Ailecek çalışacakları tarlaların bulunduğu bölge gelen işçiler, yılın 6 ayı çadırlarda hayat sürüyor. Kavurucu sıcak altında günde ortalama 12 saat çalışan işçiler önce Çukurova ardından Amik Ovası ve daha sonra da İç Anadolu Bölgesi'nin yolunu tutuyor.

Amik Ovası'ndaki soğan tarlasına gelen Şanlıurfalı işçiler de sıcağa aldırış etmeden türküler eşliğinde çalışıyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren çalışacakları tarlaların yolunu tutan işçiler tarlalarda akşama kadar ter döküyor. 

Çadırlarda bakacak kimseleri olmadığı için beşikleriyle tarlaya getirilen bebekler de soğan tarlalarının en küçükleri arasında yer alıyor. Kendilerinden biraz daha büyük ablaları ya da ağabeyleri tarafından tarlada kimi zaman soğanlarla oynayan kimi zaman uyutulan bebekler de adeta soğan tarlasında büyüyor.

Zaman zaman soğan toplamada ailelerine yardım eden bazı çocuklar ise yorgun düşen bedenlerini, oluşturulan derme çatma gölgelikler arasında uyuyarak dinlendiriyor.

- Tarlada geçen ömür 

Lise öğrencisi Kader Barbaris,  AA muhabirine yaptığı açıklamada, annesinin kendisini Ankara'ın Polatlı ilçesinde tarlada çalışırken dünyaya getirdiğini söyledi.

Kışın okuluna devam ettiğini, yazın ise çalışarak ailesine destek olmaya çalıştığını belirten Barbaris, "Diğer arkadaşlarıma göre biraz daha şanslıyım. En azından kışın okuluma devam edebiliyorum. Diğer taraftan da bizim yaşımızdakiler yaz aylarını dört gözle bekleyip talile çıkarken biz ise tarlaların yolunu tutuyoruz. Onlar eğlenirken biz çalışmak zorundayız" diye konuştu.

Muhammed Can Sezgin ise tarlalarda çalışarak ekmek parası kazanmaya çalıştıklarını kaydetti.

Kavurucu sıcak altında çalışmanın çok zor olduğunu ancak başka çarelerinin de bulunmadığı ifade eden Sezgin, "Amik Ovası'na Şanlıurfa'dan 300 kişi geldik. Benim ailemden 12 kişiyle tarladayız. Sabah saat 06.00'dan akşama kadar çalışıyoruz. İşimiz kolay değil" dedi.

Bahri Aytekin de sosyal güvencesinin olmamasına üzüldüğünü dile getirdi.