Yükseköğretim Kurulu (YÖK), eğitim-öğretimin niteliğini yükseltecek faaliyetler çerçevesinde ‘Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği’nin çıkarılmasına ilişkin bir çalışma başlattı. Yönetmeliğin çıkarılmasında başta yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları ile tüm akademik camia olmak üzere diğer paydaşların da görüş ve önerilerinin alınmasına ihtiyaç duyan YÖK, konuya ilişkin oluşturulan taslak yönetmeliği yükseköğretim kurumlarına gönderdi. YÖK, taslağı kurumlara göndererek, onların da görüş ve önerileri alacak. Bu kapsamda YÖK’ün kurumsal web sitesinin ana sayfasında yer alan ‘Askıya Çıkardık’ bölümünde de konuya ilişkin taslak çalışmayı içeren bir yazı paylaşıldı. Askıya çıkarılan konuya ilişkin görüşlerini bildirmek isteyen kişiler ilgili alanda yer alan formu doldurmak suretiyle bu işlemi gerçekleştirebilecek. Bu faaliyetin karar sürecinin tamamlanması, ilgili paydaşların görüş ve önerileri alındıktan sonra olacak.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği Taslağı’nı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Haziran 2015 tarihi itibari ile yükseköğretim kurumu sayısının 193‘e ulaştığı ve öğrenci sayısının da altı milyonu aştığını belirten Saraç, “Bu öğrenci sayımız ile Avrupa Yükseköğretim Alanındaki en yüksek öğrenci sayısına sahip ülke konumuna gelinmiştir.Yükseköğretim sistemimizdeki bu istikametteki büyüme sürecinin bir sonraki aşamasında keyfiyet itibariyle, nitelik ve kalite bakımından da büyüme süreçlerinin gündeme geleceği sürekli söylenmiş ve bu konuda iyi niyetli girişimler başlatılmış olsa da bu konuda özellikle Yükseköğretim Kurulu düzeyinde yeterince yol kat edilemediğini kabul etmek durumundayız.” dedi.

Son dönemde ‘Yeni YÖK’ olarak kalite merkezli büyüme ve buna bağlı süreçlerin geliştirilmesi öncelikli gündemleri olduğunu kaydeden Saraç, “Bu kapsamda da yakın zamanda akademi camiasının, hatta bütün kamuoyunun da takip ettiği birçok düzenleme katılımcı bir yöntemle gerçekleştirilmiştir. Ancak bu düzenlemeler girdi süreçlerimizdeki kalitenin arttırılması odaklıdır ve bu da zaten Yükseköğretim Kurulu'nun asli görevleri arasındadır. Oysa özellikle yakın zamandaki gelişmeler girdi odaklı süreçlerdeki kalitenin yükseltilmesinin ötesinde çıktı odaklı süreçlerdeki kalite güvencesini daha fazla ön plana getirmektedir. Bu da ancak kurumsal ve program esaslı dış değerlendirme süreçleri ile gerçekleştirilebilmektedir.” diye konuştu.

YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNDAN BAĞIMSIZ BİR KALİTE GÜVENCESİ SİSTEMİ

Yeni YÖK olarak, bu konuda yakın zamanda uluslararası ve ulusal kurum ve kuruluşlarla görüşme ve değerlendirmelerin yapılarak, ülkemizdeki yükseköğretim sisteminin ihtiyaçları, ilgili mevzuatlar da dikkate alınarak ‘Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği’ taslağının hazırlandığını ifade eden Saraç şunları söyledi: “Bu taslak yönetmelik kapsamında Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun kurulması da önerilmektedir. Bu yönetmeliğin temel çerçevesinde, kurumsal değerlendirme ve program akreditasyonu merkezli bir dış değerlendirme sistemi, yükseköğretimde kalite güvencesi süreçleri ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin de yer aldığı katılımcı ve çoğulcu yönetim yapısı, YÖK’ün idari teşkilat şemasında kanuni zorunluluk gereği onun bir birimi olarak yer almaktadır. Bu olumsuz durum ise, Kurul’un oluşumu ve üye yapısı, karar alma süreçlerinde bağımsız olma ve en önemlisi tespit ve önerilerini Yükseköğretim Kuruluna sunarken eş zamanlı olarak kamuoyu ile paylaşma yöntemiyle aşılmaya çalışılmıştır. Yeni YÖK olarak, bu bağlamda olması gereken ve gönlümüzden geçen aldığımız kararların sonuçlarının ve eğitim öğretime katkılarının değerlendirildiği Yükseköğretim Kurulundan bağımsız bir Kalite Güvencesi Sisteminin oluşturulmasıdır. Ancak başka vesileler ile de paylaştığımız gibi, mevcut şartlar dâhilinde yapılması gerekenlerin bir takım engelleri bahane ederek ertelenmemesi gerektiğini, her hal ve şartta yapılabilecek iyileştirme imkânının bulunduğunu düşünüyoruz. Yönetmelik zemininde başlatılan bu girişimin tedricilik kavramı çerçevesinde kanuni düzenlemeye evrilmesinin yükseköğretimimizin yararına olduğunu ifade etmek isteriz. Yükseköğretim alanındaki küresel eğilimleri dikkate alan, yükseköğretim sistemimizin ihtiyaçlarını gözeten ve mevcut mevzuatımız kapsamında hazırlanan bu yönetmelik taslağıyla ilgili olarak üniversitelere ile birlikte eş zamanlı olarak yükseköğretim camiası ve diğer paydaşların görüş ve önerilerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”