Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 103. duruşmasında bazı sanık avukatları Balyoz Davasındaki mütalaa ve kararın getirilmesini talep etti, talep mahkeme heyeti tarafından kabul edildi.



Alman uyruklu Tilman Geske ile Uğur Yüksel ve Necati Aydın’ın vahşice öldürüldüğü Zirve Yayınevi Davası'nın 103. duruşması, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Malatya’da, biri Alman uyruklu üç kişinin öldürülmesi olayına ilişkin görülen davada sanıklar 101. kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmaya tutuksuz sanıklar Albay Ruhi Abat, emekli Binbaşı Haydar Yeşil ve araştırma görevlisi Ruhi Abat, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak, Levent Ercan Gelegen, Adil Akçay, Adem Gedik, Hüseyin Yelki, Emre Günaydın, Salih Gürler ve Abuzer Yıldırım katıldı. Tutuksuz sanıklardan Cuma Özdemir Darende Adliyesi, Hamit Çeker de Elbistan Adliyesi'nden telekonferans sistemiyle duruşmaya dahil edildi. Olayda öldürülen Tilman Geske’nin eşi Suzanna Geske de duruşmaya katılan isimler arasında yer aldı.

Müdahil ve sanık avukatlarının da katılmasıyla başlayan duruşmada Mahkeme Başkanı Vedat Koç, mahkeme ulaşan belgelere ilişkin taraflara söz verdi.

Müdahil avukatlardan Erdal Doğan, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının ardından siyasi bakış açısından yargı dosyalarının etkilendiğine işaret etti. Doğan, şunları söyledi: “Türkiye’de son siyasal değişiklikten sonra her şey kumpas oldu, herkes paralel oldu. Bir ara iddialara göre sanki siz de paralel oluyordunuz. Bizim ısrarla daha önce de dile getirdiğimiz bir talep vardı. Daha önce bir tanık burada ifadelerde bulundu. Türkiye Ulusal Stratejik Hareketler Dairesi (TUSHAD) ile ilgili açıklamalar yaptı. Biz daha önce de mahkemenizden taleplerde bulunduk. Ankara’da görülen ve takipsizlik kararı verilen Kozmik Oda soruşturmasında bu dosyaya ilişkin ve TUSHAD ile ilgili belgelerin olabileceğini düşündük. TUSHAD iddiasının gerçek mi olduğunu öğrenmek için bu belgeler önemli. Sanıklar açısından da aslında bu önemli. Var mı yok mu ortaya çıkmalı. Daha önce MİT’in bir yazısı mahkemeye ulaşmıştı. Beyaz ve Siyah kuvvetlerle ilgili. Listeler vardı. Daha önceki taleplerimiz sonrası gönderilmedi. En son savcı da ‘Bunlar devlet sırrıdır gönderemeyiz’ dedi. Devlet sırrı denilen husus bizim yargılamamız ile ilgili. Cinayetler işlenmiş.”
Doğan, mahkemenin gerek duyarsa naip hakim atayarak Kozmik Oda davası dosyasını inceleterek Zirve Yayınevi Davası ile ilgili olan bölümleri ayıklayabileceğini kaydetti. Kozmi Oda soruşturmasında dosyaya ilişkin belgeleri talep etti.

İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Balyoz Davası’nda tüm sanıklara verilen beraat kararı Zirve Yayınevi davasına da yansıdı. Bazı sanık avukatları da Balyoz davasındaki mütalaa ve kararın getirilmesini talep etti.

Tutuksuz sanık emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer de İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Balyoz Davası’nda savcılığın 36 sayfalık mütalaa verdiğini ve sanıkların beraat ettiğini belirtti. Davaya ilişkin kısa kararın bir örneğinin getirilmesini talep eden Sezer, Balyoz Davası mütalaa ve kararının onaysız bir örneğini de mahkemeye sundu. Sezer, "Anlaşılan o ki bu mütalaa ve kararın itibarsızlaştırılmasına ilişkin sözler duyacağız ama yalan en baştan beri vardı. Bu yalana sığınanlar var şimdi. İlker Çınar bir yalan söyledi. O yalanın arkasına sığınanlar oldu. Asker düşmanlığını ortaya çıkaranlar oldu. Konuşmalardaki o nefreti duyuyoruz. Kozmik Oda soruşturmasındaki kovuşturmaya yer olmadığı kararı bize ders veriyor. Burada askerler mahkum olsun birileri zil takıp oynayacak. Burada suçlular mahkum olsun" diye konuştu.

Tutuksuz sanık Malatya eski Jandarma Alay Komutanı emekli albay Mehmet Ülger de Malatya Valiliği'nden İl Emniyet Müdürlüğü komisyon tutanaklarının ve gündemlerine ilişkin belgelerin istenmesini talep etti. Ülger, ayrıca sanık İlker Çınar'ın tanık koruma kararının kaldırılmasını ve tutuklanmasını istedi. Ülger, misyonerler ile paralel yapı işbirliği yaparak AK Parti hükümetini yıpratmaya çalıştığını iddia etti.
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi tutuksuz sanık Ruhi Abat da davanın kumpas davası olduğunu ileri sürdü.
Cinayetin asli faili olarak suçüstü yakalanan ve adli kontrol uygulaması kapsamında elektronik kelepçe ile serbest kalan 5 genç sanık, adli kontrol uygulamasının yumuşatılmasını talep etti.
Davaya izleyenler arasında Protestan Kiliseleri Birliği Genel Sekreteri Umut Şahin de yer aldı. Davanın seyrine ilişkin konuştuğumuz Şahin, bu davadan adalet beklentilerinin kırıldığını belirterek, davanın altının zaman içinde boşaltılmaya çalışıldığını söyledi.
Şahin, bu görüşün davaya ilişkin olarak Türkiye’deki Protestan cemaatinin ortak duygusunu yansıttığını ifade etti. Şahin, bunu rağmen davadaki adalet taleplerini ısrarla sürdürdüklerini söyledi.

DAVADA SONA DOĞRU
Duruşmaya verilen öğle arasının ardından mahkeme ara kararı açıkladı. Mahkeme heyeti sanık avukatlarının taleplerini kabul ederek Balyoz Davası mütalaa ve kısa kararının ilgili mahkemeden istenmesini kararlaştırdı. Mağdur avukatlarından Erdal Doğan’ın ‘Kozmik Oda’ soruşturmasındaki Zirve Yayınevi davasına ilişkin belgelerin istenmesine ilişkin talebi reddedildi. Mahkeme, Kozmik Oda soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın bir örneğinin istenmesine karar verdi. 2005 ila 2008 yılları arasındaki Malatya Valiliği İl Emniyet Komisyonu toplantılarında emniyet ve MİT görevlilerinin sunduğu ıslak imzalı sunumların asıllarının istenmesine karar verildi.
Mahkeme heyeti, duruşmada alınan ara kararların tamamlanmasının ardından esasa ilişkin savunmalara geçileceğini, sanıklar ile avukatlarına esas hakkındaki savunmaları hazırlamaları için bildirimde bulundu.