Adana’da minibüsüne yolcu olarak binen S.N.İ.'ye(17) “tecavüze kalkışıp, dövdüğü” iddiasıyla tutuklanan zanlı sürücü A.C.(25) hakkında 22 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.

9 Nisan 2015 günü, iddiaya göre, minibüs sürücüsü A.C.’ye 'Ruh sağlığına gider mi?” diye soran S.N.İ., olumlu cevap alınca, araca bindi. Süleyman Seyhan Uygulama Araştırma Hastanesi yakınlarındaki son durağa geldiğinde diğer müşteriler araçtan indikten sonra şoför A.C., tek kalan S.N.İ.'yi 'Seni ruh sağlığına götüreceğim' diyerek minibüsü Seyhan Baraj Gölü’ne doğru götürdü. Ağaçların bulunduğu ıssız bir yerde aracı durduran zanlı, kapıları kilitleyip arka koltukta oturan kız çocuğa ‘cinsel istismarda’ bulundu. Saldırıya direnen S.N.İ. şoförün yüzünü tırmaladı. Canı yanan şüpheli, daha da öfkelenince çocuğunun yüzüne tokat ve yumrukla vurdu. Kızın "Babam geliyor, polis geliyor, seni şikayet edeceğim" demesi üzerine minibüs şoförü, kapıyı açıp, mağdureyi serbest bıraktı. Yoldan geçen bir vatandaşın desteğiyle hastaneye giden S.N.İ. yaşadıklarını polislere anlatınca minibüs şoförü gözaltına alınarak, çıkartıldığı mahkemece tutuklandı.

Olayla ilgili soruşturmayı kısa sürede tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, çelişkili ifade veren A.C., hakkında Adana 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından dava açtı. İlk ifadesinde yüzündeki çiziklerin, arkadaşları ile şakalaşırken oluştuğunu ileri süren A.C. mahkemedeki sorgusunda minibüsteki bozuk paraları almaya çalışan kızın elini tutmak isterken tırmalamanın yaşandığını savundu.

İddianameye yansıyan ifadelerinde A.C., minibüsüne S.N.İ. ile birlikte bir erkeğin bindiğini açıkladı. S.N.İ.'nin, “Lan o... çocuğu param yok benim” dedikten sonra erkek şahsın minibüsten indiğini iddia eden A.C., şunları söyledi: “Daha sonra gelip ön koltuğa oturup 'Param yok valiliğe kadar götürür müsün?' dedi. Ben de 'tamam ablam' dedim. Valilikte inmedi, hastaneye kadar geldi; arkasından 'Beni gölün aşağısına kadar götür' dedi. Oranın güzergâhımız olmadığını hatırlatıp, morgun oraya kadar taşıdım. Elini bozuk paranın bulunduğu yere atıp para istedi; vermedim. Aramızda itiş, kakış ya da fiziksel bir temas olmadı, kıza dokunmadım.”

"O ANKİ SİNİRLE TACİZE UĞRADIĞIMI SÖYLEDİM"

Bu arada kız çocuğunun dava açıldıktan sonra ‘vicdan azabı çektiğini’ belirterek şikâyetten vazgeçtiği kaydedildi. Polisteki beyanlarında şoförün minibüsü ağaçlık ıssız bir yere götürüp, kapılarını kilitlediğini ileri süren S.N.İ., "Sonra yanıma gelip 'sana sigara alacağım, para vereceğim, seni mutlu edeceğim, seninle evleniriz' diyerek saçlarımı okşadı. Cinsel istismarda bulundu. Kurtulmak için bağırdım. Şoförün yüzünü tırmaladım. Saçından tutup cama vurmaya çalıştım. Babama ve polise telefon açtığımı söyleyince bıraktı." şeklinde konuştu.

Mahkemeye dilekçe veren kız çocuğu, annesi ile babası ayrı olduğu için psikolojisinin bozuk olduğunu bildirerek, şöyle konuştu: "Şoför olan babamla aram kötü. Bu nedenle de şoförlerden nefret ediyorum. Yanlışlıkla son durağa gitmiştim. Gideceğim yere bırakmayacağını söyleyince sinirlendim. Param yoktu ondan istedim. Elimden tutup ittirince sinirlenip, yanağını cırmaladım. O anki sinirle tacize uğradığımı söyledim. Tutuklandığını da öğrenince vicdan azabı çektim ve pişman oldum. Bana tacizde bulunmadı. Şikâyetçi değilim. Böyle bir olaya sebep olduğum için pişmanım." Öte yandan şüphelinin avukatı, dosyaya S.N.İ.'nin depresyon tedavisi gördüğüne dair belge sunduğu öğrenildi.