17-25 Aralık büyük yolsuzluk operasyonu ve terör operasyonlarında görev alan polislere yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a başbakan olduğu dönemde hakaret ettiği gerekçesiyle açılan dava kapsamında hakim karşısına çıktı. Bir televizyon kanalında, yaptıkları faaliyetleri Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yaptıklarını söylemesi üzerine Yılmazer’e hakaret suçundan dava açılmıştı.

İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Silivri Cezaevi’nde bulunan Ali Fuat Yılmazer getirildi. Erdoğan ve Yılmazer’in avukatları ise duruşmaya katılmadı.

Hakkındaki suçlama hatırlatılan Yılmazer, savunmasında programda yaptığı iki konuşmayı tekrar tekrar okuduğunu ve hakaret ifadeleri göremediğini söyledi. Savcılığın, kendi ağzından çıkan ifadeler yerine basında çıkan haberleri, haricen topladığı bilgileri iddianameye koyduğunu belirten Yılmazer, “Gazetelerde ‘Başbakan talimat verdi biz de tutukladık’ şeklinde haber vardı. Ben böyle bir ifade kullanmadım. Bir sonraki programda da böyle bir ifade kullanmadığımı belirttim.” dedi.

O programlara çıkıp neden konuştuğunu da açıklayan Yılmazer, “O dönem terörle mücadele kapsamında koruması olan biriydim. Tam o sırada korumam kalktı. Baskı yapılmaya ve hedef gösterilmeye başlandım. Basında asılsız haberler yapılmaya başlandı. Bunları açıklığa kavuşturmak ve kendimi savunmak için açıklamalar yaptım. Hakaret kastım yok.” diye konuştu.

Yılmazer, hakime, “İddianameyi görmedim henüz. İddianamede tırnak içinde benim bizzat ağzımdan çıkmış ifadeler var mı?” diye sordu. Hakim de savcının değerlendirmesini okudu.

Bunun üzerine Yılmazer, konuşmayı yaptığı dönemde 7 Şubat’ta MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağrılması olayı, Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle ‘bunlar hükümete komplo kurmuş’ algısının yürütüldüğünü vurguladı. Kendisinin de programda süreçten Başbakan Erdoğan’ın haberinin olduğunu, her aşamada bilgi verildiğini ve izni dışında iş yapılmadığını söylediğini kaydetti. Yılmazer, “Buradaki amaç Başbakan'a hakaret değil. Aleyhimdeki iftiraları, yalan yanlış iddiaları açıklığa kavuşturmak için açıklamalarda bulundum.” dedi.

Savunma ve delillerin bir dahaki duruşmaya hazır edilmesi için süre veren mahkeme, aksi durumda dosyanın bu haliyle bilirkişiye gönderileceğini belirtti ve duruşmayı erteledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nun o dönemki savcılarından Hacı Hasan Bölükbaşı tarafından hazırlanan iddianamede, Erdoğan ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün şikayetçi olduğu belirtildi. Şikayet dilekçesinde Yılmazer'in 19 ve 22 Mart 2014 tarihlerinde katıldığı televizyon programında yaptığı konuşma sırasında "göreve ilişkin sırrın açıklanması", "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama", "gizli kalması gereken belgeleri açıklama", "yasaklanan bilgileri açıklama", "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum organlarını aşağılama", "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarını işlediğinin iddia edildiği belirtildi.

İddianamede, kamuoyu önünde tartışılan soruşturmalarla ilgili şüpheli Ali Fuat Yılmazer'in oluşturduğu algının, müştekinin onur ve şerefini zedeleyici mahiyette olduğu ileri sürüldü. Bunun "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçunu oluşturduğu ve 1 yıl 4 aydan 2 yıl 8 aya kadar hapsi istendi.

Ali Fuat Yılmazer, söz konusu televizyon programlarında operasyonlar için o dönem Başbakan olan Erdoğan ile sürekli görüştüğünü ve bilgi aktardığını anlatmıştı. Yılmazer’in bu iddiasını yalanlamayan Erdoğan ‘2-3 kere görüştüm’ demişti. Bunun üzerine Yılmazer, "Her operasyondan önce mutlaka kendisiyle görüştüm. Her operasyondan sonra da dosyaları kendisine taktim ettim. Kimlerin gözaltına alınmasının planlandığı konusunda listeyi kendisine taktim ettim. Bir kere buradan bir sayı ortaya çıkar. 30-40'tan aşağı olması mümkün değil.Ülkeme ihanetle beni kimse itham edemez.” açıklamasında bulunmuştu.