Beldenin içinden geçen kömür nakil bant siteminin beldeyi yaşanmaz hale getirdiğini savunan kadınlar, çocuklarıyla birlikte nakil sistemini protesto etti. Kömür nakil sisteminin evlerinin yanından geçtiğini, yaşanan gürültünün yanı sıra nakil sırasında rüzgarın etkisiyle evlerinde tozlu ve zehirli bir yaşama mahkum olduklarını kaydeden kadınlar, hasta olduklarını, kanserin kucağına atıldıklarını, evlerinin pencerelerini bile açamadıklarını ifade ederek, bahçedeki meyvelerin ve sebzelerin de kömür tozu içinde harap olduğunu belirttiler. Kadınlar adına dertlerini sıralayan 57 yaşındaki Nazik Akın, "Biz kömürden ölüyoruz. Gidin evlerimize bakın külden evlerimize giremiyoruz. Biz ne konuşalım, görünen köy kılavuz istemez. Biz çaresiziz. Hiçbir yetkili gelip de bizimle ilgilenmiyor. Bizim burada yediğimiz içtiğimiz zehir, herkes sinir krizine girdi. Ağaçlarımızdan bir tek meyve alıp yiyemiyoruz. Bunları yetiştirdik, ama ne yiyebiliyoruz ne de satabiliyoruz. Burası benim geçim kaynağım. Ben dul bir kadınım. Başka geçim kaynağım yok. Bu külle ben bunları ne yapacağım" dedi. Rüzgar esince dışarıya çıkamadıklarını belirten Akın, "Boğazımız ağrıyor, astım oluyoruz, çocuklarımız hastanede yatıyor. Bize en başta 'Bant yolu yer altından gidecek' denildi, ama görüyorsunuz. Hiç kimse bunu yaparken bize sormadı. Biz suçlu aramıyoruz. Yetkililer gelsin bizimle ilgilensin istiyoruz. Yıkadığımız çamaşırımızı dışarı seremiyoruz, tarhana yapamıyoruz, bulgur yapamıyoruz. Dışarı ne koysak üzerine, içine kül yağıyor. Çocuklarımız fiziksel olarak gelişmiyor. 5 yaşındaki çocuk 2 yaşında gibi. Biz buradan milletvekillerine ve yetkililere sesleniyoruz. Bizi bu dertten kurtarsınlar" diye konuştu.