Serde yazarlık ve şairlik olursa, gördüğümüz ve gezdiğimiz yerlerde önce zihnimize, kâlbimize bir şeyler yazıyoruz. Sonra bu yazdıklarımızı kağıda ya da bilgisayarın başına geçerek bir word belgesine aktarıyoruz. İki gündür Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinde ve Dulkadiroğlu Belediyesinde Sayın Başkanlarımıza ve diğer tanıdık Dostlarımıza ziyaretlerde bulunduk. Belediyelerimizde bazı gözlemlerde bulunduk. Şimdi bu gözlemleri word belgesine aktarma sırasıdır. Buradan da tüm okuyucularımıza aktaracağız inşallah.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinde Başkanımız Sayın Fatih Erkoç'u ziyaret ettik. Başkanımızla Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın kentsel dönüşüm, atıksu arıtma tesisleri, vidanjör, arazöz, itfaiye araçları ve diğer alanlardaki destek ve yardımlarından konuştuk. Sayın Başkanımız, çalıştığım Bakanlığın bu destekleri yanında birçok çalışmalara da imza attıklarının müjdesini verdi. Mesela Kahramanmaraş Yedikuyular bölgesine kış kayak merkezi yapılacağını duymak heyecan verici bir haberdi. Gerçekten de İlimizin turizm potansiyeli yaz ve kış turizmi açısından çok uygundur.
Belediye Başkanlığı proje, yenilik, gelişme ve ilerleme yeri olduğu kadar, samimiyet, sosyal ilişkiler ve vatandaşa güleryüz gösterilme yeridir de. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatih Erkoç'un samimi, candan ve güleryüzlü profili takdire değer.  Bu elbette eğitimle kazanılan bir özellik olmaktan daha çok Allah vergisi bir haslettir de. Yani her zaman güleryüzlü, her zaman samimi davranmak, vatandaşı güleryüzlü karşılayıp yine güleryüzle uğurlamak çok mühim. 
Biz Sayın Büyükşehir Başkanımıza, bir ziyarette bulunduk ve şehre ilişkin bir problemimizi ilettik. Ben Kahramanmaraş'ta değil Ankara'da yaşıyorum. Problemi yaşayan kişi bir yaşlı yakınım idi. O yaşlı kişi ile Büyükşehir Belediye Başkanımızın samimi, içten ve sıcak diyaloglarına şahit oldum. O diyalogda, Başkanımızın "büyükşehir kentli algısı" üzerinde durmasından şunu anlıyorum ki, İlimizde en önemli konulardan birisi de sosyal ilişkilerde, ekonomide, ticarette, kent hayatında "büyükşehirli davranışı" göstermektir. Bunun için de "büyük düşünmek" gerekir. Kahramanmaraş artık bir Büyükşehir'dir. Bu durumun kağıt üstünde kalmaması ve şehirde yaşayan insanımızın davranışlarına da yansıması gerekir.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye binasına girerken "ikram arabası" dikkatimi çekti. Bu da sosyal belediyecilik örneğidir. Şehirde yaşayan insanlarımıza çaydır, çorbadır, şerbettir ikram etmek güzel ve hayırlı bir iştir. Tabi bu projenin yeni değil, eskiden beri devam edegelen bir proje olduğunu öğrendim. Ankara'da da var bu tür sosyal belediyecilik örnekleri. Sabah vakitlerinde üniversite önlerinde bekleyen belediye arabalarından öğrencilere çorba ikramını Ankara'da da görmüştüm.
Kahramanmaraş'ta geçen gün Uzunoluk Hamamı civarından geçerken Sütçü İmam'ın orada, 1919 yılında Fransızlara ilk kurşunu sıktığını ve kurtuluş mücadelesinin en büyük kıvılcımını ateşlediğini hatırladım. Bu civarda bir anıt olsa da, bu anıtın çok fazla tanıtımının yapılmadığını düşündüm. Sütçü İmam ve İlk Kurşun anıtının daha görkemli, daha büyük olması gerektiğini düşündüm. 
