Kayseri Küçük Millet Meclisi’nde ‘OHAL’de ifade özgürlüğü ve medyanın durumu’ konuşuldu. Meclise konuşmacı olarak Memur-Sen Kayseri İl Temsilcisi Aydın Kalkan ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Veli Altınkaya katıldı.
Kocasinan Belediyesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen mecliste konuşan Memur-Sen Kayseri İl Temsilcisi Aydın Kalkan, HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasını değerlendirdi. Kalkan, “Dün ve evvelsi gün gerçekleştirilen bir takım tutuklamalar var. Milletin vermiş olduğu vergilerle maaş alacaksınız, teröristlerin cenazelerinde tabutlarına omuz atacaksınız, teröristlerin çadırlarına gidip taziyede bulunacaksınız, sonrada gelip mecliste dağdakilerin söylemleriyle konuşacaksınız. Bunlar kanımıza dokunuyordu. Dün ki tutuklamalarla yüreğimiz soğudu. Seçilmişler tutuklanabilir mi? seçilmiş olmak bu ülkede suç işlemeyi gerektirmiyor. Herkes haddini bilecek. Bana göre bu tutuklamalar had bildirmedir. Biz sonuna kadar bunları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
FETÖ ile PKK’nın birbirinden farklı olmadığını belirten Kalkan, “Yasaklanan gazetelere ve konuşturulmayanlara baktığımız zaman tamamen teröre destek veren ve tamamen FETÖ, PYD, DEAŞ ve DHKPC gibi ne kadar terör örgütü varsa bunlar kendilerinin iş birlikçisi gibi çalışan örgütler. Artık anladık ki FETÖ ile PKK’nın bir farkı yok” diye konuştu.
“Anadolu basını her zaman devletinin ve milletinin yanında olmuştur”
Mecliste konuşan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Veli Altınkaya ise, “Kendisini muhalifmiş gibi gösteren ama muhalefetinde ötesinde bir marjinal yayın yapan iki aşırı sol gazetede patlama haberi hiç yok. HDP genel başkanlarının ve milletvekillerinin gözaltına alınması kocaman kocaman verilmiş. Cumhuriyet Gazetesi’nde haber var ama sadece saldırıyı PKK düzenledi diyor. Sanki PKK bir dernek ve bir hayır kuruluşu. Cumhuriyet Gazetesi’nde ‘PKK terör örgütüdür’ ifadesini bulamazsınız. Yaklaşık 100 yıl önce Türkiye bir milli mücadele veriyordu. O günde İstanbul basını ve Anadolu basını 3’e ayrılmıştı. İstanbul bölümünün bir bölümü milli mücadeleye destek veriyordu. Anadolu basınını da büyük bir bölümü her zaman milli mücadelenin yanında olmuştur. 15 Temmuz darbe sürecinde de gördük ki gerçekten Anadolu basınının büyük bir bölümü darbe karşı direnmiş, FETÖ’ye karşı devletinin ve milletinin yanında olmuştur” şeklinde konuştu.