi ve sözleşmenin feshi haklarının doğduğunu kaydederek, “Kiraya verenler, üçüncü kişilerin davranışlarından da sorumlu tutulabileceklerini bilmeli.” uyarısında bulundu. Kiralanandaki ayıplara ilişkin olarak da şunları söyledi: “Kira hukukunda, kiralananın kullanımına engel bir durum varsa ayıp olarak nitelendirilir. Yeni Borçlar Kanunu’nun 301. maddesine göre ayıbın teslim anında mevcut olması şart değil, sonradan da ortaya çıkabilir. Teslimden önceki ayıplar nedeniyle kiracı sözleşmeden dönebilir. Teslim sonrası ayıplarda ise öncelikle ayıbın giderilmesi talep edilir. Bu gerçekleşmezse kira indirimi, tazminat, fesih gibi haklar doğar. Yeni kanunumuzun 317. maddesi, sadece basit tamiratla giderilebilecek hasarları kiracıya yükler, diğerleri kiraya verenin sorumluluğundadır.”