Antalya'da çıktıkları doğa yürüyüşünde kaybolduktan 7 gün sonra bulunan 3 öğrenci yaşadıklarını anlattı. Öğrencilerden Hollanda vatandaşı Marije De Groot, telefonlarının şarjının bittiğini ancak daha sonra yüzde 2'lik bir şarjın olduğunu farkederek bununla istedikleri yardım sayesinde hayata tutunduklarını söyledi.

Ülkelerinden 10 Ocak'ta Kemer ilçesine geldikten sonra Likya Yolu yürüyüşüne çıkan ve ilk günden sonra kaybolan Hollanda vatandaşı Marije De Groot ve Friso Anne Anthony de Vries ile İngiliz David James Alan Mackie dün bulunmalarının ardından bugün başlarından geçenleri anlattı. Kaldıkları otelde kameralar karşısında geçerek yaşadıklarını anlatan 3 arkadaş, basın mensuplarının da sorularını cevaplandırdı.

Otele yerleştikten sonra doğa yürüyüşüne çıktılarını söyleyen Marije De Groot, ilk günün ardından kaybolduklarını söyledi. Yürümeye devam ettiklerini ancak havanın tahmin ettiklerinden daha çabuk karardığını anlatan Groot, "Yürürken de kaybolduk. İlk etapta Antalya'dan gideceğimiz diğer bölgeye yürümeye karar verdik. Ancak etraf çok karanlık olduğu için kaybolduk. Telefonumuzdan sinyal almaya çalıştık. Üç gün boyunca sinyal almaya çalıştık. Şiddetli yağmur nedeniyle bir mağaraya saklandık. Sonra 3 gün sonra sinyal bulduk. Çağrı yaptıktan sonra helikopteri bekledik. Bu süre zarfında helikopter gelmeyince git gide acıkmaya başladık. Ve harekete geçmeye karar verdik. Daha sonra telefonun şarjı bittiği için telefonu kullanamadık. Bundan sonra cuma günü tekrar yürümeye başladık. Daha sonra şehri gördük. Ancak oraya ulaşmak için ya şelaleyi geçmek gerekiyordu ya da uçurumlardan aşağıya doğru gitmek gerekiyordu. Ama çok yorgun ve aç olduğumuz için buna gücümüz yoktu." ifadelerini kullandı.

"TELEFONA YÜZDE 2 ŞARJ GELDİ"

Telefonun şarjının bitmesinin ardından sürekli yürümeye devam ettiklerini belirten Groot, "Daha sonra David'in telefonunun tamamen biten şarjı nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde yüzde 2'lik bir bataryasının geri geldiğini, o sırada sinyal bularak bir yerlere ulaşmaya çalıştık. Bu son gelen şarjla birlikte hayatlarımız kurtuldu." dedi.

"DİSCOVERY CHANNEL'DA GÖRDÜĞÜMÜZ UYGULAMAYA BAŞLADIK"

Kayboldukları süre zarfında sürekli bir birlerini motive ettiklerini belirten Groot, umutsuzluğa kapıldıkları zamanlarında olduğunu söyledi. Yanlarında kibrit olduğunu ancak yağmurdan ıslandığı için bunu ateş yakmayı başaramadıklarını belirten Groot, "Discovery Channel'da gördüğümüz şeyleri uygulamaya başladık. Kendimizi sıcak tutabilmemiz için şişelerinin içine idrarlarımızı yapıp vücutlarımıza koyduk. Kamp yapmayı çok seviyoruz. Bu durum bizi engellemez. Bundan sonra da yapacağız. Ama daha tedbirli ve daha hazırlıklı olacağız." dedi.

"BÖCEK YİYEREK HAYATTA KALDIK"

İngiltere vatandaşı David James Alan Mackie, Antalya'yı internetten güzel bir doğaya sahip bir yer ararken bulduklarını söyledi. Kaybolduktan sonra şehrin denize yakın olduğunu bildikleri için sürekli olarak bu yöne doğru ilerlemeye çalıştıklarını anlatan Mackie, "Biraz ilerledikten sonra tekrar kaybolduk. Yağmur olduğu için geri dönemedik. Sonraki günlerde geri dönebilmek için nehri geçmeye çalıştık. Bu esnada da çeşitli böcekler yiyerek hayatta kalmaya çalıştık. Perşembe günü de sinyal bulduklarını ve acil çağrı yaptık. Altı gün boyunca çok yorucu bir yürüyüş yaptık. Ve sürekli denize doğru ulaşmaya çalıştık. 7 gün boyunca aç kaldık trafiğin olduğu yola doğru ulaşmaya çalıştık. Ailemi tekrar görememenin üzüntüsü de vardı." dedi. Mackie, 7 günlük süreçte ayakları çok şiştiği ve yara olduğu için ayakkabı giyemediklerini söyledi.

"BÖCEKTE YEDİM AĞAÇLARDAN MEYVE DE"

Hollanda vatandaşı Friso Anne Anthony de Vries de, hayatta kalmak için diğer arkadaşlarının yaptığı gibi böcek yediğini söyledi. Vries, ancak iki arkadaşına göre daha az yediğini, bunun yanında ağaçlardaki meyvelerden de yediğini söyledi.

İKİ SAAT KAHVALTI YAPTILAR

Kendilerini kurtaran görevlilere minnettar olduklarını söyleyen 3 arkadaş, kurtarıldıktan sonra su, çorba ve kurabiye yediklerini söyledi. Üç genç, kaldıkları otelde ise sabah 2 saat boyunca kahvaltı yaptıklarını anlattı.