Acıbadem Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Can Küçük, günümüzde görülme sıklığı hızla artan meme kanserinde erken teşhisin önemli olduğunu söyledi.
Günümüzde meme kanserinde uygulanan tedavi yöntemlerinin geliştiğini ve meme dokusunun tamamının alınmasına gerek duyulmadığını belirten Prof. Dr. Küçük, “Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, tüm memenin alınmasıyla elde edilen başarı oranlarının aynısı sadece tümörlü dokunun çıkartılmasıyla da elde ediliyor. Bu nedenle, 1 veya 2 cm’lik kitle nedeniyle tüm memenin alınması, bazı istisnai durumlar dışında artık uygulanmıyor. Ancak bu işlemlerin başarısında erken teşhis en önemli rolü oynuyor.” dedi.
Her yıl 1 kez mamografi çektirilmeli
Özellikle son 10 yılda erken evre meme kanseri tanısı konulmasının, meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetme oranlarında ciddi derecede azalma sağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Küçük, bu bilincin yaygınlaşmasıyla yakın gelecekte meme kanserinin tamamen tedavi edilebilir sağlık sorunları arasında yerini alabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her kadının memesi, yaşa, menstrüasyon dönemine, hamilelik ve menopoz sürecine, doğum kontrol hapı ya da hormon ilacı kullanmasına göre değişiklikler gösterebiliyor. Her ay 1 kez kendini muayene etmesi önerilen kadınlar, meme derisinde bir farklılaşma ya da çöküntü tanımlarsa veya özellikle meme başında simetri bozukluğu fark ederse mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurması gerekiyor. Bunun yanı sıra her kadının 25 yaşından itibaren 2 yılda bir genel cerrahi uzmanı tarafından muayene edilmesi de önem taşıyor. Kadının kendi kendine yaptığı muayenelerde fark etmediği birçok olağandışı durum klinik meme muayenesinde ortaya çıkabiliyor. Ultrason, mamografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri ise henüz belirtiler ortaya çıkmadan ya da elle fark edilecek aşamaya gelmeden önce bazı tümörleri saptamaya yarıyor. 40 yaşını geçmiş her kadının ise yıllık olarak doktor kontrolü ile mamografi çektirmesi ve ultrasonografiyle değerlendirilmesi gerekiyor.”
Multidisipliner yaklaşım tedavi başarısını artırıyor
Meme kanserinin tedavisinde tek bir tedavi yöntemi yerine birkaç yöntemin birlikte kullanılmasıyla istenilen sonuca ulaşmada daha başarılı olunduğunu söyleyen Prof. Dr. Küçük, “Cerrahi tedavi, ışın tedavisi, hormonoterapi ve kemoterapi kanserin evresine, kişinin yaşına ve tümörün özelliklerine göre birlikte multidisipliner bir şekilde uygulanıyor. Multidisipliner yaklaşım ile tedavilerdeki ilerlemeler sayesinde birçok kişide çok başarılı sonuçlar alınıyor.” ifadelerini kullandı.