Partîya Azadîya Kurdistanê (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Türkiye’de Kürtçe alanında atılan bütün adımların tehlikede olduğunu söylediği, parti isimlerinin Kürtçe olması, parti programında Kürtçe’yi resmi dil ve eğitim dili olarak kabul ettikleri için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendilerine ihtarda bulunduğu açıkladı. Özçelik, “Bu ne demektir, şu an Kürtçe yayın yapan televizyonlar, Kürtçe eğitim veren üniversiteler ya da özel eğitim veren okulların tümü savcılık yaklaşımına göre Anayasa'ya aykırı olduğu anlamına geliyor. Yarın bir başsavcılık, kapatın bunları başka dilde açın diyebilir.” dedi.

Partîya Azadîya Kurdistanê (PAK-Kürdistan Özgürlük Partisi) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kendilerine ihtar yapıldığını ve partilerinin tüzük, program ve isminde kullanılan Kürtçe ibarelerinin değiştirilmesinin istendiğini belirtti.

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde parti yöneticileriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Özçelik, bir yandan çözüm süreci diğer yandan Kürtçe’nin yasaklanmasıyla büyük bir çelişki yaşandığını dile getirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, partilerinin genel merkezine gönderdiği uyarıda, PAK’ın isminin Türkçe olmadığı, tüzük ve programında Kürtçe’ye yer verdiği için bunların değiştirilmesi gerektiğinin kendilerine tebliğ edildiğini anlatan Özçelik, “Parti ismi, programı ve Kürtlerin varlığı, dil ve eğitim gibi Kürtlerin devlet olma hakkı, federal yönetim ya da kendi kendilerini yönetme hakkı dahil programının tümüne itiraz söz konusu. Öncelikle bunu söylemek istiyorum. Meşru bir zeminde siyaset yapıyoruz. Bu anlamda elbette bizler sadece mevcut yasalarla siyaset yapmak üzere yola çıkmadık. Geçen yıl kasım ayında İçişleri Bakanlığı 20 gün gecikmeli de olsa bize ‘alındı’ belgesi vererek resmi olarak partimizin kurulmasını sağlanmış oldu. Şu an AKP, CHP, HDP nasıl siyasi partiyse PAK da öyle bir siyasi partidir, yasaldır.” dedi.

Sadece parti isminde Kürdistan olduğundan değil parti isminin Kürtçe olması, kendilerinin Kürtçe'yi resmi dil olarak kabul etmeleri ve bunun eğitim dili olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledikleri için Anayasa’ya aykırılıkla uyarıldıklarını anlatan Özçelik, “Bu şu an Kürtçe yayın yapan televizyonlar, Kürtçe eğitim veren üniversiteler ya da özel eğitim veren okulların tümü savcılık yaklaşımına göre Anayasa'ya aykırıdır anlamına geliyor. PAK olarak çok net söylüyoruz. Anayasa'nın 90'ıncı maddesi, Türkiye'nin imzaladığı sözleşmeye göre kendi hukuku dışında, uluslararası kanunların geçerli olduğunu gösteriyor. Gerçekten demokrasiye yol açmaları gerekirken 90 yıllık tek devlet, tek millet zihniyeti üzerinden soruna yaklaşılıyor. PAK, bu nedenden dolayı kendi programında ve tüzüğünde değişiklik yapmayacaktır. Gerçekten çözüm sürecinden bahsedilecekse bunun ilk adımı budur. Türkiye'de düşünce özgürlüğü, Kürt varlığının kabul edilmesi noktasında bu turnusol olacaktır. Devlet kanunları, PAK ve benzeri partilere göre düşünce özgürlüğüne karşı olan bütün maddeleri değiştirmek zorundadır.” ifadelerini kullandı.