Türkiye’yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından görevden alınan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse, görev yaptığı dönemde Şafak Yayla gibi yaklaşık 200 DHKP/C’li teröristi gözaltına aldıklarını söyledi. Köse, “ ‘Paralel’ tiyatrosu başlayınca hepsini serbest bıraktılar. Serbest bırakılanların hepsi de Şafak Yayla ve Elif Sultan Kalsen tarzında silahlı eylem potansiyeli bulunan militanlar.” dedi.

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ömer Köse, Bugün gazetesi yazarı Avukat Gültekin Avcı’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. İstanbul Adalet Sarayı’nda Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesiyle yeniden gündeme gelen terör örgütü DHKP/C’ye ilişkin bilgiler veren Ömer Köse, DHKP/C eylemini duyunca kahrolduğunu dile getirdi. Köse, teröristlerle müzakerede görevlendirilen polislerin gasp büroda görevli olduğunu ifade etti.

Ömer Köse’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

“……Teröristlerin adliyeye nasıl girdiklerinden çok, bu örgütün o eylemi yapabilecek hale nasıl geldiği önemli…Biz istihbarat ve TEM Şube’ce savcının ölümü sürecinde yapılan vahim hataları yapsaydık o gece görevden alırlardı bizi. Ama bunlar hâlâ görevlerine devam ediyorlar. Çünkü hükümetle suç birliktelikleri var. Görevden almıyorlar çünkü alsalar Paralel operasyonlarını kime yaptıracaklar? Cumhurbaşkanı’nın rehinenin öldüğü bir operasyonu yapan polislere teşekkür etmesi, operasyona sahip çıkmak için değil. Paralel operasyonu yapan polislere sahip çıkmak ve onlara moral vermek
İçin.

‘SAVCIMIZI KURTARALIM, SONRA CEZAEVİNE DÖNELİM’ DEDİK

…Bu eylem özel güvenliğin üstüne yıkılarak işin içinden çıkılamaz. Eylem başladığı ilk anda -keşke operasyonu biz yönetseydik, bu operasyon için çıkarsalardı da sonra koyacaklarsa yine hapse koysalardı. Savcımızı kurtaralım, sonra geri cezaevine dönelim- dedik.

…Biz 1 yıl içinde yaptığımız operasyonlarla Şafak Yayla gibi yaklaşık 200 DHKP/C örgüt mensubunu aldık. Tutuklandılar. Üstelik bugünün proje mahkemeleri yoktu o zaman. Ciddi ciddi tutuklandı hepsi. Paralel tiyatrosu başlayınca bunların hepsini serbest bıraktılar. Serbest bırakılan bu 200 örgüt mensubunun hepsi de Şafak Yayla ve Elif Sultan Kalsen tarzında, silahlı eylem potansiyeli bulunan militanlardı. Neden bir karakola değil de Vatan Emniyet’e saldırıyorlar? Çünkü devletin kalbine girdiklerini gösteriyorlar. Seni kalbinde vururum diyor.

‘VATAN EMNİYETE 100 METRE KALA SALDIRGANLARI YAKALAMIŞTIK’

…Örgüt, Vatan Emniyet’e yaptığı eylemin aynısı 2013’te yapmıştı. Vatan Emniyet’e saldıracak 2 örgüt mensubunu istihbari ve teknik çalışma sonucu Vatan Emniyet’e 100 m kala saldırıyı gerçekleştiremeden yakaladık…Devam eden projeli çalışmalarımız vardı. PKK, DHKP/C, El Kaide, El Nusra, IŞİD… Hükümetin emriyle bu projelerin hepsi kapatıldı. 3000 teknik dinlemeyi 1–2 ay içinde 300’lere indirdiler. DHKP/C takip ve dinlemeleri durduruldu. Bu yüz karası operasyon için talimat veren ve operasyona katılan yargılanır. Savcı kimin kurşunuyla vuruldu, hepsi yargılanacaktır.

‘TEM POLİSLERİ OPERASYON YAPAMAZ, SUÇTUR’

…Rehine kurtarma operasyonları kesinlikle TEM’in yetki alanında değildir. Özel harekâtın değil de TEM’in operasyon yapması suç. TEM Şube destek birim olarak Özel harekâtın yetmediği yerlerde devreye girer. Bu kafayla her rehine ölür…Bütün Türkiye DHKP/C eylemlerini İstanbul organize eder. Merkez Komite İstanbul’da. İstanbul sorumlusu örgütün fiili Türkiye sorumlusudur. İstanbul’u tutan Türkiye’yi de tutar.”