Basın için Özgürlük Projesi Koordinatörü Yusuf Kanlı, Bugün Gazetesi yazarı Gültekin Avcı’nın gözaltına alınması hususunda, “Bunlar, talimat gelmesi beklenen olaylar” dedi. Yargının üstünlüğünü oluşturmadan Türkiye’de demokrasinin oluşmayacağını kaydeden Kanlı, “Bir senaryodan hareket ederek gerçek hayatta yargılama yaparsanız yargıyı hikâye haline getirmiş olursunuz. Bu, yargıya yapılmış büyük bir adaletsizliktir” ifadelerini kullandı.

'YARGININ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ OLUŞTURMADAN TÜRKİYE DEMOKRASİYİ OLUŞTURAMAYACAK'

Avrupa Birliği’nin (AB) desteklediği Basın için Özgürlük Projesi Koordinatörü Yusuf Kanlı, eski Cumhuriyet Savcısı ve Bugün Gazetesi yazarı Gültekin Avcı’nın ‘hükümete darbe' suçlamasıyla İzmir'de gözaltına alınmasını eleştirdi. Avcı daha önce savcılığa kendisi giderek ifade vermek istemesine karşın savcı İrfan Fidan, talebi kabul etmemişti. Benzer durumun Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın da başına geldiğini ifade eden Kanlı, “İlk defa değil. Ekrem Dumanlı da savcılığa gidip hakkında soruşturma açılıp açılmadığını sordu, ‘yok’ dendi sonra tekrar gidildi. Bunlar, talimat gelmesi beklenen olaylar. Maalesef, Türk yargısı ilk defa böyle değil. Daha önce de böyleydi. Yargı bağımsızlığı Türkiye için çok büyük bir sıkıntı. Dün de öyleydi, bunun altını çizmek lazım. Türk yargısı ben bildim bileli hep aynı vaziyetteydi. Yargının üstünlüğünü oluşturmadan Türkiye demokrasiyi oluşturamayacak. Hukukun üstünlüğü her şeyin önünde gelir. Basın özgürlüğü gibi hukuk özgürlüğü de demokrasinin olmazsa olmazlarındandır.” dedi.

‘BÜTÜN MESELE MENTALİTER MESELESİDİR’

Yeni anayasanın da çözüm olmayacağını savunan Kanlı, “Bütün mesele, mentalite meselesidir. Siz istediğiniz kadar en iyi yasayı çıkarın, en iyi anayasayı yapın aynı yasayla sekiz değişik karar verilebiliyorsa, birisi mahkûm ediyor, diğer hapse tıkıyor ondan sonra dönüp serbest bırakanı da hapse gönderip, meslekten atıyorsa burada sübjektif yargılar var demektir. Bunları yaşadık Türkiye’de.” ifadelerini kullandı.

‘BU UYGULAMALAR YARGIYA OLAN GÜVENSİZLİĞİ PEKİŞTİRİYOR’

Tahşiye dosyası hususunda ise Yusuf Kanlı, “Zamanında bir yazarımızın bir romanındaki bir karakterinden dolayı yazarımız da yargılanmak istenmişti. Ben o zaman demiştim ki ‘hayali karakterle ancak hayali davalar olur’. Bir senaryodan hareket ederek gerçek hayatta yargılama yaparsanız yargıyı hikâye haline getirmiş olursunuz. Bu, yargıya yapılmış büyük bir adaletsizliktir. Türk halkında bu gibi durumlardan dolayı yargıya yönelik bir güven bunalımı olduğunu ifade eden Kanlı, “Bu kararlar, bu tip uygulamalar da o bunalımı pekiştiren kararlar.” dedi.