2015 yılında Almanya'nın Bremen Kentine kısa süreli bir seyahat gerçekleştirmiştim. Bremen'de hayali karakterlerden oluşan bir anıt var. Bremen Mızıkacıları diye bilinen ve eşek, köpek, kedi ve horozdan oluşan dört masal öğesinin bu kente bir heykeli var. Heykelde en altta eşek, üstünde köpek, onun üstünde kedi ve en üstte bir horoz sergileniyor. İnsanlar o heykelin önünde resim çektirmek için sıraya giriyorlar. Kendi kendime şöyle düşündüm, "elin adamı hayalden kahraman üretiyor ve turizmde, kültürde bunu kullanıyor. Biz gerçek kahramanlarımızı kültür ve turizmde değerlendiremiyoruz." Kahramanmaraş'ın ve Ülkemizin genel meselelerinden biri de budur. Kültür ve turizm adına nice eserlerimizi, nice değerlerimizi tanıtamıyoruz. Gerçi son yıllarda "Kahramanmaraş ve Edebiyat" alanında güzel tanıtımlar, Yedi Güzel Adam Dizi Filmi, Şair ve Şiir Etkinlikleri, Kitap Fuarları gibi birçok proje gerçekleştirildi. Bunları takdir ediyorum. Bunların artarak devam etmesi gerekir.
Kahramanmaraş'ta kaldığımız sürede Dulkadiroğlu Belediye Başkanımız Necati Okay Bey ile de görüştük. Kendisini ziyaret ettik. Aynı güleryüz, aynı samimiyet içerisinde karşılandık. Büyükşehir Belediye Başkanımız gibi Necati Bey'in de yapısı güleryüzlü ve candan. Belediye Başkanlığının yüzde ellisi, samimiyet, içtenlik, güleryüzlülük ve vatandaşla sıcak diyaloglardır. Bundan sonra geri kalan yüzde ellisi de proje ve çalışmalardır. 
Dulkadiroğlu Belediyesinin de birçok etkinliği, projesi gündemdedir. Bunları uzun uzun anlatmaya gerek yok. Benim ilgimi çeken bir projesini burada belirtmek isterim. Bahsedeceğim bu proje neden ilgimi çektiğine gelince, onu da açıklayayım. Geçen sene genel başkan yardımcısı olduğum İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği'nin Geleneksel Çocuk Oyunlarının çocuklarımıza tanıtılması projesi kapsamında Kahramanmaraş’ta bir etkinlik gerçekleştirmiştik. Bu etkinlikte Dulkadiroğlu Belediye Başkanımız Necati Okay’dan da bir söz almıştık. İşte o sözün gerçekleştiğini öğrendik.  Geleneksel Çocuk Oyunlarının Parkının inşa edildiğini, Yavuz Selim Mahallesinde hizmete girdiğini öğrendik. Tebrik ediyorum. Hem tarihimizi tanıtan, geleneklerimizi canlandıran böyle bir parkın inşa edilmesini ve hem de Sayın Başkanımızın geçen sene bir etkinliğinde bize vermiş olduğu sözünü yerine getirmesini önemsiyor ve iki açıdan tebrik ediyorum.
Yazımda şu hususu da özellikle belirtmeliyim. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinde muhtarlık ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili Birimin etkin çalışmalarına ve muhtarların dert ve sorunlarının çözümü için uğraş verdiklerine bizzat şahit oldum. Bu hususta Muzaffer Türk Kardeşimizi can-û gönülden tebrik ediyorum. Kendisi sosyal ilişkileri kuvvetli, güleryüzlü, samimi, mücadeleci ve çalışkan bir Kardeşimizdir. Muzaffer Bey de fıtraten, yaratılış gereği bu hasletleri üzerinde bulundurmaktadır. 
Tüm Büyükşehir Belediyelerinde yeni kurulan bu birimin (Sivil Toplum Kuruluşları ve Muhtarlık Dairesinin) büyük bir ihtiyacı karşıladığını da bu yazıda hassaten ifade ediyorum. 
İki gündür gözlemlerde bulunduğum Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ile Dulkadiroğlu Belediyesinde her yetkili, her görevli bu özelliklere sahip değil. Buz gibi, Belediyeciliğin asıl misyonu olan yardımseverlik ve güleryüzden uzak onlarca yönetici ve görevli de bu iki Belediyede görev yapmaktadır. Onların sayısı, fazla olmasa da onlar da mevcutlar. Onların etkili iletişim konusunda eğitime ihtiyaçları var. Tabi, bu tip asık suratlı kişiler her Belediyede mevcuttur. Belki bundan sonraki yazımı “Belediye Personeli ve Etkili İletişim” konusuna ayırabilirim.