Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, terör örgütü PKK’nın İstanbul’da düzenlediği hain bombalı saldırıda şehit düşen İETT şoförü Ahmet Dokuyucu’nun Kahramanmaraş’taki cenaze törenine katıldı.

Başbakan Yardımcısı Kaynak, cenaze töreninin ardından basın mensuplarına terör örgütü hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Terör örgütü terör örgütüdür. Siz bugün terör örgütünü bir politikanızın aracı olarak kullanmaya kalkarsanız yarın o araçsallıktan çıkar kendi ne olduğunu bilemediğimiz tespit edemediğimiz amaçlar için kendi kendine eylemlerde bulunur. Terör bumerang gibi sahibine geri döner" dedi.

Başbakan Yardımcısı Kaynak, katıldığı, İstanbul'daki terör saldırısında şehit olan Ahmet Dokuyucu'nun cenaze töreninin ardından geldiği kent merkezinde bir tesiste gazetecilere yaptığı açıklamada, Dünya İnsan Hakları Günü'nde çok vahşi, çok elim ve çok insafsız bir katliamla karşı karşı kalındığını vurguladı. Saldırının hedef gösterilerek yapılmış olduğuna dikkat çeken Kaynak, saldırıyı yapanları bildiklerini ancak bu saldırının arkasındakilerin önemli olduğunu belirtti.

Türkiye'nin son yıllarda büyük mücadelelerden geçtiğini vurgulayan Kaynak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ama bu geçtiğimiz hafta bizim için, milletimiz için yeni umutlara yelken açmıştı. Başbakanımız Moskova'ya ziyaret yaptı. Arkasından Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun reel sektöre, esnafımıza, KOBİ'lerimize ve işsizlerimize yönelik çok güzel bir paketi hazırladı. Yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili önemli gelişmelere şahit olduk. Türkiye onlarca yıldan beri kendi arasında iç çekişmelerle, istikrarsızla boğuşan Türkiye, bir kez daha istikrarsızla karşı karşıya kalmaması, bir kez daha koalisyonlarla karşı karşıya kalmaması için ve millet iradesinin üzerinde hiçbir vesayet olmasın diye çok güzel bir anayasa değişikliği paketi açıkladık. Bu anayasa milletimizin onlarca yıl önünü açacak bir değişiklikti. Türkiye 100 gününü geride bırakmış bir Fırat Kalkanı Operasyonuyla adeta bir köprü kilit noktada olan El-Bab'ı Özgür Suriye Ordusunu destekleyerek Türk Silahlı Kuvvetlerimiz orada operasyonun sonuna doğru gelmişti. El-Bab'ı hallettiğimiz takdirde Doğu'ya doğru Münbiç'i PYD, PKK ve DEAŞ unsurlarından temizlemek mümkün olacaktı. Bir yandan Münbiç-Azez hattı, Kilis, Hatay ve Gaziantep'e kadar güvenli bir bölge haline gelecek. Türkiye bu sevindirici haberleri dinlerken maalesef o bu üzücü havadisi aldık" dedi.

Kaynak, bu vatanın 1071'den beri şehitler verdiğini, Çanakkale'de, İstiklal Harbi'nde, terörle mücadelede hep şehitler verdiğini, bu vatanın da o şehitlerin kanlarıyla ayakta durduğunu belirtti. Meydana gelen olayları "asimetrik savaş" olarak değerlendiren Kaynak, terör örgütünün Türkiye ile nizami savaş yapacak hali olmadığına işaret etti.

Kaynak, "Biz çoklu bir terör saldırıyla karşı karşıyayız. Hala 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren, FETÖ unsurlarıyla mücadele ediyoruz. Ekonomik manada da yönetimsel manada da. Hala Suriye'de DEAŞ ve PYD  ile mücadele ediyoruz. Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Ama Türkiye bunların hepsinde liderinin, reisinin arkasında olduğu müddetçe, millet seçtikleriyle aynı ufka baktığı sürece bunların hepsini halledecektir" dedi.

"Terör örgütü terör örgütüdür" diyen Başbakan Yardımcısı Kaynak, şöyle devam etti:

"Siz bugün terör örgütünü bir politikanızın aracı olarak kullanmaya kalkarsanız yarın o araçsallıktan çıkar kendi ne olduğunu bilemediğimiz tespit edemediğimiz amaçlar için kendi kendine eylemlerde bulunur. Terör bumerang gibi sahibine geri döner. Avrupa'nın zaten radikalleşme, aşırılık ve İslam düşmanlığı büyük bir problemi, medeni ve demokrat Avrupa'daki seçimlerdeki sonuç bunu ortaya koyuyor. Avrupa'nın dirlik ve düzen içerisinde olması, demokratik değerlere sahip olması en çok bizim faydamıza ama maalesef gidişatın çok hoş olmadığını söyleyebilirim. Avrupa'nın şunu bilmesi gerekir. Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den başlar. Türkiye'nin güvenliği de Suriye ve Irak sınırından başlar. Dolayısıyla Avrupa hem Türkiye'nin hem Suriye'deki hemde Irak'taki DEAŞ ve PYD'ye karşı mücadelesine destek vermelidir. Hem Türkiye'nin içinde yaptığı mücadelede birilerini arkasında olmamalıdır. Bu hadise Avrupa Konseyi'nin 15 gün önce verdiği karardan dolayı aslında onları mahçup etmelidir."

Vizesiz seyahat için "Terörle mücadele yasanızı gevşetin" denildiğini, böyle bir coğrafyada bu tür talepte bulunmanın devletin birliğini, bütünlüğünü ve bölünmezliğini ortadan kaldırılması anlamı taşıdığını ifade eden Kaynak, Avrupa'nın biran önce kendi kuruluş değerlerine, ortak değerlerine yani demokrasi, insan hakları gibi evrensel hukuk değerlerine dönmesini tavsiye etti.