Yayla Agro Gıda San ve Nakliyat A.Ş Vekili Avukat Hande Bekarlar, Şubat ayında MV Rigel gemisi ile Mersin Limanı’na gelen GDO’lu mercimekle Yayla Agro’nun hiçbir ilgisinin bulunmadığını açıkladı.

GDO’lu mercimeği farklı yollardan Türkiye’ye soktuğu iddia edilen Yayla Agro, konuya ilişkin açıklama yaptı. Söz konusu iddiaları belgeleriyle yalanlayan Yayla Agro Gıda San ve Nakliyat A.Ş Vekili Avukat Hande Bekarlar, şu ifadeleri kullandı: “Şirketimiz, Mısır’da bulunan Saıf International Ltd. şirketinden 25 Mayıs 2015 tarihinde kırmızı mercimek satın almış, bu ürün konteynerlar ile Mersin’e getirilmiştir. Bu ürün ise Saıf International şirketi ile aynı grup şirketi olan Wahba Egypt firması tarafından Kanada’dan Mısır’a MV Danae isimli gemi ile getirtilmiştir. Konişmento ve Ziraat Belgesi mevcuttur. Kanada’dan 4 Mart 2015 tarihinde çıkan ve Mısır’a Wahba Egypt şirketine getirilen mal, dökme şeklinde olup Wahba şirketi ile aynı gruba ait olan Saıf International Ltd şirketi tarafından 25 Mayıs 2015 tarihinde tarafımıza satılmış, buradan ise dökme halde olan mal konteynerlarla Türkiye’de Mersin’de bulunan tesislerimize getirilmiştir. Bunun da Konişmento belgesi ve faturası mevcuttur.”

My Rigel gemisinin Glencore Grain ve bazı diğer Türk firmaları için kırmızı mercimek getiren bir gemi olduğunu belirten Bekarlar, “My Rigel gemisinde bulunan ürünlerle şirketimizin ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla MY Rıgel gemisi içerisinde bulunan mallar ile 25.5.2015 tarihinde Mısır şirketi olan Saıf International Ltd.’den satın aldığımız, Kanada’dan MV Danae gemisi ile Wahba Egypt şirketine gelen malların birbiri ile ilgisi bulunmamaktadır.” dedi.

İddialara konu olan GDO’lu mercimekle ilgili Mısır’dan aldıkları Re-Export Gümrük Beyannamesi’ni de paylaşan Bekarlar, şu bilgileri verdi: “Öte yandan konunun idari boyutu ile ilgili olarak Biyogüvenlik Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca kurulan, görevini yaparken bağımsız, hiçbir organdan emir ve talimat almayan, risk ve sosyo ekonomik değerlendirme raporlarını dikkate alarak kararlar alan, bilim insanlarından oluşan Biyogüvenlik Kurulu 11 Nisan 2015 tarihinde gerçekleştirilen 10. Toplantısında, üründe bir başka ürüne ait gen tespit edildiğinde bu ürünler için 5996 sayılı Kanun’un 34. Maddesinin tatbik edilebileceği yönünde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na tavsiye niteliğindeki bu kararı almıştır. 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 34. Maddesinin uygulama alanı bulması ile bu ürünlerin özel işleme tabi tutulabilmesinin yolu açılmış ayrıca idari makamlar tarafından da bu ürünlerin genetiği değiştirilmiş organizmalar kapsamına dahil olamayacağı kabul edilmiştir.”

GDO'LU MERCİMEKLER 18 ŞUBAT'TA ANALİZE GİRMİŞTİ

BİMER’den Tarım Bakanlığı’na yapılan ihbarlar üzerine bakanlık, GDO’lu mercimekle ilgili 12 Şubat 2015 tarihinde harekete geçmişti. Mersin İl Müdürlüğü, ihbar edilen kırmızı mercimekte 18 Şubat 2015 tarihinde analiz için üç ayrı numune alındığı belirterek, şunları kaydetmişti; “Numuneler Ankara Gıda Kontrol laboratuvarında analiz ettirilmiş, kırmızı mercimekte GDO bulaşıklığı olarak kanola genleri tespit edilmiş ve 02 Mart 2015 tarihinde de bu durum raporlanmıştır. Şahit analiz süreci de devam etmektedir. MW Rigel gemisi 10 Mart 2015 günü Mersin Limanı açığında iken (gemi limana yanaşmamıştır) ithalatçı firma kırmızı mercimek için ithalat başvurusunda bulunmuş olup yine aynı gün gemide bulunan kabuklu kırmızı mercimekten Bakanlığımız yetkilileri numune alarak analiz yaptırmak üzere numuneleri Ankara Gıda Kontrol Laboratuvarı'na göndermiştir.”