Yetiştirme yurtlarından ayrılan gençler, Elazığ’da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Harput Bakım, Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 4 kızın cinsel istismara uğraması olayını protesto etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı binası önünde yetiştirme yurdunda büyüyen sanatçı Şükriye Tutkun ile birlikte bir araya gelen gençler bu kadar hassas kurumlarda çalıştırılan insanların neden daha düzgün seçilmediğini protesto etti. Kırmızı kartlı eylem yaptı. Eyleme katılanlar ellerinde getirdikleri kartları havaya kaldırarak, bakanlığa çağrı yaptı.

Yetiştirme yurtlarından ayrılanların kurduğu Kültür ve Yardımlaşma Dernekleri üyeleri geçtiğimiz günlerde Elazığ/Harput Aile Ve Sosyal Politikalar Müdürlüğüne bağlı BSRM kurumunda yaşanan kız çocuklarımıza taciz ve tecavüz olayları protesto etmek basın açıklaması yaptı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önünde yapılan açıklama ya bu olayların bir daha yaşanmaması adına tüm Türkiye genelindeki Resmi Kurumlarda Çalışan ve Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar ve Yakınları Sosyal Kültür ve Yardımlaşma Dernekleri (YURTAYDER) üyeleri ve yetiştirme yurdunda büyüyen sanatçı Şükriye Tutkun katıldı.

Basın açıklamasını grup adına Karaman Yeşeren Umutlar ve Refah Toplumu Derneği (KARYURT) Başkanı Ali İmran Aksu okudu. Yurtayder Dernekleri ve gönüllüler olarak yaptıklarının bir eylem olmadığını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda gerçekleştiremedikleri toplantılarını dışa ansımış hali olduğunu belirten Aksu, "Basında yer alan ‘Elazığ’da Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı’na bağlı Harput Bakım Ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezinde (BSRM) şiddet ve 4 kız çocuğuna 6 yıl boyunca cinsel istismarda bulunulduğu’ haberlerine istinaden Yurtay Dernekleri olarak kamuoyuna ortak basın açıklama yapma gereği duyulmuştur." dedi.

Harput BSMH’de yaşanan üzücü olayın diğer illerde faaliyet gösteren devlet korumasındaki kurumlara genelleme yapılmaması gerektiğini belirten Aksu, "Olayın müdahil kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılması konusunda yurt dernekleri olarak bizler de takipte olacağız. Harput BSMH’nde gerçekleşen bu üzücü hadiseden idarenin bilgisi olmasına rağmen olaya müdahil kişiler hakkında yasal işlem başlatılmamış olması ise kaygı verici bir durumdur.” diye konuştu. Harput BSMR’nin bir rehabilitasyon merkezi olduğunu ifade eden Aksu, "Burada kalan çocuklarımız koruma altına alınmadan önce en ağır biçimde duygusal cinsel fiziksel şiddet ve istismara uğratılmış ve rehabilite edilmek için koruma altına alınmışlardır. Bu durum Yurt çocukları toplumun artığıdır anlamı taşımaz. Bu durum yurt çocukları istismar aletidir potansiyel taciz objeleridir anlamı taşımaz. İşte bu gözle bakan alçak zihniyet sahipleri yer yüzünde gezen kişiliksiz insan müsveddeleridir." şeklinde konuştu.

Kurum yapısı bu kadar hassasken BSRM’lerde çalışan personelin hangi kriterlere göre atandığını soran Aksu, "Psikolojik ve sosyal anlamda kendi kişiliğiyle problemli bu insanlar bu hassas kurumlarda çalışabilme ehliyetini nereden alıyor. Yurt çocuğu demek devletin çocuğu demekse kendi çocuklarımızı emanet edeceğimiz kişiler her yönüyle araştırılıyorken yuvalarda kalan çocuklarımızı emanet ettiğimiz insanlar hangi yönleriyle araştırılıyor? Bakanlık bize ağzı kremalı çocuk muamelesi yapsa da, yetiştirme yurtlarının içinde yoğrulmuş idealist yurt çocuklarını ve menfaat beklemeksizin arkalarından gelen kardeşlerine gönüllü hizmet veren yurt derneklerini muhatap almadan çözüm noktasına erişemez.” Şeklinde konuştu. Devlet koruması adı altında birçok kurumun farklı isimler adı altında faaliyet gösterdiğini anlatan Aksu, “BSRM’ler en iç acıtan durumlardan bir tanesi. Sokaklarda en ağır biçimde istismara uğratılmış çocuklar buralarda kalıyor. Bu hassas kurumlarda çalıştırdığınız insanları neden daha düzgün seçmiyorsunuz diye bakanlığa sesleniyoruz ve bu duruma YURTAY Dernekleri olarak kırmızı kart gösteriyoruz.” dedi. Eyleme katılanlar ellerinde getirdikleri kırmızı kartları havaya kaldırarak bakanlığa çağrı yaptı.

Eyleme katılanlar ellerinde ‘Yurttan atılan çocuklar sokaklarda yaşıyor vicdanınız rahat mı?’, ‘Biz devleti babamız bildik, aile bakanını anamız bildik. Baba anamıza söyle çocuklarına sahip çıksın.’, ‘ çocuklarımızın geleceği ile oynamayın’, ‘Önce sahip çıktınız sonra sokağa attınız’ yazılı pankartları taşıdı.