Ülkesinde suçsuz tutukluları hapisten kurtardığı için Esed yanlılarının tehditlerine maruz kaldığını anlatan Şaban, şöyle devam etti:
"Yine bir Suriyeli sivilin mahkemesini aldığım için önce tehdit edildim. Bir süre sonra Esed'e bağlı keskin nişancılar tarafından mahkeme yakınlarında vuruldum. 50 kişiyi cezaevlerinden kurtarmıştım. Yine aynı görevimi ifa edeceğim için bu saldırıya maruz kaldım."
-"Keskin nişancı karnımdan vurdu"
Suriye'nin Halep, İdlib ve Şam mahkemelerinde 20 yıl görev yaptığını anımsatan Şaban, şunları söyledi:
"Savaş devam ettiği sırada Esed askerlerinin değişik bölgelerde tutukladığı Suriyeli siviller oluyordu. Ben de yüksek avukat olduğum için bunlarla yakından ilgileniyordum. Haklı olduklarını bildiğim için bu insanların haklarını savunma adına dosyalarını ben aldım. Zaten yeterince avukat da yoktu. Zor süreçler olsa da 50 sivilin özgürlüğe kavuşmasını sağladım. En son bir sivilin daha savunmasını yapacağım sırada mermilerin hedefi oldum. Keskin nişancılar karnımdan vurdu. Mermiler karnımın bir yanından girdi diğer taraftan çıktı. 3 ay Suriye sağlık evlerinde yattım. Bağırsaklarımın bir bölümüyle karaciğerim zarar gördü."
- "Bu halimle yine halkımı savunmak isterim"
Mesleğinin 20 yıllık süresince sadece mağdur ve gerçekten haklı olduğuna inandığı insanların savunmalarını yaptığını belirten Şaban, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu halimle yine halkımı savunmak isterim. Şiddet ve savaşın devam ettiği ülkemde mazlumların yanında olmaya çalıştım. Saldırıdan sonra ailemin güvenliği için Türkiye'ye sığındım. Tedavi sürecim devam ediyor. Suriye'de sivil halkın özgürce dolaşacakları günü ben de onlar kadar ümitle bekliyorum. Ülkemden daha önce kaçarak Reyhanlı'ya gelen yakın akrabalarımızın yanına yerleştik. Burada geçim zor. Tek isteğim sağlığıma kavuşup, mesleğimi de yapar hale gelmek."