Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Mühendislik Fakültesi'nde düzenlenen 5. Ulusal Havacılık ve Uzay Konferansı'nda konuşan Ekşi, sivil havacılığın sınırlarının Chicago Sözleşmesiyle çizildiğini söyledi.

Ekşi, sivil havacılığın en üst kurumunun Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) olduğunu, bu kurum tarafından zorunlu denetime tutulduklarını, geçen yıl yapılan denetimde standartlara uyumluluklarının yüzde 85 olarak tespit edildiğini dile getirdi.

Sivil havacılığın Türkiye'de son yıllarda ulaştığı noktaya değinen Ekşi, şöyle devam etti:

"2003'te 35 milyon olan yolcu sayısı 2013'te 150 milyona çıktı. Aktif havaalanı sayımız 26'dan 52'ye yükseldi. 2003 yılında dış hatlarda 60 noktaya uçuş yaparken, bugün 236 noktaya uçuş yapılabiliyor. Uçuş anlaşması yapılan ülke sayısı 81'den 162'ye çıktı. ICAO verilerine göre Türkiye ton kilometre başına 2003'te dünya sıralamasında 30'uncu sıradaydı. 2013'te ise 15'inci sıraya yükseldik. Önümüzde Çin, Almanya, Fransa, Rusya, Brezilya gibi ülkeler var. Avrupa'da ise 5'inci sıraya yükseldik. Bu verilere baktığımızda Türkiye sivil havacılıkta bir dönüşüm, patlama noktasına gelmiş durumda. 'Türkiye kendi uçağını kendi yapacak' stratejisi, bu parametrelerle geldiği noktaya bakıldığında gayet makuldür."

Ekşi, askeri alanda üretilen ATAK ve ANKA'nın önemine dikkati çekerek bunların sivile dönüştürülebilecek ürünler olduğunu ifade etti.

- İnsansız hava aracı

Türkiye'nin sanayide artık nihai ürün üretme noktasında önemli bir mesafe kat ettiğini belirten Ekşi, "İnsansız hava araçları askeri alanda yoğun olarak kullanılıyor. Sivil de kullanımları da giderek yaygınlaşmaya başladı. Sivil havacılıkta bu konuda mevzuat tam anlamıyla oluşturulmuş değil. İnsansız hava araçlarını Türkiye'de ayrılmış sahalarda kullanılması için sektörümüzle mevzuatı ortak olarak yayınladık" diye konuştu.

Ekşi, uçuş okulu açacak üniversitelere de kendi uçaklarını alıp uçak işletmeye kalkışmamalarını, uçuş okullarıyla işbirliği yaparak çalışmalarını tavsiye etti.

Üniversitelerde sivil hava ulaştırma işletmeciliği bölümü açıldığını anlatan Ekşi, sektörün doğrudan böyle bir talebi olmadığı için mezun olanların işsiz kaldığını, açılacak bölümlerde sektörün ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizdi.

ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur da Kayseri'nin havacılık alanında geçmişten bu yana köklü bir birikime sahip olduğuna işaret etti. 

Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Apalak ise 2 yılda bir gerçekleştirilen konferansın üç gün süreceğini, sektördeki uzmanların görüşlerini paylaşacaklarını kaydetti.