Hayrettin Güngör’ün Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin hemen ardından, basına verilen ilanları kesmesi, yerel medya kuruluşlarını zor durumda bırakmıştı.

Aslında Güngör, daha seçilmeden önce, bazı gazetecilerle kurulan kirli ilişkilerden haberdar olmuş, bu durum karşısındaki rahatsızlığını da çeşitli ortamlarda dile getirmişti.

Seçimlerin ardından önce Büyükşehir’in, hemen ardından Onikişubat ve Dulkadiroğlu Belediyelerinin ilanları kesmesi, gazetecileri zorlu bir sürecin içine soktu.

Bazı gazeteciler kiralarını, elektrik ve su faturalarını, ajans aboneliklerini ödeyemez duruma düştüler.

Sadece Belediyeye endeksli çalışan gazetecilerin bu duruma düşmesi zaten kaçınılmazdı.

Durum Mahir Ünal’a aksettirildi. Basınla bir toplantı düzenleyen mahir Ünal “Sorunun çözülmesi gerektiğine inanıyorum” dedi ama çok önemli bir noktayı da eklemeyi ihmal etmedi:

“Basınla bugüne kadar kurulan ilişki şeklini de doğru bulmuyorum”

Belediyelerin bazı gazetecilerle gerçekten de çok kirli bir ilişkisi vardı. Belediyeler bazı basın kuruluşlarına standartların dışında, afaki, dudak uçuklatacak, duyanın ağzını açık bırakacak miktarlarda ödemeler yapıyordu.

Üstelik bu ödemeleri yaparken hiçbir kritere de dikkat etmiyordu.

Ödemeler hizmet eksenli değil, ahbap-çavuş ilişkisine göre yapılıyordu.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkı bazı gazetecilere, haksızca ve hukuksuzca peşkeş çekiliyordu.

Hayrettin Güngör’ün basına verdiği parayı kesmesi, Belediyelerle baz gazeteciler arasında gerçekleşen kirli ilişkileri ortaya çıkarması açısından çok önemli bir hizmet gördü.

Bir Belediye Başkanına “Bu faturayı Billboardlarda vatandaşa ifşa ederim” dedirtecek kadar büyük paralardan bahsediyoruz.

Düşünün, kaç liralık bir faturadır ki, Belediye Başkanı bu kadar öfkeleniyor?

“Hayrettin Güngör geldikten sonra 90 bin lira zarar ettim” diyen gazeteci var bu şehirde. Bu gazeteci arkadaş, 3 ayda 90 bin lirayı, hangi Belediyelerden, nasıl alıyordu?

Aynı kişiye ait 3-4 ayrı siteye on binlerce lira ödeme yapan Belediyeler, bu şehre hizmet için harcaması gereken parayı, bazı gazetecilere peşkeş çekmiş olmuyor mu?

Yazıktır, günahtır. Milyonlarca gencin işsiz olduğu, milyonlarca ailenin açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği ülkemizde, yapılan bu haksız ve hukuksuz ödemelerin vebali, bu işi bilip de engel olmaya çalışmayan herkesin omuzlarındadır.

Bu yüzden…

Belediyelerle bazı gazeteciler arasında kurulan kirli ilişkilerin açığa çıkması açısından, Hayrettin Güngör’ün yaptığı hizmeti çok değerli buluyorum.

Başkan seçildikten sonra, yıllardır kurulan bu tezgâhı bozmasaydı, milletin parası birilerinin cebine girmeye devam edecekti.

Şu anda halâ, bazı ilçe belediyelerinin çok haksız bir şekilde, bazı gazetecilere, akli ve mantıki izahı olmayan ödemeler yaptığını biliyoruz.

Yarın, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenleyeceği kahvaltı programına gitmeyi, basına ilan vermedikleri gerekçesiyle reddeden Cemiyet Başkanları, bu tepkilerini, vatandaşın parasını haksız bir şekilde bazı gazetecilere peşkeş çeken başkanlara da göstermesi gerekmez miydi?

KMTSO basına destek vermek zorunda değil.

Ancak Belediyeler, vatandaşın parasını dikkatli ve yerinde harcamak zorunda.

Haber46 olarak…

Halâ dün olduğumuz yerdeyiz.

Belediyelerin de KMTSO’nun da, diğer kuruluşların da haber değeri taşıyan faaliyetlerini hiçbir karşılık gözetmeden sayfalarımızda paylaşmaya devam edeceğiz.

Yapılmayan hizmetleri, verilmeyen sözleri, yapılan yanlışları eleştirmekten de bir an geri durmayacağız.

Cemiyetler yarın KMTSO’nun toplantısına katılmayacaksa eğer;

Basına ilan vermedikleri için değil,

15 bin işsize istihdam sözünü tutmadıkları için katılmamalılar ki, bir anlam ifade etsin.

Gösterilen tepki, vatandaşta ancak bu şekilde karşılık bulabilir.

Bu arada…

Bence ilandan önce,

İtibarını sıfırladığınız Kahramanmaraş basınına nasıl itibar kazandırabilirsiniz, onun derdine düşün.

Belki bir çözüm bulursunuz.