Erciyes Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi(KAÇAUM) tarafından ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Üniversiteler İçin Önemi’ konulu çalıştay düzenlendi.
Sabancı Kültür Sitesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen çalıştaya Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Karamehmet Yıldız, ERÜ Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve ERÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asuman Gölgeli, ODTÜ Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Ecevit, dekanlar ve öğrenciler katıldı.
Çalıştaya konuşmacı olarak katılan ODTÜ Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Ecevit, katılımcılara toplumsal cinsiyet nedir, toplumsal cinsiyet eşitliğinden ne kastediliyor, toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumdaki tezahürleri, toplumsal cinsiyet toplumda nasıl görülüyor, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi konular hakkında bilgiler verdi.
İki oturum halinde gerçekleştirilen çalıştayın ilk oturumunda toplumsal cinsiyet eşitliği ve üniversiteler için önemi hakkında bilgiler verilirken ikinci oturum soru cevap halinde gerçekleştirildi.
Üniversitelerin eğitim, öğretim, bilimsel araştırmalar gibi faaliyetleriyle birlikte insanlık için önemli misyonları da olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karamehmet Yıldız, “Bunlardan bir tanesi de önce ikamet ettikleri il olmak üzere bulundukları ülkenin ve bütün dünyanın ufkunu açacak bir takım faaliyetler içerisinde olmaları gerekir. Bu toplantıyı ben bu kapsamda değerlendiriyorum. Toplumsal cinsiyet eşitliği ülkemizde her gün olan olumsuz olayların içerisinde bizi oldukça mutlu eden bir gelişmenin adı ve konusu olarak bugün burada gündemimizdedir. En başta hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız ve Yüksek Öğretim Kurulumuz olmak üzere Erciyes Üniversitesi’nin de toplumsal cinsiyet eşitliği artık her bakımdan gündeminde olan bir konudur. Bu insanların ufkunu açacak bir konudur. Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezimiz buna önderlik ediyor. Biz de Erciyes Üniversitesi olarak onların her türlü etkinliklerin de imkanlarımız ölçüsünde onların önünü açmakla yükümlüyüz” dedi.
Prof. Dr. Yıldız Ecevit ise “Kadın çalışmaları 60’lı yılların ikinci yarısında dünyada başlayan bir disiplin, bir alan, bir bilim alanıdır. 100 yıllık bilim dallarına göre çok yenidir. Kadın çalışmaları yeni ama heyecanlı istekli bir bilim dalıdır. Doğduğumuzda erke ve dişi olarak doğuyoruz. Ama bizi erkek ve kadın yapan sosyalizasyon, toplumsallaşma, içinde yaşadığımız toplumda kadın ve erkek olmayı öğreniyoruz. Ondan sonrada kadınlık ve erkeklik rollerimizi oynayarak hayata devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.