Kayseri Dünyam Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr .H.İrfan Bayram, depresyona giren kişiye ’Kafanı takma’ denilmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Depresyonlu hasta, kızmakla iyi olmaz. Doktor, hasta ve hasta yakını işbirliği ile bu hastalık tedavi edilebilir" dedi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. H. İrfan Bayram, "En sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biri olan depresyon her 10 erkek ve 5 kadından birinde yaşam boyunca görülmektedir.Kabaca insanların % 20 si hayatlarının bir devresinde depresyon belirtileri gösterir" ifadesinde bulundu.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Bayram, "Sonbahar -kış günlerinin başlaması ,havaların erken kararması, güneşli saatlerin azalması sağlıklı ruh haline sahip kişileri bile mutsuz, isteksiz ve halsiz yapar, karamsarlığa sürükler" ifadesinde bulunarak şu bilgileri verdi:
"Depresyon ; insanların hayattan , yaşamaktan ,kişilerle ilişki kurmaktan zevk alamaması ,iş yapmak istememesi diye kabaca tanımlanabilir.
Depresyon Belirtileri (15-20 günden fazla süren ):
1) Karamsarlık
2) İsteksizlik
3) Geleceğe yönelik plan yapamama
4) Hayattan zevk alamama
5) Kendini tükenmiş hissetme
6) Öz güvenini kaybetme
7) Kendini işe yaramaz hissetme, küçük görme
8) Yaşam kalitesinin düşmesi
9) Bedensel yakınmaların artması
10) Eskiden zevk aldığı şeylerden zevk alamama
11) Yapacağı işleri erteleme ile kendini gösterir.
Klinik tabloya uykusuzluk ve iştahsızlık eklenebilir..Bazen bunların tersi uykuya sığınma ve iştah artışı görülebilir.
Depresyonlu kişi sosyal hayattan kopabilir, yakınları ve çevresi ile ilişki kurmaktan, onlarla birlikte olmaktan kaçabilir.Kişisel bakımını yapmak istemez,traş olmaz , saçlarını taramaz.Hayattan zevk almamaktan şikayetçi oldukları için yaşamanın kendisi için anlamı olmadığını , hayatın yaşamanın boş olduğunu ifade ederler.Ölümden , ölmekten sık bahsederler.
Depresyonlu kişiye ne yapmamalı?
Depresyonlu hastaya ‘Kafanı takma, üzülme , bunlar düşünmeye değer mi?.Aldırma meseleleri olayları kafanda büyütme .’ dememeli, böyle söylenmesi onu ciddiye almamış hissi uyandırır.
Genellikle yapılan yanlışlardan biri de depresyonlu hastaya seyahat veya yaşadığı ortamı değiştirmeyi tavsiye etmektir.Depresyondaki kişi depresyon belirtilerini beyninde taşır. Belirtiler nereye giderse gitsin onlarla birlikte gider.
Hastaya kötü göründüğü onun bu görüntüsünün bizi de üzdüğü söylenmemelidir. Böyle davranılırsa depresyonlu kişi çevresindekileri üzdüğünü düşünür, depresyonu daha da artar, suçluluk duyguları gelişir. Yakınlarını üzdüğünü düşündüğü için hayattan zevk alamama duyguları artar. Ölme isteği belirtileri ve teşebbüsleri görülür. Sorunları ertelenmemeli, sorunların nedeni ile yargılanmamalıdır.
Neler Yapmalı ?
Depresyonlu hasta kızmakla veya bizi üzme demekle iyi olmaz. Tedavi olması için desteklenmelidir. Psikiyatra gitmesi ve bir Psikiyatrla işbirliği yapması için ortam yaratılmalı, verilen ilaçların düzenli kullanılması sağlanmalıdır.
Tedavi için :
Doktor +Hasta +Hasta yakınının iş birliği gereklidir. Tedavisine antidepresif ilaçlar ile birlikte psikoterapi uygulanmalıdır. Depresyon yalnız Psikoterapi uygulanmakla düzelmez. Tedavinin % 50 si Psikoterapi ile sağlanabilir.
Uykusuzluk şikayeti olan hastalarda sedatif etkisi ön planda olan antidepresif ilaçlar verilmelidir.
Depresyonlu hastalarda klinik tabloya genellikle Anxiete eşlik ettiğinden tedaviye Anxiolitik ilaçlar eklenmelidir.Toplumda inanılanın aksine antidepresif ilaçlar bağımlılık yapmaz, başka bir hastalığa (Diabet ,Astım v.s) neden olmaz.Fakat yeni geçirilmiş bir kalp rahatsızlığında özellikle kalp yetmezliği varsa antidepresif seçiminde ve doz ayarlanmasında dikkatli olmalıdır .
Depresyon tedavi ile düzelen bir hastalıktır. Antidepresif ilaçlar depresyonun hastalık seviyesinde olması halinde başarılı sonuç vermektedir.
Moral bozukluğu dediğimiz seviyedeki depresyonlarda antidepresanlar etken olmamaktadır .
Depresyona başka hastalıklar da eşlik edebileceğinden Antidepresan seçimi ve Psikoterapi ayrı bir önem kazanır.
Bazı depresyonlar yenileyici olabileceğinden hasta iyilik dönemlerinde de Psikiyatr ile iş birliğine devam etmelidir.
Depresyon sık görülen bir hastalık olmakla birlikte tedaviye de çok iyi cevap veren bir hastalıktır..Erken teşhis ve tedaviye erken başlama tedavinin başarılı olmasını ve tedavi süresinin kısa olmasını sağlar."