Cihan Haber Ajansı'nın ulaştığı ses kaydında, ölümüyle ilgili düzenlenen raporda çenesi kırık olarak açıklanan  İsmail Güneş nerede düştüklerini bilmediğini ve helikopterin içinde olduğunu söylüyor. Ayrıca 112 Acil'in İsmail Güneş'i 20 dakika konuşturmasına rağmen yer tespiti yapılamadığı da anlaşıldı.

25 Mart 2009 tarihinde saat 14.43'te Kahramanmaraş Çağlayancerit'ten, Yozgat Yerköy mitingine gitmek üzere havalanan TC-HEK işaretli helikopterin içinde BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Sivas il başkanı Erhan Üstündağ, il başkan yardımcısı Yüksel Yancı, belediye meclis üye adayı Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri gazeteci İsmail Güneş bulunuyordu. Helikopter 15.03'te düştükten sonra İsmail Güneş kendisine gelmiş ve saat 15.26'da 112 Acil'i arayıp yardım istedi. 112 Acil de bunun üzerine Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü'nü arayıp, Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin düştüğünü ve helikopterde seyahat eden İsmail Güneş'in hayatta olduğunu, buna göre yer tespit çalışmasının yapılabileceğini iletti. 112 Acil'den Güneş'in telefon numarasını alan Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü, İsmail Güneş'i birkaç defa aradıktan sonra saat 15.34'te ulaştı.

'HELİKOPTERİN İÇİNDEYİM, NEREDE OLDUĞUMUZU BİLMİYORUM'

İHA Muhabiri İsmail Güneş'in saat 15.34.17'de 0506 504 39 01 numaralı Halim Toprak adına kayıtlı telefonun 155 (Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü) tarafından aranarak yaptığı görüşme 55 saniye sürüyor. Gazeteci Güneş, telefon görüşmesinde, İsmail Güneş'in bağırarak 'alo, alo, alo' demesini görevli polis memurunun geç fark ettiği anlaşılıyor. Güneş, polis memuruna helikopterin nerede düştüğünü bilmiyorum demesine rağmen, ısrarla aynı soruya muhatap oluyor. Helikopterin içinde olduğunu söyleyen İsmail Güneş ile emniyetin yaptığı tek telefon görüşmesinin çözümü şöyle:
İsmail Güneş: Alo, Alo, Alo.
155: Alo.
İsmail Güneş: Efendim.
155: İsmail Bey siz misiniz?
İsmail Güneş: Evet.
155: Kardeş bu helikopterle ilgili görüşecektik bu helikopter düştü demişsiniz.
İsmail Güneş: Doğru.
155: Nerede düştü?
İsmail Güneş: Bilmiyorum abi.
155: Bilmiyorsunuz, nerede düştü, yani hangi mevkide düştü?
İsmail Güneş: Valla mevkisini de bilmiyorum.
155: Siz neredesiniz şu an?
İsmail Güneş: Helikopterin içinde.
155: Tamam helikopter..... Abi bir dakika dur. Ne kadar çıktınız Çankırı? Düzeltiyorum, Maraş'tan ne kadar mesafeye gittiniz tahminen? Alo.
155 (görevli yanındaki memurlara dönerek): 'Abi bu adam helikopterin içinde düştük diyor, nerede olduğunu bilmiyorum' diyor.

20 DAKİKA TELEFONLA KONUŞTURULDUĞU HALDE YER TESPİTİ YAPILAMADI

İsmail Güneş'in helikopterin düştüğünü 112 Acil'e haber vermesinin ardından, 112 Acil ekibi Kahramanmaraş Emniyet'i arayarak yer tespit çalışmalarının yapılmasını istedi. Buna göre saat 15.50 ile 16.10 arasında İsmail Güneş'i konuşturan 112 Acil, diğer hattan da 155 Polis İmdat ile görüşme yaptı. Toplamda 20 dakika süren bu telefon görüşmelerine rağmen sinyalin alındığı baz istasyonu tespit edilemeyince enkaza da ulaşılamadı. DDK raporuna göre 112 Acil ile saat 17.23.33'te 7. görüşmesinde gazeteci Güneş'in sadece 'alo' sesi duyuldu ve yaralılardan birisine 'alo, sıfır beş yüz kaç abi' diye sordu. 112 görevlisine '0543' ile başlayan numarayı verirken telefon kesildi. 0543 ile başlayan numara bir tek helikopterde seyahat eden, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı'ya ait olduğundan, enkazda da hemen yanında bulunan Yancı'nın o sırada hayatta olduğu tespit edildi.

'İSMAİL GÜNEŞ'İN ÇENESİ KIRILMIŞTI'

Gazeteci İsmail Güneş'in bulunduğu gün yapılan otopsi sonuç raporunda sadece bacağının ve kaburgasının değil, çenesinin de kırık olduğu ortaya çıkmıştı. Gazeteci Güneş'in olaydan 2,5 yıl sonra ortaya çıkan otopsi raporunda çenesinin kırık olması 'Acaba 112 ile telefon görüşmelerinden sonra mı çenesi kırıldı' sorusunu akla getirmişti. Çünkü uzmanlar, çenesi kırık olan bir insanın konuşmasında bozukluk olacağını Güneş'in konuştuğu netlikte olamayacağını söylüyor. İsmail Güneş, bacağında iki kemik, 4 kaburga kemiği ve alt çenesi kırık olduğu halde enkazın 600 metre aşağısında bulunmuştu. Ayrıca İsmail Güneş bu telefon konuşmalarını helikopterin içinde yaptığı da kesinleşmişti. Çünkü Güneş'in cesedinin bulunduğu yerde telefonun çekmediği tespit edilmişti.