Büyük Türk düşünürü ve tasavvuf şiirinin önemli isimlerinden Yunus Emre, Sultangazi’de şiirleri ile anıldı.
Sultangazi Belediyesi, tasavvuf şiirinin önemli temsilcilerinden Yunus Emre için anma gecesi düzenledi. Sultangazi Belediyesi Nikah Salonları’nda düzenlenen programda şair Serdar Tuncer, Yunus Emre’nin şiirlerini seslendirerek katılımcılara şiir dinletisi sundu. Divan Edebiyatı sohbetleriyle tanınan Televizyon Programcısı Hayati İnanç da programa katılarak, Yunus Emre’nin hayatınından ve eserlerinden kesitler sundu.
"YUNUS EMRE’Yİ ANMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ"
Yunus Emre Anma Gecesi’ne katılarak, Serdar Tuncer’in seslendirdiği şiirleri ve Hayati İnanç’ın, Yunus Emre’nin hayatına ilişkin anlattıklarını dinleyen Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, Yunus Emre’nin tüm insanlık için önemli bir şahsiyet olduğunu belirterek, "Tarihe damgasını vurmuş engin sevgisiyle, hoşgörüsüyle, aşkıyla kalplere yer edinmiş bu mübarek zatı anmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Konuyla alakalı hocamız çok daha güzel ifadelerde bulunacak ama Yunus Emre deyince ne gelir aklımıza ’Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü’ sözü gelir herhalde. Hepimizin ortak kabul ettiği ve insanları nasıl birleştirdiği, nasıl aynı ilgiyi eşit şekilde tüm insanlık için yaydığını bu sözlerden anlıyoruz. Ona özenenler, onu takip edenler günümüze kadar gelmiş. Bugün de liderlerimizin ağızlarında hep onun şiirleri ve güzel sözleri var. Yunus Emre söylüyor, ’Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi, mal da yalan, mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan.’ Dünyayı öyle güzel tarif etmiş ki, bu dünya geçicidir, birbirinizi sevin, birbirinizle kardeş olun, kavgaya değmez, ancak o kadar kısa ki süreç daha iyi bir kardeşliği nasıl kurarız diye o günden mücadele etmiştir. Rabbim, onlardan sonrada şimdiki asırda dünyaya gelenler onlar gibi olsun. Allah sayılarını arttırsın. Daha güzel insanlarla birlikte olursak bu kardeşliği yakalarız" diye konuştu.
"YUNUS EMRE İÇİN HAZRETİ ANADOLU DENSE YERİ VARDIR"
Yunus Emre’nin hayatından kesitler paylaşan Hayati İnanç ise, "Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerine, Hazreti Türkistan denir. Çok da doğrudur. Yunus Emre için de Hazreti Anadolu desen yeri vardır. O, her birimizin içindedir. Her birimizin her evin evladıdır. Ona bizim Yunus derler. Yunus Emre herkesin anlayacağı bir Türkçe kullanmış. Mesela onun şu mısraları epey gürültüye de sebep olmuştur. ’Kerpiç koydum kazana poyraz ile kaynattım. Nedir diye sorana, bandım verdim özünü’ bakıyorsun sanki bir şaka yapıyor, sanki bir latife var, ciddi hiçbir şey yok gibi. Ama dikkatle odaklandığınız zaman şunu görüyorsunuz. Kerpiç koydum kazana, kerpiç toprak, kazanın içinde su var. Poyraz hava. Kaynattım, altta ateş var. Toprak, hava, su, ateş, insanın temel dört unsurunu pat diye ortaya koyuyor. Yani insan, toprak, su, hava, ateşten müteşekkir. Birbirine zıt dört unsurun birleşiminden oluşmuş. O yüzden de dünya denilen arazide yüzünün gülmesi neredeyse imkansız bir gariptir" şeklinde konuştu.