Kayseri kent merkezine 27 kilometre uzaklıktaki Ağırnas beldesi son Mahalli İdareler Seçimi'nin ardından merkez Melikgazi ilçesine bağlı mahalle haline getirildi. Yaklaşık 3 bin nüfusa sahip Ağırnas'ta, volkanik bir arazi üzerine kurulu olması nedeniyle sınırlı oranda tarım yapılabiliyor.

Yüzyıllardır bölgenin en iyi taş ustalarının yetiştiği Ağırnas'ta, halen bu meslekle geçimini sağlayanların sayısı az değil. Yerleşim yerinin etrafındaki taş ocaklarının SİT alanı ilan edilmesi nedeniyle kapanmasının ardından çalışmak için komşu köylerdeki ocaklara giden taş ustaları ata mesleğini sürdürmeye devam ediyor. 

- Mimar Sinan'ın doğduğu ev

Çok sayıda tescilli tarihi binayı barındıran mahallenin dar sokaklarında zamana direnen özgün taş yapılar Ağırnas'ın kimliğini oluşturuyor. Bu yapılar arasında en göze çarpanı ise bugün müze olarak hizmet veren Mimar Sinan'ın doğduğu 3 katlı ev. Bitişiğindeki yapılar ve kayadan oyma yaşam alanlarıyla yaklaşık 2 bin 500 metrekare kapalı alana sahip müzenin taş duvarlarını Mimar Sinan'ın önemli eserlerinin fotoğrafları süslüyor.

Ağırnas'taki tarihi konakların hemen hepsi labirenti andıran tüneller ve yaşam alanlarından oluşan karmaşık bir yer altı şehriyle birbirine bağlanıyor. Mimar Sinan'ın doğduğu evin zemin katı da girişlerinde kemerlerin göze çarptığı geniş galerilerle odalara ve yer altı şehrine açılıyor.

Taş işçiliğinin babadan oğula geçtiği Ağırnas'taki tarihi doku, Osmanlı coğrafyasını eşsiz güzellikteki eserleriyle süsleyen Mimar Sinan'ı yetiştiği ortamla ilgili fikir veriyor.   

- Mimar Sinan'ın eserlerinin fikri altyapısı burada oluştu

Kayseri Valisi Orhan Düzgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ağırnas'ın yaklaşık 3 bin yıllık tarihi geçmişe sahip çok önemli bir merkez olduğunu söyledi. 

Ağırnas'ın Mimar Sinan'ın doğduğu, büyüdüğü ve birçok yerde bıraktığı tarihi eserlerin fikri alt yapısının geliştiği yer olduğunu vurgulayan Düzgün, kasabada yıllarca Türkler, Ermeniler ve Rumların iç içe, kardeşçe, birlik ve beraberlik içerisinde yaşadığını, aynı sokaktaki cami ve kiliselerin hoşgörünün en güzel örneği sayıldığını ifade etti.

- Taşlar oyulacak kadar yumuşak, yıkılmayacak kadar sert

Erciyes'in volkanik yapısı dolayısıyla bölgedeki taşların oyulacak kadar yumuşak ancak yıkılmayacak kadar sert olduğunu dile getiren Düzgün, "Bu coğrafya volkanik yapısı gereği tarıma çok elverişli değil. Tarıma elverişli olmadığı için de insanlar başka işlere yönelmiş. Başta dokumacılık ve taş işlemeciliği olmak üzere el sanatlarındaki becerileri ortaya çıkmış. Mimar Sinan da bu coğrafyada çocukluğunu geçirmiş. Mimarlık konusundaki kabiliyeti çocukluk döneminde ortaya çıkmış" dedi 

Ağırnas'ın Kayseri'nin kültür turizmine kazandırılması için gayret ettiklerini belirten Düzgün, şunları kaydetti:

"Ağırnas'ın turizme kazandırılmasında en büyük avantajı Kayseri'ye çok yakın olması. Ağırnas'ın yakın zamanda Kayseri'ye gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olacağını düşünüyorum. Gerek valiliğimizin gerekse Melikgazi Belediyesinin burasının turizm bakımından kalkınması için ciddi çalışmaları var. Buraya gelen turistler var ama sayıyı artırmak için bazı uygulamalar yapılması gerekiyor. Bugüne kadar yapılanlara ek olarak tarihi eserlerin restorasyonu, ayağa kaldırılması, gereken binaların bakımı ve yer altı şehirlerinin daha düzenli bir şekilde turizme kazandırılmasıyla Ağırnas, Kayseri'nin kültür turizminde hak ettiği yeri alacaktır." 

Mimar Sinan Müzesi'nin sorumlusu Ahmet Bektaş ise taş işçiliğinin Ağırnas'ta babadan oğula geçen çok önemli bir sanat olduğunu belirterek, "Mimar Sinan'ın doğduğu yıllarda buradaki insanlar ekmeklerini taştan çıkarıyorlardı. Mimar Sinan da gözünü açtığında taşla tanıştı. Dedesi ve babasının da taş işçiliği yaptığı söyleniyor" diye konuştu.