AKİB Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Can Yamanyılmaz, yaptığı açıklamada, pastırmanın Türk gıdası olduğunu belirterek, pastırmanın tarihini inceleyenlerin de bu gerçekle karşılaşacağını söyledi.

Pastırmanın tarihinin Orta Asya'da yaşayan Hun ve Oğuz Türklerine kadar ulaştığını ifade eden Yamanyılmaz, şunları kaydetti:

''Yola veya savaşa giden Türkler, gıdasız kalmamak ve fazla zaman harcamamak için, yanlarına tuzlanmış sığır ve buna benzer hayvan etleri alırlardı. Bu etleri atın eğerine bağlayarak, bacaklarının arasına iyice sıkıştırırlardı. Tuzlanmış ve baharatlanmış et parçaları, haftalar süren yolculuk esnasında baskı sonucunda pastırma dediğimiz ürünü meydana getirirdi. Yemek pişirmek için vakti olmayan yolcu veya savaşçılar, hiç zaman kaybetmeden bu kolay ve besleyici etlerden biraz keser yer, gıdasını alırdı. Bizim tarihimizin bir parçası olan pastırma, Türkler vasıtasıyla Rumeli'ye, Balkanlar'a ve çevresine götürüldü.''

Bulgaristan'ın pastırmayı tescil ettirmek için AB'ye başvuruda bulunduğunu hatırlatan Yamanyılmaz, şöyle devam etti:

''Atalarımıza ait bu gıdaya, Bulgarlar sahip çıkıyor. Bulgaristan, geleneksel özellik garantisi alarak, AB'den çeşitli sübvansiyonlar almaya ve pastırmanın ihracatında dünyada tekel olmaya çalışıyor. İhracatımızda önemli bir ekonomik potansiyele sahip olan pastırmamızın dış ticarette sorunlar yaşaması demek, dış piyasada aradığını bulamayan ihracatçımızın ve üreticimizin iç piyasaya daha da ağırlık vermesi demektir. Bu durum da ekonomik anlamda ülkemizin kan kaybetmesine yol açar.''

Yaşanan bu sıkıntıya karşı, ilgili hükümet birimlerinin duyarsız kalmadığına işaret eden Yamanyılmaz, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı'nın bu konudaki girişimlerinin kendilerini rahatlattığını dile getirdi.

Bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Ali Can Yamanyılmaz, patent işlemleriyle ilgili ihracatçı ve üreticilere her türlü desteği vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.