Kuzey Irak’ın sıfır noktasında bulunan Hakkari’nin Çukurca ilçesindeki tarihi taş evler restore edilmeyi bekliyor.
İlçeye ayrı bir güzellik katan tarih evlerin restore edilmediği için her geçen gün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğu belirtildi. İlçenin simgesi haline gelen tarihi evlerin kaderi ile baş başa bırakılması, özellikli bu evlerde doğup büyüyen ilçe sakinlerini derinden üzüyor.
2010 yılında Çukurca Belediyesi Eski Başkanı Mehmet Kanar, tarihi taş evlerin ve tarihi yerlerin korunması için başlattığı girişimler sonucu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir heyet yolladığı ve şimdiye kadar bir sonuç alınmadığını ifade etmişti. Belediyenin imkanları kısıtlı olduğu için tarihi evleri restore edemediklerini belirten Kanar, Çukurca tarihi evlerinin acilen koruma altına alınması gerektiğini sözlerine eklemişti.
ÇUKURCA, 1953 YILINDA İLÇE OLDU
Çukurca ilçesi, Urartu uygarlığının ilk yerleşim yerlerinden biri olarak bilinmektedir. Abbasiler, bu küçük yerleşim yerini "Mir" adı verilen dini, siyasi, askeri ve şeflikle yönetmişlerdir. Selçuklular döneminde Çukurca, İmadiye Beyliği’ne bağlanmıştır. Selçuklulardan sonra Osmanlı döneminde Hakkari Beyliği’ne tabi olmuştur.
1. Dünya Savaşı’nda Ruslar ve Masturiler, Çukurca’yı yakıp yıkmışlardır. Musul sorunu ile önem kazanan Çukurca, 1926 yılında Ankara Antlaşması ile Türkiye toprakları içine alınmıştır. 6068 sayılı kanunla 1953 yılında ilçe yapılmıştı.
Tarihi taş evler, Çukurca Kalesi’nin yamacına kurulmuş kesme taştan yapılmış ve günümüze kadar uzanmış güzel birer örnekleridir. Tarihi evler çok katlı ve kaleye yaslanmış vaziyette inşa edilmiş, bunların dışında Çukurca Kalesi, taş merdivenle inilen 5-6 metre derinliğinde 3-4 metre eninde 4 adet su sarnıcı ile Kuzeyi Bey Mahallesi’nde akit denilen taştan kesilmiş su arkı da belli başlı tarihi ören yerlerindendir.