Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun geçen hafta yayımlanan “Çocuk Anneler ”“ Ergen Hamileliğinin Zorluklarıyla Yüzleşmek” başlıklı rapora göre gelişmekte olan ülkelerde her gün 18 yaş altında 20 bin kız doğuruyor. Çocuk annelere gelişmiş ülkelerde düşük oranlarda rastlanıyor.

Gelişmekte olan ülkelerde kızların yüzde 19'u, 18 yaşından önce hamile kalıyor. Her yıl gelişmekte olan ülkelerde meydana gelen 7.3 milyon 18 yaş altı ergen doğumunun 2 milyonunu ise 15 yaş altındaki kızlar yapıyor.

TÜRKİYE'NİN DURUMU

Raporda Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinin 1980 ve 2008'te sahip oldukları 15-19 yaşındaki kızların yaptıkları doğum oranlarını karşılaştıran bir grafik yer aldı. Buna göre Meksika bin doğumda 64 çocuk yaşta doğumla OECD ülkeleri arasında en yüksek orana sahip bulunuyor. Meksika'yı bin doğumda 59 çocuk yaşta doğumla Şili, 42 doğumla Bulgaristan, 38 doğumla Türkiye izliyor. Yani Türkiye OECD ülkeleri arasında erken yaşta doğum sıralamasında dördüncü durumda bulunuyor. En düşük orana sahip ülkeler ise İtalya, Japonya ve İsviçre oldu.

Türkiye'de doğumların yüzde 91'i vasıflı sağlık personeli tarafından yaptırılıyor. Türkiye'de 2010 itibarıyla “100 bin canlı doğumda ölen anne sayısı” ise 20 olarak belirtildi.

ÇOCUK ANNELİKTE TÜRKİYE'NİN YERİ

Türkiye, her bin doğumda 15-19 yaşındaki kızların yaptığı 38 doğumla OECD dördüncüsü olurken diğer bazı ülkelerdeki sayı şöyle:

Afganistan 90, Arjantin 68, Ermenistan 28, Azerbaycan 41, Brezilya 71, Çin 6, Mısır 50, Gürcistan 44, Almanya 9, Yunanistan 12, İran 31, Irak 68, İsrail 14, Kazakistan 31, Libya 4, Norveç 10, Pakistan 16, Filistin 60, Romanya 41, Rusya Federasyonu 30, Suriye 75, Suudi Arabistan 7, İsveç 6, İngiltere 25, ABD 39.

Dünyada küçük yaşta doğumun en çok görüldüğü bölge sahra çölü altı Afrika oldu. Nijer'de bin doğumun 200'ü çocuk anneler tarafından yapılıyor.

 SOSYALİST ÜLKELERDE ÇOCUK ANNELİKTE REKOR DÜŞÜŞ

Sıralama 1980'de sosyalizmin son demlerini yaşayan demir perde ülkelerinde anormal düzeylerde bulunan 18 yaş altı doğumların 2008'de normale indiğini de gösteriyor. Örneğin Bulgaristan'da 1980'de bin doğumdan 80'i çocuk anneler tarafından gerçekleştiriliyordu. Oran 2008'de 42'ye indi. Macaristan'da 1980'de bin doğumun 58'i çocuk yaşta anneler tarafından gerçekleştirilirken, oran 2008'de binde 20'ye düştü. Çek Cumhuriyeti'ndeki 53'lük oran binde 11'e, Slovenya'da binde 56'lık oran binde 6'ya geriledi.

"HER GÜN 191 ÇOCUK ANNE, İNSAN HAKLARI İHLALİNİN SONUNU YAŞIYOR... YANİ ÖLÜYOR...”

Her yıl küçük yaşta hamilelik ya da doğum yapmaktan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle 70 bin çocuk anne ölüyor. Bu her gün 191 çocuk annenin hamilelik ya da doğumdan kaynaklanan nedenlerle insan haklarının en son kademedeki ihlaline uğraması, yani hayatını kaybetmesi anlamına geliyor. Çocuk annelere her yıl güvenliği olmayan biçimde 3.2 milyon kürtaj uygulanıyor. Yoksulluk ve dışlanma gibi sorunlarla da baş etmek zorunda kalan çocuk anneler en temel insan haklarından yoksun bırakılıyor. Kızlar karşılaştıkları bu durum nedeniyle gelecekteki insani ve toplumsal potansiyellerini yitiriyor.