Malatya’da biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazları kesilerek öldürülmesine ilişkin davada, tutuklu yargılanan eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil ve İnönü Üniversitesi araştırma görevlisi Ruhi Abat tahliye edildi. Davada tek tutuklu sanık Varol Bülent Aral kaldı.

Malatya Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazları kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 101. duruşması gerçekleşti. 7 yılı aşkın süredir devam eden yargılamada cinayeti işleyen 5 genç ile birlikte onları azmettirdikleri iddiasıyla 14 kişinin yargılanmasına devam edildi. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ruhi Abat, adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklar Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım ile tutuksuz sanıklar Hüseyin Yelki, Adil Akçay, Adem Gedik, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan ve Levent Ercan Gelegen hazır bulundu. Adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklar Hamit Çeker, Elbistan Adliyesi'nden, Cuma Özdemir de Darende Adliyesi'nden video konferans sistemiyle dahil olduğu duruşmaya ayrıca Zirve Yayınevi'nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske de katıldı.

Mehmet Ülger'in avukatının talebi üzerine cezaevi sevk takım komutanı Necmi Tengilimoğlu tanık olarak ifade verdi. Temgilimoğlu, cinayetle ilgili bilgisinin olmadığını ancak sanıkların ifadeleri alınırken usule aykırı işlemler yapıldığını iddia etti. Ardından bununla ilgili tutanak düzenlemediğini de ekledi.

Dava kapsamında hazırlanan iddianamelerle 'hükümete darbe, adam öldürme, yağma, gasp' gibi iddialarla yargılanan sanıklar, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını ‘kumpas, kurgu’ gibi ifadelerle, haklarındaki suçlamaları ters yüz etme girişimlerine başladı.
Sanık Mehmet Ülger, taleplerine ilişkin söz aldığı duruşmada, tahliye isteminde bulundu. Hükümete yakın medya kuruluşlarında çıkan haberlere işaret eden tutuklu sanık Ülger, Başbakan'ın evinden çıkan böcek raporunun aktifleştirme tarihini değiştirmesi talep edilince istifa ettiğini söyleyen TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'a ilişkin iddialarda bulundu. Zirve Yayınevi davasındaki bazı ses kayıtlarının TÜBİTAK tarafından incelendiği dosyalarda Palaz’ın imzası bulunduğunu belirterek, raporun şaibeli olduğunu ileri süren Ülger, daha önce hiç gündeme getirmediği bir talepte bulunarak, söz konusu ses kayıtlarının Adli Tıp Kurumu'na incelenmek üzere gönderilmesini istedi.

Zirve Yayınevi cinayetinin ardından aldıkları ihbara göre cinayeti işleyenlerin Doğanşehir'de bir tarikat üyeleri olduğu ve kaçacakları yönündeki bilgiyi dönemin İl Emniyet Müdürü ve İstihbarat Şube Müdürü'ne ilettiğini öne süren Ülger, ilgili isimlerin bu konuda neler yaptığının sorulmasını talep etti.

Son dönemde jandarma haber elemanlarına yönelik infazlar olduğunu, bunların paralel yapı tarafından deşifre edildiğini öne süren Ülger, söz konusu haber elemanlarına koruma çıkarılması gerektiğini, yoksa öldürüleceklerini iddiasında bulundu.

Mağdur avukatlarından Erdal Doğan, mahkeme sürecinde Ülger'in bahsettiği ses kayıtlarının sanıklara dinletildiğini hatırlattı. Doğan, tanıkların tutumu, ikrarları yönündeki duruşmanın görüntüsünün izletilmesini istedi. Doğan, ses kayıtlarının bu görüntülerin izletilmesinin ardından Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini istedi. Tutuklu sanık Haydar Yeşil de tahliyesini talep etti.

EMANET DEPOSUNU SU BASMIŞ

Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul, adliye binasında emanet deposunu su bastığını, bazı delillerin zarar gördüğünü iddia etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, bu davaya ilişkin delillerin kontrol edildiğini, çok sıkıntılı bir şeyin olmadığını belirtti. Mahkeme Başkanı, bununla ilgili de soruşturma başlatıldığını söyledi.

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda taleplerine ilişkin söz alan Ruhi Abat tahliyesini istedi. Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil ve Ruhi Abat’ın tahliyesine karar verdi. Bu tahliyelerin ardından duruşmada tek tutuklu sanık olarak azmettirici iddiasıyla yargılanan Adana F Tipi Cezaevi’nde kalan Varol Bülent Aral kaldı.

OLAY GEÇMİŞİ

Malatya'da, 18 Nisan 2007'de, Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, boğazı kesilerek ve bıçaklanarak öldürülmüştü. Olayla ilgili ilk etapta Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım ve Emre Günaydın tutuklanmıştı. Sanık Günaydın'ın olaydan yaklaşık 2 yıl sonra cezaevinde cumhuriyet savcısına verdiği ifade doğrultusunda davaya azmettirici olduğu iddiasıyla yeni sanıklar eklendi. İlk etapta Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki'nin yargılandığı davayla ilgili hazırlanan 19 sanıklı ikinci iddianamede, bu 7 kişinin yanı sıra emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, astsubay Abdullah Atılgan, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem Gedik ve Adil Akçay ile Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka ve İlker Çınar sanık olarak gösterilmişti. Asli fail sanıklardan Günaydın, Özdemir, Çeker, Gürler ve Yıldırım, uzun tutukluluk nedeniyle 8 Mart 2014'te tahliye edilmiş ve sanıklara adli kontrol tedbirleri doğrultusunda elektronik kelepçe takılmıştı. Sanıklardan Orgeneral Tolon ise 10 Haziran 2014'te tahliye edilmişti.