İstikrarın devamı için

Abone Ol
25. Dönem milletvekilliği genel seçimleri 7 Haziran 2015 de yapıldı. 
Seçmen son  sözünü söylemiş. Milli irade tecelli etmiştir. 
Partilerin aldığı oylar ve milletvekili sayıları: 
AK parti 0/041- 258, CHP 0/025 – 132, MHP 0/016.33 - 80, HDP 0/013 - 80
Ak parti birinci olmasına rağmen 276 sayısına ulaşamadı ve tek başına iktidar olamadı.
Seçmen hiç bir partiye tek başına iktidarı vermemiştir. 
Bütün partiler sonuçtan ders çıkartmalıdırlar.
Herkes milli iradeye saygılı olmak zorundadır. 
Bunun üzerine yorum yapmak milli iradeye saygısızlık olur.
Seçmen gerilimden bıkmış, yorulmuştur. 
Liderlerin birbirlerine karşı ağır sözleri seçmenin hoşuna gitmemiştir.
Partilere bir araya gelin uzlaşın, sivrilikleri törpüleyin demiştir.  
Seçimin kısaca özeti budur. 
Şu husus çok önemlidir 
İstikrarın devamı için AK parti iktidarda durmalıdır. 
Seçim sonuçlarına göre bunu tek başına yapma şansı yok. 
Ülke menfaati için MHP nin elini taşın altına koyma zamanı gelmiştir. 
Şimdi değilse ne zaman? 
Seçmen Tabanları birbirine yakındır. 
Konjöktüre göre seçmenlerde  sürekli kaymalar olmaktadır. 
AKP, MHP Hükümet'i kurulmalıdır. 
Say'ın Bahçeli'nin çekincelerini AK parti izole etmelidir. 
Artık kibir ve büyüklenme zamanı geçmiştir. 
Kibir ve büyüklenme Allah’ın sevmediği bir özelliktir.  
İslami referans taşıyanlarda bu özelliklerin olmaması gerekir.
Belki de ders alınsın diye böyle bir seçim sonucunu ortaya çıkartmıştır.  
AKP yeni fikirleri ve eleştirileri artık dikkatle değerlendirmelidir. 
Dostunu düşmanını yeniden gözden geçirmelidir.
Bu seçimin en önemli ayağı 
HDP nin 0/010 olan seçim barajını 0/013 le aşmasıdır.
Bu durum en çok Ak partinin planını bozmuştur.
Beğenseniz de, beğenmeseniz de Selahattin Demirtaş lider olarak rüşdünü ispat etmiştir. 
Cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterdiği performans  da dikkat çekiciydi. 
Bu performansı bütün partiler, ıskaladı. 
Siyasi geleceği doğru okuyamadılar. 
Özellikle AK parti,  HDP üzerinde doğru strateji geliştiremedi. 
Son zamanlarda barajın altında kalsın diye uğraştı. 
HDP yi küçümsedi, ciddiye almadı. 
Bu da Kürt seçmen üzerinde ters etki yaptı. 
Oysa perşembenin gelişi çarşambadan belli idi.
Kimseyi dışlamayan tavrı, sabrı, espirili oluşu toplumda karşılık buldu.
Üslubu, liderlik tarzı ve Performansı HDP nin barajı geçmesini sağladı.
Bu parlamenter demokrasinin sonucudur. 
AKP den HDP ye giden Kürt oyları yerini bulmuştur. 
Olası bir erken seçim de tekrar AKP ye döneceğini düşünmüyorum. 
Şimdi Kürtlerin de barajı geçmiş ve sisteme ayak uydurmuş partileri var. 
Erken seçimde olsa bu tablo değişmez. 
Partilerin doğru karar verebilmeleri için,
Seçmenin tercihini partiler doğru okumalıdır.
13 yıldan beri  tek başına iktidarda olan Adalet ve Kalkınma partisinin, 
Neden oy kayıp ettiğini daha sonraki yazımda anlatacağım.