Adana'da 2002 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan Adana Hekimevi, zarar ettiği gerekçesiyle kapatıldı. Çalışanlara tazminatları bile verilmeden alelacele yapılan kapatmanın perde arkasında ise kurumdaki yolsuzlukların yattığı ileri sürüldü. Müdür değişikliğiyle ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları, müfettiş istenmesiyle resmileşti. Gelen müfettişin hesaplar üzerinde oynamalar yapıldığını tespit etmesi sonrası müfettiş görevden alınarak başka bir müfettiş görevlendirildi. Gelen müfettişin de bütün iddiaları yok sayarak, kurumun zarar ettiği yönünde rapor yazması sonrası Adana Hekimevi, 3 Ekim itibariyle sessiz sedasız kapatıldı.

Kasım 2014 tarihinde Adana Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Mali Hizmetler Başkanlığı'na Tevfik Doğan'ın görevlendirilmesinin ardından, önceki döneme yönelik ön muhasebe işlemleri ile gerek Sağlık Bakanlığı ikincil mevzuatına göre takip edilen mali kayıtlar ve gerekse serbest mali müşavir tarafından tutulmakta olan defter kayıtlarının (mizan, bilanço ve gelir tabloları) birbiriyle örtüşmediği ortaya çıktı. Aynı tarihli farklı çıktılarda hekimevinin hesaplarında oynamalar olduğu, daha sonraki tarihli alınan çıktılarda hesapların düşük çıktığı tespit edildi.

Doğan'ın yaptığı incelemelerde, sermaye ve ortaklara borçlar hesaplarında meydana gelen artışlar ve hareketlerde fatura düzenlenmediği ve Hekimevi gelirlerine intikal ettirilmediği, gelirlerin hesaplanması sırasında kullanılan fiş ve adisyonların sıra numaralarının takip edilmediği akabinde de suiistimal ve usulsüzlüklerin önünün açıldığı belirlendi. Bunun üzerine Tevfik Doğan tarafından Adana Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği'ne yazı yazarak Sağlık Bakanlığı'ndan müfettiş talep edildi.

İddialar üzerine bakanlık Ankara'dan A. E.'yi müfettiş olarak atadı. E.'nin yaptığı incelemelerde yolsuzluklar bir bir ortaya konuldu. Müfettişin raporunda Adana Hekimevi ve Eğitim Merkezi'nin resmi mizanında gözüken ortak borçlar hesabında bulunan borç tutarının gerçek bir borç olmadığı ve 2013 ve öncesi yıllarda faturasız elde edilen gelirlerden kaynaklandığı bilgisine yer verildi. Raporda ayrıca, bağımsız bir mali müşavir tarafından kayıtları yapılan bilanço usulüne göre tutulan defterler, Sağlık Bakanlığı ikincil mevzuatına göre tutulan bilanço usulü defter olmak üzere, bu iki kaydı eş zamanlı yaptığı ancak kayıtların (mizan, bilanço ve gelir tablolarının) birbiriyle örtüşmediği tespit edildi. E.'nin yolsuzlukları ortaya çıkarmasının ardından E. görevden alınarak yeni bir müfettiş görevlendirildi. İddialara göre E.'nin yerine görevlendirilen N.K., kurumun zarar ettiğini ileri süren bir rapor yazarak, hekimevinin ivedilikle kapatılması yönünde bakanlığa görüş bildirdi. Bunun üzerine Kamu Hastaneler Birliği de Adana Hekimevi'nin kapatılması kararını aldı.

Gelişmeleri yorumlayan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilere Sendikası Adana Şube Başkanı Mustafa Bucak da Adana Hekimevi'nin kamusal bir alan olduğunu, durumu netleştikten sonra suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Türkiye'de yolsuzlukların geldiği noktanın ortada olduğunu ifade eden Bucak, Adana Hekimevi ile ilgili de kulaklarına olumsuz şeyler geldiğini anlattı. Hekimevinin kapatma nedeninin zarar etmesi olmadığını, yolsuzlukların üstünün örtülmesi yönünde ciddi şüpheler olduğunun altını çizen Bucak, şunları kaydetti: "Önce tadilata gireceği söylendi, sonra kapanacağı hatta genel sekreterliğin taşınacağı iddiaları ortaya atıldı. Daha sonra kapatılmayacağı söylendi. Yani daha ortada net bir durum bile yok. Bir müfettiş görevlendirilmişken onun alınıp yerine başka bir müfettişin atanması bir soru işareti. Devlet niye birinci müfettişine güvenmeyip ikincisini atasın? Buna bir cevap verilmesi lazım. Normalde buranın kapatılmaması lazım, bunlar kamu malı. Zarar etse bile hizmete devam etmeli. Burası hem bir eğitim kurumu, hem de dışarıdan gelen sağlık çalışanlarının barındıkları bir yer."